PEYGAMBERLERİN ALLÂH İLE KONUŞMALARI
3/ Âl-i İmrân -41- Zekeriyyâ, “Rabbim! (çocuğum olacağına dâir) bana bir alâmet ver” dedi. ALLÂH da şöyle dedi: “Senin için alâmet, insanlarla üç gün konuşamaman, ancak işâretleşebilmendir. Ayrıca Rabbini çok an, sabah akşam tesbîh et.”
7/ el-A’râf -143- Şol zaman ki, Mûsâ, mîkatımıza (bir iş için belirlenen zaman veya yer) geldi, Rabbi ona kelâmıyla ihsânda bulundu (konuştu). "Ey Rabbim, göster bana Zât’ını da bakayım Sana" dedi. Rabbi ona buyurdu ki; "Beni kat’iyyen göremezsin ve lâkin dağa bak, eğer o yerinde durabilirse, sonra sen de Beni göreceksin". Daha sonra Rabbi dağa tecellî edince onu yerle bir ediverdi, Mûsâ da baygın düştü. Ayılıp kendine gelince, "Sen Sübhân’sın, tevbe ettim, Sana döndüm ve ben inananların ilkiyim" dedi.
144- (ALLÂH) “Ey Mûsâ! Vahiylerim ve konuşmamla seni insanlar üzerine seçkin kıldım. Öyleyse sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol” dedi.
19/ Meryem -8- Zekeriyyâ, “Rabbim!” “Hanımım kısır ve ben de ihtiyarlığın son noktasına ulaşmış iken, benim nasıl çocuğum olur?”
9- (Vahiy meleği) dedi ki: “Evet, öyle. (Ancak) Rabbin diyor ki: “Bu Bana göre kolaydır. Nitekim daha önce, hiçbir şey değil iken seni de yarattım.