"De ki: "İster Allah diyerek, ister Rahman diyerek yakarın; hangisiyle yakarsanız olur, çünkü en güzel isimler O'na mahsustur." Namazında niyazında sesini fazla yükseltme, fazla da kısma, ikisinin arasında bir yol tut."(İsra Suresi, 17/110)
Ayetin Açıklaması:
Ayetin iniş sebebiyle ilgili bir rivayete göre putperestlerden biri Hz. Peygamber (asv)'in "Ey Allah'ım!, Ey Rahman!" veya "Yâ Rahman, Yâ Rahîm" şeklinde farklı isimlerle dua ettiğini duyunca, "Muhammed iki tanrıya tapıyor" diyerek dedikodu yapmaya başlamışlar, bunun üzerine Allah'ın "güzel isimler"inden hangisiyle olsa dua edilebileceği bildirilmiştir. (Taberî. XV, 182-183; Kurtubî. X. 349)
Ancak İslâm'dan önce Araplar, putlara tapmakla birlikte bir yüce yaratıcının varlığına da inanır. O'nu hem Allah hem de Rahmân isimleriyle anarlardı. Bu sebeple Resûlullah (asv)'a karşı mücadeleyi dava edinenler, böyle bir dedikodunun toplum nezdinde etkisinin olmayacağını bilirlerdi. Muhtemelen Müslümanların eskiden kullandıkları rahman gibi ilâhî isimleri bundan sonra da kullanıp kullanamayacakları hususunda tereddüt göstermeleri üzerine bu açıklama yapılmıştır. (esmâ-i hüsnâ hakkında bk. A'râf 7/380)
"Namaz niyaz" deyimiyle çevirdiğimiz salât kelimesinin burada hangi anlamda kullanıldığı hakkında farklı görüşler vardır. Bir görüşe göre burada kelime "namaz" anlamında kullanılmıştır. Bir rivayete göre Hz. Peygamber (asv) Mekke'de ashabıyla namaz kılarken âyetleri yüksek sesle okur, onun okuyuşunu duyan müşrikler Kur'an'a hakaret ederlerdi. Bunun üzerine sesini kısmasını, fakat yanında bulunanların duyamayacağı kadar da gizli okumamasını buyuran bu âyet inmiştir. Hz. Âişe (r.anha) ve Ebû Hüreyre'ye isnad edilen diğer bir rivayete göre salât kelimesi burada "dua" anlamındadır. "Sesini fazla yükseltme!" derken öğle ve ikindi namazlarının, "sesini fazla da kısma" derken diğer namazların kastedildiği görüşü de vardır. (Bu ve benzeri yorumlarla konu hakkında geniş bilgi için bk. Râzî, XXI, 70-71)
Taberî, bu görüşlere dair rivayetleri geniş olarak aktardıktan sonra âyete şu mânayı vermektedir: "Ey Muhammed! Namazında Kur'an okurken, dua ederken, Rabb'inden dilekte bulunurken, O'nu zikrederken sesini yükseltme ki müşrikler sesini duyup da seni üzmesinler…" (XV, 188) Önceki âyetlerde hem Kur'an okumaktan hem de duadan söz edildiği, ayrıca 111. âyette de bir dua örneği yer aldığı dikkate alındığında salât kelimesinin dua ve kıraat anlamlarını birlikte içerdiği de düşünülebilir.
(bk. Diyanet Tefsiri, Kur’an Yolu:III/455-456.)
İlave bilgi için tıklayınız: