"Hiç bir şehir yoktur ki kıyamet gününden önce Biz orayı imha etmeyelim veya şiddetli bir azaba uğratmayalım. Bu, kitapta (Levh-i Mahfuz’da) yazılıdır." (İsra, 17/58)
Allah Teala bu âyet-i kerimede, kıyamet kopmadan önce bütün ülkeleri helak edeceğini veya azaba uğratacağını beyan ediyor. Şüphesiz ki Allah'ın, herhangi bir ülke halkına azabetmesi, onların hak etmiş oldukları bir cezadır. Zira Allah, hiçbir kimseye zulmetmez.
Abdurrahman b. Abdullah diyor ki: "Bir ülke halkında zina ve faiz ortaya çıktığında Allah, o ülkenin helak edilmesine izin verir."
Halkı zalim olmadığı takdirde hiçbir ülkenin helak edilmeyeceğini bildiren âyet dikkate alındığında, burada helak edileceği veya şiddetli bir şekilde cezalandırılacağı bildirilen ülke, halkı yoldan çıkmış olanlardır. Önceki âyetlerle ilişki kurup değerlendirildiğinde bu âyet öncelikle Allah'ın birliğini ve peygamberliğini tanımamakta direnen, Müslumanlara karşı haksız, zalim ve baskıcı tutumlarını sürdüren putperest Araplara karşı bir uyarıdır; onlara, "Ya bu yanlış tutumda ısrar etmekten vazgeçersiniz ya da eskilerin başına gelmiş olanlar sizin de başınıza gelir." denilmektedir. Çünkü "Bu, kitapta yazılıdır" yani Allah'ın şaşmaz yasasıdır. İnkarcılık, ahlâk bozukluğu ve zulümle birlikte varlığını sürdürebilmiş hiçbir uygarlık yoktur. Kur'an bu gerçeğe geçmiş kavimlerden sık sık örnekler vermektedir.