Şeytanın, “Firavunların piramitleri olağanüstü bir şekilde yaptıkları gibi, Hz. Peygamber de olağanüstü bir yeteneğe sahip olarak -haşa- Kuran-ı Kerim’i kendisi yazdı" vesvesesine karşı nasıl cevap verebiliriz?

Sizin de ifade ettiğiniz gibi, bu bir vesvesedir. Vesveselerin delil getirerek giderilmeleri de oldukça zordur. Çünkü, şeytan getirilen her delile bir iz bıraksın diye çamur atar.

Bu gibi vesveselerden kurtulmanın yolu, bunların hiçbir zararlarının olmadığını bilmek ve onlarla uğraşmamaktır. Bediüzzaman Hazretleri vesveseleri arılara benzetir. Arılarla uğraştıkça başınıza üşüşürler; uğraşmadığınız zaman kendiliğinden dağılıp giderler. Bu konuda Bediüzzaman Hazretlerinin “Hikmetu’l-İsitaze” (bk. Sözler, Yirmi Birinci Söz İkinci Makam) adlı eseri çok harika bir reçetedir.

Bununla beraber, Kur’an’ın  bir beşer tarafından uydurulması imkânsızdır. Okuma yazması olmayan bir insan olarak Hz. Muhammed (asv)’in böyle bir eseri ortaya koyması, bu kitabın kendisine ait olmadığını söylemesi, bu davasında pek çok mucizeler göstererek ve insanları onun bir tek suresine benzer bir nazire yapmaya davet etmesi ve bunu yapamayacaklarını ilan ederek dünyaya meydan okuması, gelecekten haber veren bilgiler içermesi ve verdiği haberlerin aynen çıkması,  Kur’an’ın Allah’ın kelamı olduğunu gündüz gibi göstermektedir. Bu söylediklerimiz binlerce kitapta yazılmış ve on beş asırdan beri insanların yıldızları olan alimler tarafından kabul edilmiştir.

Ehramların yapılması eşsiz değildir. Çin seddi gibi bazı harika yapılar da Ehramlardan aşağı düşmezler. Kaldı ki, Kur’an’daki bilgiler akılla izah edilecek türden değildir.

Kur’an’da Allah’ın sonsuz ilminin yansımaları vardır:

- Evrenin ilk kozmik çorbasının nasıl oluştuğuna, ilk cevherin bir patlama (Big Bang) şeklinde meydana geldiğine (Enbiya, 21/30),

- Kâinat sarayının ilk harcının esir maddesi olduğuna (Hud, 11/7),

- Göklerin önce bulutumsu bir halde (nebülözler halinde) olduğuna (Fussilet, 41/11),

- Yerküresinin yuvarlak olup (Naziat,79/39)

- Güneşin etrafında döndüğüne (Yasin,36/38),

- Yer çekimi kanununa (Mürselat, 77/25),

- Evrenin iki astronomik, dört jeolojik devrede yaratıldığına (Fussilet, 41/10-12),

- Her canlının sudan yaratıldığına (Enbiya, 21/30),

- Her şeyin çift yaratıldığına (Yasin, 36/26),

- Tek tek sayarak, insanların anne rahminde geçirdiği safhalarına (Müminun, 23/12-14)

işaret eden ayetler, kâinatın sırlarına dair Kur’anî ifadelerden bazılarıdır...

Son olarak tekrar şunu belirtelim ki, bu vesveselerin size hiçbir zararı yoktur. Bunlar sizin kalbinizden çıkmıyor. Çünkü kalbiniz bu düşüncelerden rahatsızdır. Demek ki, bunlar kalbinize ait değildir; şeytanın düşünceleridir.

Bu gibi vesveselerin bir hikmeti, insanları tembellikten kurtarmak, içinden mücadeleye imkân vermek, yeni bilgileri öğrenmeye sevk etmek, gafletten uyandırmak, daha dikkatli olmasını sağlamak gibi hususlardır.

O halde her şeyden önce, kaynağını verdiğimiz vesvese konusunu mutlaka okumakla beraber, bu asırda şeytanları dahi susturan tahkikî iman bilgilerini öğrenmeye çalışmak gerekir.

Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategorisi:
Soru ve Cevaplar
Gönderi tarihi: 20-05-2011
2,938 kez okundu
Bu Kategorideki Diğer Yazılar
  1. Nahl Suresi 32. ayette: "(Onlar,) meleklerin, "Size selâm olsun. Yapmış olduğunuz (iyi) işlere karşılık cennete girin" diyerek tertemiz olarak canlarını aldıkları kimselerdir." buyuruluyor. Burada "melekler" deniyor, can alan melek kaç tanedir?

  2. Fatıma Mushafı nedir? Böyle bir şey var mıdır; varsa da bu nasıl mümkün olabilir?

  3. “(Kurtuluş) ne sizin kuruntularınıza, ne de Ehl-i kitab’ın kuruntularına göre olacaktır” (Nisa 123) ayetinde geçen “siz” den maksat Müslümanlar mıdır?

  4. "Muhakkak ki muttakîler cennetlerde ve ırmakların başındadırlar. Doğruluk makamında güçlü bir hükümdarın katındadırlar" (Kamer 54; 54-55) Ayetlerin manasını açıklar mısınız?

  5. Namaz kaç vakittir? Nur Suresi 58. ayette namazın üç vakit olduğu ifade edilmiyor mu? "Ey inananlar, emriniz altında çalışanlar ve sizden henüz erginliğe ermemiş olanlar üç kez izin almalıdırlar: Sabah namazından önce, öğle vaktinde dinlenmek için..."

  6. “Biz onu mutlaka yakacağız, sonra darmadağın edip denizde savuracağız." (Taha, 97) ayetine göre, Altın buzağının eriyip yok olması ve küllerinin denize savrulması mümkün müdür?

  7. Kur'an-ı Kerim ayetlerinin bir ksımının günümüzde uygulanamayacağı söylenmektedir. Bu konuda nasıl düşünmeliyiz?

  8. Meryem suresinin 71. ayeti kerimesinde cehennem için "içinizden oraya girmeyecek kimse kalmayacak" buyruluyor. Müminler dahi girecek mi?

  9. Madem ki şahit getiremediler, onlar Allah katında yalancılardır (Nur 13), ayetine göre yalancı şahit getirselerdi, doğru mu söylemiş olacaklardı?

  10. Abese suresinin 15-16. ayetlerinde "erdemli katipler"in Kuran'ı yazmasından mı bahsedilmektedir? Ayetlerde kastedilen mana nedir?

Block title
Block content