Yahudîlik dini İsrail milletiyle öyle kaynaşmış ki bir bütünlük arz etmiş ve İsrail milliyeti, Yahudilik diniyle o kadar iç içe girmiş ki, bu din millî bir kimlik kazanmıştır.
Hz. Yakub'un bir ismi de "İsrâil"dir. Bu kelimenin İbrânîce’deki anlamı, Abdullah (Allah'ın kulu) ve Safvetüllah /Allah'ın tertemiz kulu demektir.
Hz. Yakub'un çocukları olan Yahudiler, Kur'an'da hep bu ikinci isim olan "İsrâil"le ilintili olarak anlatılmıştır. "Benî Yakub/Yakub'un çocukları" tabiri yerine "Benî İsrail/İsrailoğulları" ifadesinin tercih edilmesi, muhatapları etkilemeye yöneliktir. Çünkü bu kelime Allah'a kulluğu ve itaati ifade etmektedir. Yahudilerin babası olan Yakub'un samimî bir İsrail/Allah'ın kulu olduğuna gönderme yapmaktadır. Misal olarak, bir kimseyi Allah'a itaat etmeye çağırırken Ona: "Ey Filancanın oğlu, Allah'tan kork" demek ayrıdır; "Ey gece gündüz Allah'a kulluk eden o salih babanın oğlu! Sen de onun gibi Allah'a itaat et!" demek ayrıdır. Bu ikinci ifadenin muhatap üzerindeki tesiri çok daha büyüktür.
Kur'an-ı Kerim’de Yahudilerin, her fırsatta babalarının -özellikle- "Allah'ın kulu" anlamındaki "İsrâil" ismiyle; "Ey İsrâiloğulları" şeklinde çağrılmaları, irşat bakımından son derece güzel bir üslup inceliğidir.