Vakıa suresinin fazileti hakkında bilgi verir misiniz?

Bu mübarek sûre kıyamet hallerini, kıyamet koparken meydana gelecek olan dehşetli durumları ve insanların üç gruba ayrıldıklarını anlatır. Bu üç grup amel defterleri sağından verilenler, amel defterleri solundan verilenler ve sâbikûn (öndekiler) dur.

Sûre her grubun âkibetini ve Allah'ın onlar için kıyamet günü hazırlamış olduğu âdil mükâfat ve cezayı anlatır. Aynı zamanda insanın yaratılması, bitkilerin çıkarılması, yağmurun indirilmesi ve Allah'ın ateşe vermiş olduğu güçte, onun varlığını, birliğini ve eşsiz yaratma ve meydana getirmedeki sonsuz gücünü gösteren deliller getirir. Daha sonra, Kur'an-ı Kerim'in şanının yüce olduğunu, Âlemlerin Rabbi tarafından indirildiğini ve insanın ölüm ânında karşılaşacağı sıkıntı ve korkuları anlatır.

Bu mübarek sûre bahtiyarlar, bedbahtlar ve cennet ehlinden hayırda öncülük eden üç grubu anlatır ve bunlardan herbirinin âkibetini açıklayarak sona erer.

Fazileti:

a) İbn Mes'ûd'dan rivayet edildiğine göre Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:

"Kim, her gece Vakıa sûresini okursa, asla sıkıntıya düşmez." (Bu hadisi Hafız Ebû Ya'la ve İbn Asâkir tahriç etmiştir.)

b) Hafız İbn Asâkir, Abdullah b. Mes'ûd'un (r.a.) hayat hikayesini anlatırken Ebû Zıbye'den gelen bir senetle, Ebû Zıbye'nin (r.a.) şöyle dediğini rivayet etmiştir: Abdullah ölüm hastalığına yakalandı. Osman b. Affân (r.a.) ziyaretine gelerek, "Şikayetin ne?" diye sordu. Abdullah:

-  Günahlarım.

- Arzun ne?

-  Rabbimin rahmeti.

-  Senin için bir doktor getirteyim mi?

-  Beni doktor hasta etti.

-  Sana ikramda bulunulmasını emredeyim mi?

-  İkrama ihtiyacım yok.

-  Senden sonra kızlarının olur.

-  Kızlarımın fakir kalacağından mı korkuyorsun? Ben kızlarıma, her gece Vakıa sûresini okumalarını emrettim. Rasulullah’ın (s.a.v) şöyle dediğini işitmiştim:

"Kim, her gece Vakıa sûresini okursa, asla fakir düşmez."

Sonra Ebû Zıbye de bunu hiç bırakmaz oldu. (İbn Kesir Tefsiri, 4/281)

(bk. Muhammed Ali Es-Sabuni, Safvetü’t-Tefasir, Ensar Neşriyat: 6/287-288.)

Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategorisi:
Soru ve Cevaplar
Gönderi tarihi: 23-09-2010
4,079 kez okundu
Bu Kategorideki Diğer Yazılar
  1. Nahl Suresi 32. ayette: "(Onlar,) meleklerin, "Size selâm olsun. Yapmış olduğunuz (iyi) işlere karşılık cennete girin" diyerek tertemiz olarak canlarını aldıkları kimselerdir." buyuruluyor. Burada "melekler" deniyor, can alan melek kaç tanedir?

  2. Fatıma Mushafı nedir? Böyle bir şey var mıdır; varsa da bu nasıl mümkün olabilir?

  3. “(Kurtuluş) ne sizin kuruntularınıza, ne de Ehl-i kitab’ın kuruntularına göre olacaktır” (Nisa 123) ayetinde geçen “siz” den maksat Müslümanlar mıdır?

  4. "Muhakkak ki muttakîler cennetlerde ve ırmakların başındadırlar. Doğruluk makamında güçlü bir hükümdarın katındadırlar" (Kamer 54; 54-55) Ayetlerin manasını açıklar mısınız?

  5. Namaz kaç vakittir? Nur Suresi 58. ayette namazın üç vakit olduğu ifade edilmiyor mu? "Ey inananlar, emriniz altında çalışanlar ve sizden henüz erginliğe ermemiş olanlar üç kez izin almalıdırlar: Sabah namazından önce, öğle vaktinde dinlenmek için..."

  6. “Biz onu mutlaka yakacağız, sonra darmadağın edip denizde savuracağız." (Taha, 97) ayetine göre, Altın buzağının eriyip yok olması ve küllerinin denize savrulması mümkün müdür?

  7. Kur'an-ı Kerim ayetlerinin bir ksımının günümüzde uygulanamayacağı söylenmektedir. Bu konuda nasıl düşünmeliyiz?

  8. Meryem suresinin 71. ayeti kerimesinde cehennem için "içinizden oraya girmeyecek kimse kalmayacak" buyruluyor. Müminler dahi girecek mi?

  9. Madem ki şahit getiremediler, onlar Allah katında yalancılardır (Nur 13), ayetine göre yalancı şahit getirselerdi, doğru mu söylemiş olacaklardı?

  10. Abese suresinin 15-16. ayetlerinde "erdemli katipler"in Kuran'ı yazmasından mı bahsedilmektedir? Ayetlerde kastedilen mana nedir?

Block title
Block content