Bunun değişik cevapları sitemizde vardır. Kısa cevabı şudur:
“İyilik ve kötülük hepsi Allah’tandır” mealindeki ayetin manası; iyiliği de kötülüğü de yaratan Allah’tır,demektir. “Hayrın da şerrin de yaratıcısı Allah’tır” şeklindeki ehl-i sünnetin düsturu bu gibi ayetlerin bir açıklaması hükmündedir.
“(Ey insanoğlu!) sana gelen her iyilik Allah´tandır, sana ne kötülük dokunursa kendindendir”mealindeki ayette ise, Allah’ın yaratmasına değil, insanların cüzî iradelerine taalluk eden noktasına dikkat çekilmiştir.
Gerek iyilik ve gerek kötülük olsun, her işin bir insan tarafı, bir de Allah tarafı vardır. İnsan cüzî iradesiyle sebep, vesile olma durumunda; Allah ise, küllî iradesiyle, her şeyi yaratan Yaratıcı durumundadır. Sebep ile yaratma arasında bir taksimat yapılırsa şöyle olur; İnsanoğlunun yaratma noktasına katkıda bulunacak hiçbir gücü yoktur. İyiliği de kötülüğü de yaratan sadece Allah’tır.
Fiilleri yaratma noktasına gelinceye kadarki sürecin adı olan “sebepler dairesi safhasında” ise, insanın iradesi katkı sağlar. Ancak, iyilikler vücudî/icadî, yaratmaya ihtiyaç duyduğu için bunda da insanların cüzi iradelerinin fazla bir katkısı yoktur. Örneğin, bir fakire bir elma vermek bir iyiliktir. Bu iyiliğin %99 u icadî olduğundan Allah’a aittir. Onu yaratan, olgunlaştıran Allah olduğu gibi, o elmayı fakire vermesi içi kalbine iyilik yapma duygusunu veren, bu elmayı taşıyan elleri, ayakları veren de Allah’tır. İlk ayette bu noktaya dikkat çekilmiştir.
Kötülük yapma işi ise, ademîdir, yokluğa dayanır, yaratmaya dayalı olmayan noktaları da içerdiğinden insanlar onlara sahip çıkabilir ve sahibidir. Mesela; sabah namazının -değil farzı- iki rekat sünneti dahi dünyaya bedel bir değere sahip olduğu hadislerde ifade edilmiştir. Buna rağmen, bir insan bu kadar değerli bir ibadeti -hiçbir güç kullanmadan- yok edebilir. Yatağında yatarak, hiçbir çaba sarf etmeden bu cihan değer namazı terk etmekle büyük bir kötülük işleyebilir. İşte bu kötülüğü isteyen kişinin nefsidir, onu işleyen kişinin tembelliğidir. Bu sebeple bu kötülük insana isnat edilir. İkinci ayetteki ifadeler kötülüğün bu özelliğine işaret edilmiştir.
Bu açıklamalardan açıkça anlaşılıyor ki, kötülüğü de iyiliği de yaratan Allah’tır. İnsan ise gerçek anlamda sadece kötülüğün sahibidir. Demek ki, insanın iyilikleri mevhûbedir/Allah’ın birer lütfüdür, kötülükleri ise meksûbedir/kendi kazancıdır.
Her şeyin doğrusunu ancak ALLAH bilir ALLAH zaten iyiliği emreder bu yüzden iyilik emredene aittir kötülükten alıkoyuyor buda sahibine aittir yapan kötüdür.