Maide Suresi, Ayet 14: "Biz hıristiyanız" diyenlerden de sağlam ahitlerini almıştık, ama onlar da kendilerine bildirilenlerden (İncil'den) önemli bir kısmını unuttular. Bu sebeple aralarına kıyamet gününe kadar sürüp gidecek olan kini ve düşmanlığı soktuk. Allah onlara yapıp ettiklerini ileride haber verecektir."
Ayetin Açıklaması: "Hıristiyanlar" diye tercüme ettiğimiz âyetteki nasârâ kelimesi, Hz. îsâ'nın tebliğ ettiği ilâhî dinin mensuplarına verilen isimdir. Hz. îsâ'mn doğduğu köyün ismi olan Nâsıra'dan dolayı bunlar nasrânî (çoğulu nasârâ) olarak adlandırılmışlardır. (aynca bk. Bakara 2/62; Âl-i İmrân 3/52-53)
Önceki âyetlerde, verdikleri sözü yerine getirmeyen yahudilerin durumları anlatıldıktan sonra 14. âyette de hıristiyanlann durumları ele alınmış ve peygamberleri vasıtasıyla Allah'ın onlardan da benzeri bir söz aldığı bildirilmiştir. Hıristiyanlar Hz. îsâ'ya biat ederek her konuda kendisine itaat edeceklerine dair söz vermişlerdi. Ancak sözlerinde durmadılar, verilen emirleri unutup Allah'ın sözlerini işlerine geldiği gibi yorumladılar. Böylece kıyamet gününe kadar devam etmek üzere aralarına ayrılık, kin ve düşmanlık tohumlarını saçmış oldular.
Bu sebeple Hıristiyanlık içinde ortaya çıkan çeşitli mezheplerin mensupları arasında asırlarca şiddetli savaşlar cereyan etti. Nitekim XX. yüzyılda yaşanan dünyanın en kanlı iki savaşı da -din dışı sebeplere dayansa bile- yine hıristiyanlar arasında başlamış daha sonra dünyaya yayılmıştır. Âyetten anlaşıldığına göre -burada belirtilen kusurda ısrar ettikleri takdirde- hıristiyanlar arasındaki bu ihtilâf ve düşmanlık kıyamet gününe kadar devam edecektir.
Âyetin son bölümü, Allah'a verdikleri sözden dönerek onun âyetlerini işlerine geldiği gibi yorumlayanların, bu yaptıklarının cezasını çekeceklerine işaret etmekte ve gerekli uyarıda bulunmaktadır. Aynca hıristiyanlar arasındaki bu ihtilâflardan müslümanların da ibret almaları murat edilmiş, benzer yanlışlıklara sapmaları halinde kendilerinin de bu tür bölünme ve çatışmalar içine düşeceklerine işaret edilmiştir. (bk. Diyanet Tefsiri, Kur’an Yolu, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları: II/185-187.)