"Yaptıklarının cezası olarak, bundan böyle az gülsünler, çok ağlasınlar." (Tevbe 9/82) ayetinde kastedilen kimlerdir; Müslümanlar mı kafirler midir?

"Yaptıklarının cezası olarak, bundan böyle az gülsünler, çok ağlasınlar." (Tevbe, 9/82)

Bu ayet Tebük Seferine çıkmayan münafıklar hakkında nazil olmuştur. Allah Teala savaşa gitmemek için mazeret ileri süren, cihadı kötü gören ve evlerinde oturmaktan dolayı sevinen münafıkların hallerini şöyle bildirilmiştir:

"Allah'ın Resulüne muhalefet için  (cihada gitmeyerek) geri kalıp oturanlar sevindiler. Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad etmeyi çirkin gördüler ve: "Bu sıcakta savaşa çıkmayın."  dediler. De ki: "Cehennem ateşi daha  sıcaktır." İyice bilmiş olsalardı. Artık onlar kazanmakta olduklarının cezası olarak (dünyada) az gülüp (ahirette) çok ağlasınlar." (Tevbe, 9/81-82)

Onlar cihada gitmemek için sevinmelerine mukabil Allah Teala "Cehennem ateşi daha sıcaktır." sözüyle cevap verdi. Yani, asiler için hazırlanan ve sizin de muhalefetiniz sebebiyle gideceği­niz Cehennem ateşi, kaçtığınız sıcaktan daha sıcaktır. Bunu düşünebilseler sevinmezlerdi.  Sonra Allah Teâlâ, onların işlerinin sonucunu haber vererek: "Onlar, az gülüp çok ağlasınlar." buyurmuştur.

Allah Teâlâ onları, kendilerinin kazandığı ve ellerinin yaptığı şey­ler sebebiyle tehdit etmekte, dünyada az bir zaman için sevineceklerini ve ce­hennemde çok ağlayacaklarını belirtmiş­tir.

Ayetin nuzul sebebi münafıkların tutumu olsa da ayetin ihtarı bütün insanlar için geçerlidir. Hadis-i şerifte Peygamber (asv) şöyle buyurmuştur: 

“Benim bildiklerimi bilmiş olsanız, şüphesiz ki az güler çok ağlardınız.” (İbn Mâce, Zühd: 19; Buhârî, Rikak: 27)

“Allah mü’minlerden canlarını ve mallarını, karşılığında Cenneti onlara vermek suretiyle satın almıştır.” (Tevbe, 9/111)

ayeti gereği, mal ve canlarını Allah'a satmayanlar yani Allah'ın emir buyurduğu dairede sarfetmeyenler bu yaptıklarının karşılığı olarak bundan böyle çok ağlasınlar, az gülsünler. Bu dünyada az biraz gülsünler, az biraz sevinsinler, gülebildikleri kadar gülsünler, eğlenebildikleri kadar eğlensinler bu dünyada. Onlar öbür tarafta çok ağlayacaklardır. Çünkü bu dünya hayatı çok azdır, çok kısadır, ama âhiret hayatı sonsuzdur. Sonsuz bir âhiret hayatının ağlaması yanında çok kısa süren dünya sevinçleri ne kadar olabilir ki?

Ama bu dünyada bu yaptıklarına pişmanlık duyarak tövbe ederler, ağlarlarsa işte o zaman Allah’ın bağışlamasına ulaşırlar. Cehennemdeki azabı ve pişmanlığı haber ver­menin tek amacı, kötü yolda ısrarla yürüyen insanları uyarmaktır.

Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategorisi:
Soru ve Cevaplar
Gönderi tarihi: 08-07-2011
2,171 kez okundu
Bu Kategorideki Diğer Yazılar
  1. Nahl Suresi 32. ayette: "(Onlar,) meleklerin, "Size selâm olsun. Yapmış olduğunuz (iyi) işlere karşılık cennete girin" diyerek tertemiz olarak canlarını aldıkları kimselerdir." buyuruluyor. Burada "melekler" deniyor, can alan melek kaç tanedir?

  2. Fatıma Mushafı nedir? Böyle bir şey var mıdır; varsa da bu nasıl mümkün olabilir?

  3. “(Kurtuluş) ne sizin kuruntularınıza, ne de Ehl-i kitab’ın kuruntularına göre olacaktır” (Nisa 123) ayetinde geçen “siz” den maksat Müslümanlar mıdır?

  4. "Muhakkak ki muttakîler cennetlerde ve ırmakların başındadırlar. Doğruluk makamında güçlü bir hükümdarın katındadırlar" (Kamer 54; 54-55) Ayetlerin manasını açıklar mısınız?

  5. Namaz kaç vakittir? Nur Suresi 58. ayette namazın üç vakit olduğu ifade edilmiyor mu? "Ey inananlar, emriniz altında çalışanlar ve sizden henüz erginliğe ermemiş olanlar üç kez izin almalıdırlar: Sabah namazından önce, öğle vaktinde dinlenmek için..."

  6. “Biz onu mutlaka yakacağız, sonra darmadağın edip denizde savuracağız." (Taha, 97) ayetine göre, Altın buzağının eriyip yok olması ve küllerinin denize savrulması mümkün müdür?

  7. Kur'an-ı Kerim ayetlerinin bir ksımının günümüzde uygulanamayacağı söylenmektedir. Bu konuda nasıl düşünmeliyiz?

  8. Meryem suresinin 71. ayeti kerimesinde cehennem için "içinizden oraya girmeyecek kimse kalmayacak" buyruluyor. Müminler dahi girecek mi?

  9. Madem ki şahit getiremediler, onlar Allah katında yalancılardır (Nur 13), ayetine göre yalancı şahit getirselerdi, doğru mu söylemiş olacaklardı?

  10. Abese suresinin 15-16. ayetlerinde "erdemli katipler"in Kuran'ı yazmasından mı bahsedilmektedir? Ayetlerde kastedilen mana nedir?

Block title
Block content