"Kadınların kendisini yermesini işitince onları davet etti; koltuklar hazırladı; geldiklerinde her birine birer bıçak verdi. Yusuf'a: "Yanlarına çık!.." dedi. Kadınlar Yusuf'u görünce şaşıp ellerini kestiler ve "Allah'ı tenzih ederiz ama, bu insan değil ancak çok güzel bir melektir." dediler." (Yusuf, 12/31)
Müşrik inancında Allah inancı vardır. Ancak başka varlıkları ona ortak koşmaktaydılar. Putları Allah'a yakınlaşma aracı olarak görüp onlara tapmaktaydılar. Kur'an-ı Kerim'de müşriklerin inancı şöyle açıklanmaktadır:
"Biz bunlara, bizi Allah'a daha fazla yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz." (Zümer 39/3)
Allah inancı, gerek ilkel dinlerde, gerek diğer inanç sistemlerinin hemen hepsinde vardır. Ayetin ifadesinden Mısırlıların sadece Allah inancı değil melek inancına sahip oldukları da görülmektedir. Bu da göstermektedir ki, ilk çağlardan beri insanlara iman esasları tebliğ edilmiş ve insanlar zaman içerisinde tevhid dinini bozup putperestliğe yönelmiştir.
Mısır metinlerinde nitelendirilen tanrı, “Her şeyi yaratan, ezelî, dehrin sahibi, ilmi sınırsız, görünmeyen ama duaları kabul eden” ulu bir varlıktır. Ancak bu vasıflar birden fazla tanrıya da yöneltilmiştir. Bu ikinci derecede tanrılar, tek tanrının çeşitli isimleri ve tecellileri olarak da kabul edilebilir. (bk. ERE, VI, 275)
Nitekim Kur'an'da Hz. Yûsuf (as)'ın Mısır hapishanesindeki mahkûmlara hitaben söylediği,
“Allah'tan başka taptıklarınız, sizin ve atalarınızın taktığı kuru isimlerden başka bir şey değildir.”(Yûsuf, 12/40)
mealindeki sözü de bu görüşü destekler mahiyettedir.