RENKLER
2/ el-Bakara -69 - Onlar, "Bizim için Rabbine duâ’ et, rengi ne ise onu bize açıklasın" dediler. Mûsâ, "Rabbim buyuruyor ki, o, bakanlara sürur veren sapsarı bir sığırdır" dedi.
18/ el-Kehf -86 - Nihayet güneşin battığı yere vardığı zaman, güneşi, kara bir balçıkta batıyor buldu. Bir de bunun yanında bir kavim buldu. Biz ona dedik ki: "Ey Zül-karneyn! Onları ya cezalandırırsın veya onların hakkında iyi davranırsın."
20/ Tâ hâ -102- O günde sûr’a üflenir. Ve Biz o zaman günahkârları, gözleri korkudan gömgök bir halde mahşerde toplarız!
22/ el-Hac -63 - Görmedin mi ALLÂH'ın gökten indirdiği su ile yeryüzü (nasıl) yemyeşil oluyor? Gerçekten ALLÂH çok lütufkârdır, her şeyden haberdardır.
26/ eş-Şu’arâ -33 - Elini de (koynundan) çekti çıkardı; bakanlara bembeyâz (görünen, nûr saçan bir şey) oluverdi.
35/ Fâtır -27- Görmüyor musun ki ALLÂH gökten su indirdi. Biz onunla türlü türlü ürünler çıkardık. Dağlardan da beyâz, kırmızı (birbirinden farklı) çeşitli renklerde yollar (katmanlar) var, simsiyah taşlar da var.
36/ Yâsîn -39- Ay için de birtakım safhalar, duraklar ta’yîn ettik; dolaşa dolaşa, nihayet eski hurma salkımının çöpü gibi kuru, sarı, kavisli bir hâle gelir.
44/ ed-Duhân -54- İşte böyle. Ayrıca onları iri siyah gözlü hurilerle evlendirmişizdir.
55/ er-Rahmân -37- Gök yarılır da, yağ gibi eriyip ateş kırmızısı bir gül oluverir.
56/ el-Vâkı’a -43- Kapkara dumandan bir gölge altındadırlar.
76/ el-İnsân -21- Üstlerinde ince ve kalın ipekten yeşil elbiseler vardır. Gümüş bileziklerle süsleneceklerdir. Rableri onlara tertemiz bir içecek içirecektir.
80/ Abese -41- Onları bir siyahlık bürür.