Şüphesiz sana baş eğerek ellerini verenler (biat edenler), Allah'a baş eğip el vermiş sayılırlar. Allah'ın eli onların ellerinin üstündedir. Verdiği bu sözden dönen, ancak kendi aleyhine dönmüş olur. Allah'a verdiği sözü yerine getirene, Allah büyük ecir verecektir. (Fetih 48/10).
Ayet-i kerimede baş eğerek biat etmeleri Peygambere itaat etmeleri şeklinde anlamak gerekir. "Kim Peygambere (s.a.v) itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur."(Nisa, 4/80) ayeti de buna delildir. Resulü Ekrem'e (s.a.v) biat ve ona itaat etmekten maksat, Allah'a biat ve onun emirlerini yerine getirmektir. Ashab-ı Kiram yardım ve onu müdafa hususunda ölünceye kadar savaşmak ve o dönemde İslama düşman olan Kureyşlilerden kaçmamak üzere Rasulü Ekrem'e biat etmişlerdir.
İnsanların elleriyle birlikte Allah'ın elinin zikredilmesinde ise müşakele sanatı vardır. El kelimesinin Allah'a isnadı sırf olayı hayalde canlandırmak içindir. "Yed" (el) ifadesi müslümanlara Allah'an gelecek galibiyet, yardım ve hidayet olarak da açıklanmıştır.(bkz. Elmalılı, ilgili ayetin tefsiri)
Onlar Allahın dinini üstün kılmak için Hz. Peygambere itaat edeceklerini beyan etmeleri neticesinde dünyada galibiyet ahirette de Cennet ile mükafatlandıracaktır.