Ebu Hüreyre (r.a) anlatıyor: Resûllullah (s.a.s.) buyurdular ki:
“Müezzine, sesinin gittiği yer boyunca mağfiret edilir. Yaş ve kuru her şey onun lehinde şehadet eder. Namaza katılan kimseye yirmi beş kat namaz sevabı yazılır. Ve iki namaz arası günahları affedilir.”(1)
Sesinin gittiği yere kadar müezzinin affedilmesi; Allah’ın mağrifetinin genişleğini ve çokluğunu ifade eder. Veya müezzinin sesini işitip de namaza iştirak eden herkesin bağışlanacağını müjdeler. Bu hadis-i şerifde hem müezzinliğe hem de ezanın ve içindeki hakikatlerin mümkün olduğu kadar geniş topluluklara duyurulmasına teşvik vardır. Ezanın ifade ettiği hakikatlerin güneşin doğup-battığı her yere ulaştırılmasına ve o yüce hakikatlerin hakkıyla temsiline işaret vardır.
Ebu Mûsâ el- Eş'ari'nin sesi de güzeldi. Bir gün Kur'an okurken, Resulullah (s.a.v) onun sesini işitip durdu. Onun Kur'an okuyuşunu dinledi. Güzel sesi ve harika Kur'an okuyuşu hoşuna gitti. Ona:
"Sana Dâvud ailesinin mizmarlanndan bir mizmar verildi." buyurdu. Ebu Mûsâ:
"Ey Allah'ın Rasulü! Kur'an okuyuşumu dinliyor muydun?" diye sordu. Resulullah (s.a.v.) de:
"Evet." diye cevap verdi. Ebu Mûsâ:
"Beni dinlediğinizi bilseydim, Sizin için sesimi daha da güzelleştirirdim." dedi.
Bütün âlimlerin ittifak ettiği husus, Kur’ân-ı Kerimi güzel sesle okumanın müstehab olduğudur. Okuyanın sesi güzel değilse, elinden geldiği kadar fıtrî bir şekilde sesini güzelleştirmeye çalışmalıdır.
İmâm Mâlik ve bir kısım âlimlere göre, Kur’ân-ı Kerimi huşû ile, mânâsını düşünerek ve kalbi mahzun edecek, gözleri yaşartacak şekilde okumak gerekir. Çünkü Resulullah Efendimiz (a.s.m.) bir hadis-i şerifte Kur’ân-ı Kerim’i huşû ile kalbe tesir edecek şekilde okumanın ehemmiyetine dikkati çekerek şöyle buyururlar:
“Kur’ân-ı Kerim’i okuyanın sesini işittiğinizde, kendisinin Allah’tan korktuğu kanaatine vardığınız adam, şüphesiz Kur’ân’ı en güzel sesle okuyanlardandır.”(3)
İmam-ı Âzam Ebu Hanife ve bir kısım âlimlere göre de, Kur’ân’ı nağme ile okumak caizdir. Onlara göre nağme ile okumak, kalbi daha çok rikkate getirir, daha çok huşû kazandırır.
Netice olarak: Kur’ân-ı Kerim’i güzel bir sesle, güzel bir şekilde okumak menduptur, diyebiliriz. Tecvid kaideleri dışına taşmadıkça nağme ile okunmasında bir mahzur yoktur. Ancak tecvid kaidelerinin dışına çıkılarak, harflerin mahreçlerine riayet edilmeden nağmelerle fazla uzatmak, harfleri eksik veya fazla yaparak okumak caiz değildir. Bu hususta ittifak vardır. Böyle kimseler Kur’ân’ın lânetinden çekinmeli, onun okuma âdâbına riayet etmelidirler.
Kaynaklar:
1. Ebu Dâvud, Salât 31; Nesâî, Ezân 14; İbn Mâce, Ezân 5.
2. Buhârî, Fezaİlu:l-Kur'an 31; Müslim, Salatu'l-Musafûin 235-236; Tirmizî, Meraki 55; Nesâî, İftitah 55; İbn Mâce, İkame, 176; Müsned: 2/369
3. İbn-i Mâce, İkame: 176.