"Belki yollarından dönerler diye and olsun onlara büyük azabdan önce dünya azabından tattırırız." (Secde 32/21)
"Ayette geçen Azab-ı ednâ; yakın azab, dünya azabı, azab-ı ekber de âhiret azabıdır."
İnkarcılık günahına saplananlara yakın azabın mutlaka tattırılacağı ve bunun tuttukları yanlış yoldan dönmelerine fırsat verme amacı taşıdığı belirtildiğine göre, bu ifadeyle söz konusu kişilerin dünya hayatında vicdan muhasebesi yapmalarına imkân sağlayan özellikle maddî-mânevî sıkıntılara ve bunalımlara mâruz bırakılmasının kastedildiği söylenebilir. Devamındaki âyette kendisine bu tür fırsatlar sağlandığı halde bağnaz tutumunda direnen kişinin haksızlığın zirvesine tırmanmış ve artık cezayı kesin olarak hak etmiş olduğunun belirtilmesi de bu mânayı desteklemektedir. (Diyanet Tefsiri, Kur’an Yolu, ilgili ayetin tefsiri)
Bu tür uyarılarda ilâhî rahmetin insanlardan yana ayrı bir tecellisi ve O'nun sonsuz lûtfunun bir başka tezahürüdür. «Bir musibet bin nasihattan iyidir» sözü darb-ı mesel olmuştur.