Şuara Suresi 85. ayette Hz İbrahim'in "Beni naim cennetinin varislerinden eyle." duası var. Peygamberimiz (s.a.m) ise "Allah'tan firdevsi isteyin, o en yüksek cennettir." buyuruyor. Hz. İbrahim'in firdevsi istememesinin nedeni nedir?

Fatiha Suresi'ndeki “Nimet ve lütfuna nail ettiklerinin yoluna” mealindeki ayette gösterildiği gibi, peygamberlik en büyük bir nimettir. İşte Hz. İbrahim (as), başta peygamberlik gibi en büyük bir nimete kavuştuğu gibi, ekser peygamberlerin babası olmak haysiyetiyle, ayrıca büyük nimetlere mazhar olmuştur. Allah’ın lütfuyla hidayete ermesi, hastalıklardan şifa bulması gibi Allah’ın kendisine verdiği dünyevî nimetleri zikrettikten sonra, ahiretteki nimetlerini de lütfetmesini istemiştir. Konu dünya ve ahirette Allah’ın ikram ettiği ve edeceği nimetler olunca, “nimetler cenneti” manasına gelen “Cennetu’n-naîm” ifadesi, mukteza-yı hale mutabakat ettiğinden çok beliğ düşmüştür.

“Cennetu’n-Neîm” sözcüğü, bir anlamda bütün cennetlerin genel karakteri olan nimet yurdu manasına da gelebilir. Yani burada sadece cennetin belli bir bölümü değil, genel olarak cennetten bahsedilmiş olabilir. Buna göre, ayetin meali “Rabbim! Beni naim cennetlerine vâris olanlardan eyle!” şeklinde olur.

Ayrıca en güzel cenneti istememesi, genel olarak nimet yurdu olan cennete girenlerden olmasını istemesi, onun Allah’a karşı gösterdiği bir edep olarak da değerlendirilebilir. Gözünü en yüksek yerlere dikmemek edepli bir tevazudur.

Hz. Peygamber (a.s.m)’in ümmetine Firdevs cennetini istemelerini salık vermesi ise, ümmetine karşı gösterdiği vefakârlığın bir örneğidir. Ayrıca, Efendimiz (a.s.m) zaten, kendisi dahil hiç kimsenin kendi ameliyle cennete gidemeyeceğini öğretmiştir. Onun cennetin hangi bölümü olursa olsun, ilahî bir lütuf olacağını ders vermiştir.

Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategorisi:
Soru ve Cevaplar
Gönderi tarihi: 11-09-2009
4,259 kez okundu
Bu Kategorideki Diğer Yazılar
  1. Nahl Suresi 32. ayette: "(Onlar,) meleklerin, "Size selâm olsun. Yapmış olduğunuz (iyi) işlere karşılık cennete girin" diyerek tertemiz olarak canlarını aldıkları kimselerdir." buyuruluyor. Burada "melekler" deniyor, can alan melek kaç tanedir?

  2. Fatıma Mushafı nedir? Böyle bir şey var mıdır; varsa da bu nasıl mümkün olabilir?

  3. “(Kurtuluş) ne sizin kuruntularınıza, ne de Ehl-i kitab’ın kuruntularına göre olacaktır” (Nisa 123) ayetinde geçen “siz” den maksat Müslümanlar mıdır?

  4. "Muhakkak ki muttakîler cennetlerde ve ırmakların başındadırlar. Doğruluk makamında güçlü bir hükümdarın katındadırlar" (Kamer 54; 54-55) Ayetlerin manasını açıklar mısınız?

  5. Namaz kaç vakittir? Nur Suresi 58. ayette namazın üç vakit olduğu ifade edilmiyor mu? "Ey inananlar, emriniz altında çalışanlar ve sizden henüz erginliğe ermemiş olanlar üç kez izin almalıdırlar: Sabah namazından önce, öğle vaktinde dinlenmek için..."

  6. “Biz onu mutlaka yakacağız, sonra darmadağın edip denizde savuracağız." (Taha, 97) ayetine göre, Altın buzağının eriyip yok olması ve küllerinin denize savrulması mümkün müdür?

  7. Kur'an-ı Kerim ayetlerinin bir ksımının günümüzde uygulanamayacağı söylenmektedir. Bu konuda nasıl düşünmeliyiz?

  8. Meryem suresinin 71. ayeti kerimesinde cehennem için "içinizden oraya girmeyecek kimse kalmayacak" buyruluyor. Müminler dahi girecek mi?

  9. Madem ki şahit getiremediler, onlar Allah katında yalancılardır (Nur 13), ayetine göre yalancı şahit getirselerdi, doğru mu söylemiş olacaklardı?

  10. Abese suresinin 15-16. ayetlerinde "erdemli katipler"in Kuran'ı yazmasından mı bahsedilmektedir? Ayetlerde kastedilen mana nedir?

Block title
Block content