"...Kafirler, size apaçık düşmandırlar." (Nisa, 4/101)
Kafirlerin Müslümanlara düşmanlıkları her dönemde olmuştur. Nitekim bazı kafirlerin Müslümanları tahkir eden sözleri bunun bir göstergesidir. Ancak gayri müslimlerin hepsi bir değildir; içlerinde hak ve adaleti esas alan guruplar da vardır. Bu kesimle ilişkilerimizi insani değerler üzerine oturtmalı, hak ve adaletten ayrılmamalı ve düşman olarak görmemeliyiz.
Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurulmaktadır.
"Din için sizinle savaş etmeyen ve yurtlarınızdan sizleri çıkarmayan kimselere iyilik ve ihsan etmenizden, onlara adaletli davranmanızdan Allah (c.c) sizleri menetmez. Şüphesiz Allah adil davrananları sever."(Mümtehine, 60/8)
"Yahudî ve Hristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirinin dostudurlar. İçinizden kim onları dost edinirse, o da onlardandır. Allah zalim topluluğa hidayet etmez." (Maide, 5/51)
ayeti, onlarla diyaloğa ve beşerî ilişkilere mani değildir. Nitekim, Ehl-i Kitaptan kız almak, Kur'an'ın hükmüyle sabit bir vakıadır (bk. Maide, 5/5). Müfessir Elmalılı Hamdi Yazır, üstteki ayetle ilgili şöyle der:
"Mü'minler, Yahudi ve Hristiyanlara iyilik etmekten, dostluk yapmaktan, onlara idareci olmaktan menedilmemiş, onları veli ittihaz eylemekten, yardaklık etmekten nehyedilmişlerdir. Çünkü onlar, mü'minlere yar olmazlar."
"Müslümanlarla alışveriş mubah olduğu gibi, gayri müslimlerle alışveriş de mubahtır."
Gayri müslimlerden bir kısım vardır ki Müslümanlara zarar vermek isteyebilirler. Müslümanlar bu kimseleri söz ve davranışlarından ve ferasetiyle anlayabilir."