Kur'an'da Allah neden kendinden "biz" diye bahsediyor?

Benim ilahî bir kitap için aradığım şartlardan birisi de içinde çelişki olmamasıdır. Ancak, Kur’an’da “Biz” zamirinin kullanılmasını çelişki olarak algılıyorum. Çünkü Kur’an’da, tekrarlarla verilen mesajlarda, Allah’ın bir ve benzersiz olduğu vurgulanıyor. Oysa “Biz” kullanılması kafa karıştırıyor. İlahî bir kitabın bu tarz çelişkilerden arınmış olması gerekir.

– Nasıl kafa karıştırıyor?

Birden fazla ilah varmış gibi bir imaj veriyor.

– Biraz önce Kur’an’ın takdir ettiğin meziyetleri arasında, teolojik mesajının net olmasını da saymıştın. Özellikle İncil okuyan birine Kur’an’ın Yaratıcı’yla ilgili ayetleri son derece açıktır: “Sizin ilahınız bir tek ilahtır. O’ndan başka ilah yoktur. O Rahman’dır, Rahîm’dir.” (Bakara Suresi, 2:163) “Şüphe yok ki ben Allah’ım. Ben’den başka hiçbir ilah yoktur. O hâlde bana ibadet et ve beni anmak için namaz kıl.” (Ta Ha Suresi, 20:14) “Senden önce gönderdiğimiz bütün peygamberlere, ‘Şüphesiz, Ben’den başka hiçbir ilah yoktur. Öyleyse Bana ibadet edin’ diye vahyetmişizdir.” (Enbiya Suresi, 21:25)

Hatta diyebiliriz ki Kur’an’ın en birinci meselesi Yaratıcı’nın tek (Ehad) olduğunu anlatmaktır. Her türlü ortaktan uzak olduğu gibi icraatında bile hiçbir ortağa, yardımcıya ihtiyacı olmadığını (Samed) göstermektir. Her şeyin, her an, her şeyiyle Allah’a muhtaç olduğunu ders vermektir. Dolayısıyla, Kur’an’daki “Biz” zamiri asla birden fazla yaratıcı anlamına gelmez. Kaldı ki eğer birden fazla yaratıcı olsaydı Kur’an’ın hemen her tarafında vurgulanan tek Yaratıcı ifadesine karşı çıkarlardı. En azından bir ayette, “Bu kitap bir ilahtan değil, birden fazla ilahtan gelmiştir” derdi.

O hâlde niye “Biz” zamiri kullanılmış?

– Öncelikle şunu söyleyeyim, Kur’an’da sadece “Biz” zamiri değil, “Ben” zamiri de kullanılmış. Üçüncü tekil şahıs “O” da kullanılmış, ancak Yaratıcı’dan bahsederken üçüncü çoğul şahıs “Onlar” kullanılmamıştır. Eğer birden fazla Yaratıcı’dan söz etseydi “Onlar” zamirini de kullanması gerekirdi. Kısacası, Allah, Kur’an’da bizimle konuşurken bazen kendisinden “Ben”, bazen “Biz”, bazen “O” bazen de zamir kullanmadan edilgen bir yapıyla bahsetmiştir.

Bahsettiğin farklı kullanımla ilgili birkaç örnek verebilir misin?

– Memnuniyetle. “Ben” zamirine örnekler: “Yalnız Ben’den korkun.” (Bakara Suresi, 2:40) “Ben, tövbe edenin tövbesini kabul ederim.” (Bakara Suresi, 2:160) Bu iki ayette de Allah doğrudan doğruya kendi zatından söz ediyor. Zatı tek olduğu için “Ben” zamirini kullanıyor. “Tövbe edildiğinde karar verici kimdir?” diye sorduğumuzda Kur’an, “Tek olan Allah’tır” diyor. Karar vericinin tek olduğunu, arada hiçbir vasıta olmadığını bildiriyor.

Eğer birden fazla zat söz konusu olsaydı “Bizden korkun” veya “Biz tövbeleri kabul ederiz” denilirdi. Biz zamirinin kullanıldığı bazı ayetler: “Biz kâfirler için perişan edici bir azap hazırladık.” (Nisa Suresi, 4:37) “Biz Cehennemi kâfirler için bir zindan yaptık.” (İsra Suresi, 17:8) Bunun gibi ayetlerde, biz kullanılması, yapılan ilahî icraatın aracılarla gerçekleştiğine işaret ediyor. Cehennemde zebani dediğimiz azap melekleri bir vasıtadır. Cehennem ateşi dâhi azap için bir vasıtadır.

Ben ve biz zamirleri arasındaki bu ayrımı tam anlamadım. Bir örnek daha verebilir misin?

– Şu ayet aradaki farkı çok net bir şekilde bize gösteriyor: “Muhakkak ki Biz, Allah’ın sana gösterdiği şekilde insanlar arasında hükmedesin diye Kur’an’ı sana hak ile indirdik.” (Nisa Suresi, 4:105) Ayet, hem “Biz” zamirini hem de tek bir zatı gösteren Allah lafzını beraber kullanıyor. Bir anlamda “Ben” ve “Biz” zamirleri birlikte kullanılmış. Yani ayeti şöyle de okuyabiliriz: “Benim sana gösterdiğim gibi hükmedesin, diye Biz sana hak ile Kur’an’ı indirdik.” Kur’an, Hz. Cebrail (a.s.) vasıtasıyla geldiği için “Biz” zamiriyle, ilahî icraatta vasıtanın kullanıldığına dikkat çekilirken “Ben” zamiriyle, Allah’ın icraatının vasıtasız olduğuna, Hz. Muhammed’e (a.s.m.) ilham yoluyla doğrudan doğruya hakikatleri gösterdiğine işaret ediliyor.1

– “O” zamirinin kullanımına örnek verebilir misin?

– “O” zamiri birçok ayette geçiyor. Oysa birden fazla ilahtan söz etseydi “onlar”dan bahsetmeliydi. Özellikle Allah’ın isim ve sıfatlarından bahsedildiği ayetlerde “O” zamiri kullanılmış: “Allah, melekler ve ilim sahipleri, O’ndan başka ilah olmadığına adaletle şahitlik ettiler. O’ndan başka ilah yoktur. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (Âl-i İmran Suresi, 3:18)

“İşte sizin Rabbiniz Allah. O’ndan başka hiçbir ilah yoktur. O her şeyin yaratıcısıdır. Öyle ise O’na kulluk edin. O her şeye vekildir (her şeyi yöneten, görüp gözetendir).” (Enam Suresi, 6:102)

“Eğer yüz çevirirlerse de ki: ‘Bana Allah yeter. O’ndan başka hiçbir ilah yoktur. Ben ancak O’na tevekkül ettim. O, yüce Arşın sahibidir.’” (Tevbe Suresi, 9:129)

“Gerçek hükümdar olan Allah yücedir. O’ndan başka hiç ilah yoktur. O şerefli ve yüce Arşın Rabbidir.” (Müminun Suresi, 23:116)

“O, Allah’tır. O’ndan başka hiçbir ilah yoktur. Dünyada da ahirette de hamd O’na mahsustur. Hüküm yalnızca O’nundur. Kesinlikle O’na döndürüleceksiniz.” (Kasas Suresi, 28:70)

Bunlar gibi daha onlarca ayet sıralayabilirim. Allah’tan başka hiçbir ilahın olmadığını Kur’an’ın her suresi, her sayfası, hatta her ayeti bir şekilde ders veriyor. Bütün bunlara rağmen “Kur’an’da birden fazla ilahtan söz ediliyor” şeklindeki eleştiriler hiç haklı değil.

Kur’an’ın tek bir ilah vurgusu yaptığına katılıyorum. Benim söylemek istediğim, tek bir ilah olduğunu söyleyip “Biz” zamirini kullanmak çelişkidir. Oysa ilahî bir kitap hiçbir çelişki içermemelidir.

– Haklısın, ilahî bir kitap çelişki içermemeli. Çünkü sonsuz ilim sahibinden gelen bir kitapta çelişki olamaz. Kur’an da bir kitabın semaviliğini anlamak için aynı kıstası kullanmamızı istiyor: “Hâlâ Kur’an üzerine gereği gibi düşünemeyecekler mi? Eğer o Allah’tan başkasından gelmiş olsaydı içinde birçok tutarsızlıklar, çelişkiler bulacaklardı.” (Nisa Suresi, 4:82) Binlerce farklı konuyu karıştırmadan, çelişkisiz anlatan bir Kur’an’ın, ben ve biz zamirlerini birbirine karıştırması beklenemez. Kaldı ki semavî bir kitabın tüm çelişkilerden uzak olması gerektiğini söyleyen Kur’an Sahibinin böyle basit bir çelişkiyi fark etmemesi mümkün değildir. On dört asırdır milyarlarca insana ilham kaynağı olan harikulade bir kitabın yazarının bu kadar basit bir hata yapması düşünülemez. Demek ki hadsiz hikmetleri içeren Kur’an ayetlerinde bazen “Biz” zamirinin kullanılmasının bazı hikmetleri vardır.

Sen sadece bir hikmetini söyledin. Başka neler var?

– Anlaşılan sana bir hikmet kâfi gelmedi. Bir tane daha paylaşayım. Bazı âlimlere göre “Biz” zamiri Allah’ın celal sıfatlarına, “Ben” zamiri ise cemal sıfatlarına dikkat çekmek için kullanılıyor. Yani Allah, “Biz” zamiriyle büyüklüğüne, azametine, heybet ve ihtişamına vurgu yapıyor. Mesela, “Kur’an’ı kesinlikle Biz indirdik, elbette onu yine Biz koruyacağız” (Hicr Suresi, 15:9) ayetinde biz manasında dört kelime geçiyor. Burada hem Cenab-ı Hakkın kibriya ve azametine hem de söz konusu icraatının ne kadar ehemmiyetli olduğuna vurgu vardır. “Müfessir Ebussuud Efendi, bu ayetin tefsirinde, ‘Biz azamet-i şanımız ve uluvv-i cenabımızla Kur’an’ı indirdik’ der. Kevser Suresi’nde geçen ‘Biz’ manasına gelen “inna”nın tefsirinde ise Fahrüddin Râzi, ‘Buradaki ‘Biz’den murat, Cenab-ı Hakkın azametini göstermektir’ der. ‘Çünkü Kevser’i Peygamber Efendimize (a.s.m.) hediye olarak veren, yerin ve göğün sahibi olan Cenab-ı Hak’tır. Hediye edilen şey de verenin büyüklüğüne göre bir kıymet ve azamet kazanır.’”2Bazı âlimler ise “Biz” zamirinin söz konusu ilahî icraattaki birden fazla ilahî ismin tecellisine işaret ettiğini söylüyor.

Söylediklerin gayet makul. Bir itirazım yok. Ancak, başka derin meseleler var. Onlara geçelim istiyorum.

 

Bu yazı yazarın Nesil Yayınları'ndan çıkan Rabbini Arayan Thomas -2- isimli kitabından alınmıştır.

 

Dipnotlar:

1 Bedüzzaman Said Nursî, İşaratü’l-İ’caz.

2 Bu kısım www.sorularlaislamiyet.com web sitesinden alınmıştır. İslamiyet’le ilgili şüphe verici soruları olanlar söz konusu web sitesine müracaat edebilirler.

Yazar:

Kategorisi:
Kur'an'ı Okuyan Bir Ateist'in Soruları ve Verilen Cevaplar
Gönderi tarihi: 26-08-2009
9,016 kez okundu