O, göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbidir. Doğuların da (Batıların da) Rabbidir (Saffat Suresi, 5) ayetini açıklar mısınız?

Bu konuyu Kur’an’da yer alan değişik ifadeleri göz önünde bulundurarak şu açıklamaları  yapmakta fayda mülahaza ediyoruz. Rahman suresindeki ayeti esas alarak konuyu şöyle açıklayabiliriz.

 

“(O) iki doğunun ve iki batının Rabbidir.”(Rahman, 55/17) mealindeki ayetteki "iki doğu, iki batı" ifadesi, birden çok gerçeğe işaret etmektedir:

 

a) Surenin 5. ayetinde geçen "Güneş ve Ay, bir hesap iledir" mealindeki ifadeden anlaşılacağı gibi, “Güneş ve Ay’ın doğu ve batıları” demektir.

 

b). "Doğuların ve batıların Rabbine yemin olsun!"( Mearic, 70/40) ayetinde ise doğu ve batı kelimeleri çoğul kullanılarak her günkü durumlarına işaret edilmiştir. Yaz ve kış mevsimlerinde günlerin uzayıp kısalmalarına göre güneşin farklı zamanlarda doğup batmasına işaret etmek üzere “doğular ve batılar” ifadesine yer verilmiştir.

 

c) Yerin küre şeklinde yuvarlak olması sebebiyle, her yarım küre parçasına göre bir doğu, bir de batıya işaret edilmiştir. Buna göre, ayet, Dünya’nın yuvarlak olduğuna da delâlet etmektedir. Bunda doğu kabul edilen bir nokta aynı zamanda batı, batı kabul edilen bir nokta ise aynı zamanda doğu kabul edilir.

 

d) Şafağın doğuşu ile güneşin doğuşu, güneşin batışı ile şafağın batışı... Bu görüş, İbn Abbas'a izafe edilmiştir.

 

Bunu şöyle açıklamak mümkündür:

 

Yerküre’den çok büyük olan Güneş’in ışınları, Yerküre’nin kendisine dönük olan yüzüne isabet ettiğinde o taraf gündüz olur. Güneş ışınları, aynı zamanda Yerküre’nin iki yanından geçer gider. Bundan dolayı kürenin iki yanı, ışınların oraya tam isabet etmemesinden dolayı yarı aydınlık hâlde kalır. Yerküre’nin Güneş ışınlarına dönük olmayan kısmının ortaları ise tam karanlıktır. Neticede, yuvarlağımsı biçimde olan Yerküre’de tam aydınlık ve az aydınlık, tam karanlık ve az karanlık şeklinde bölümler ortaya çıkar. Böylece iki aydınlık ve iki karanlık meydana gelir ki iki doğu ile iki batı manası da anlaşılmış olur.  Bu iki uç konumundaki iki doğu ile iki batı arasında  belki onlarca doğu-batı ekseni vardır. Bu da “doğular-batılar” ifadesine uygundur. (bk. Niyazi Beki Rahman Suresinin tefsiri).

Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategorisi:
Soru ve Cevaplar
Gönderi tarihi: 23-07-2010
2,450 kez okundu
Bu Kategorideki Diğer Yazılar
  1. Nahl Suresi 32. ayette: "(Onlar,) meleklerin, "Size selâm olsun. Yapmış olduğunuz (iyi) işlere karşılık cennete girin" diyerek tertemiz olarak canlarını aldıkları kimselerdir." buyuruluyor. Burada "melekler" deniyor, can alan melek kaç tanedir?

  2. Fatıma Mushafı nedir? Böyle bir şey var mıdır; varsa da bu nasıl mümkün olabilir?

  3. “(Kurtuluş) ne sizin kuruntularınıza, ne de Ehl-i kitab’ın kuruntularına göre olacaktır” (Nisa 123) ayetinde geçen “siz” den maksat Müslümanlar mıdır?

  4. "Muhakkak ki muttakîler cennetlerde ve ırmakların başındadırlar. Doğruluk makamında güçlü bir hükümdarın katındadırlar" (Kamer 54; 54-55) Ayetlerin manasını açıklar mısınız?

  5. Namaz kaç vakittir? Nur Suresi 58. ayette namazın üç vakit olduğu ifade edilmiyor mu? "Ey inananlar, emriniz altında çalışanlar ve sizden henüz erginliğe ermemiş olanlar üç kez izin almalıdırlar: Sabah namazından önce, öğle vaktinde dinlenmek için..."

  6. “Biz onu mutlaka yakacağız, sonra darmadağın edip denizde savuracağız." (Taha, 97) ayetine göre, Altın buzağının eriyip yok olması ve küllerinin denize savrulması mümkün müdür?

  7. Kur'an-ı Kerim ayetlerinin bir ksımının günümüzde uygulanamayacağı söylenmektedir. Bu konuda nasıl düşünmeliyiz?

  8. Meryem suresinin 71. ayeti kerimesinde cehennem için "içinizden oraya girmeyecek kimse kalmayacak" buyruluyor. Müminler dahi girecek mi?

  9. Madem ki şahit getiremediler, onlar Allah katında yalancılardır (Nur 13), ayetine göre yalancı şahit getirselerdi, doğru mu söylemiş olacaklardı?

  10. Abese suresinin 15-16. ayetlerinde "erdemli katipler"in Kuran'ı yazmasından mı bahsedilmektedir? Ayetlerde kastedilen mana nedir?

Block title
Block content