Bakara Suresi, 98. Ayet: "Her kim Allah'a, meleklerine, peygamberlerine, Cebrail'e ve Mikâil'e düşman ise bilsin ki Allah da inkarcıların düşmanıdır."
Anne sadece şefkat hissiyle hareket edip de katil çocuğuna şefkat edip affedecek olsa, bu durum mazlumlara karşı bir merhametsizlik olur.
Oysa ki Allah tüm kullarına karşı hem şefkatli hem de adaletlidir. Allah âdil-i mutlak olmasından dolayı gerektiğinde kullarını cezalandırır.
Annenin şefkat hissiyle bir caniyi affetmesi, milyarlarca insanın hukukunu çiğnemekten başka bir şey olmaz. Çünkü bir masumu öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir.
Bu ayette ifade edilen düşman olmaktan kasıt -insanlar arasında olduğu gibi- kin tutmak değildir. Onların düşmanca davranışlarının cezasını vermeyi vaad etmek demektir.
Kulun Allah'a düşmanlığı O'na isyan etmesi, O'na itaatten uzak durması, O'nun sevdiklerine düşmanlık etmesidir. Allah'ın kula düşmanlık etmesi ise onu âzaplandırması ve onun üzerinde bu düşmanlığın etkilerini izhar etmesidir. (İmam Kurtubi, el-Camiu li-Ahkami’l-Kur’an, Buruç Yayınları: 2/227.)
Ayette belirtilen inkarcı kafirler, Allah'a meleklerine ve Peygamberine düşmanlık yapmakla aynı zamanda tüm insanlığın ve tüm mahlukatın hukukunu da çiğnemiş oluyorlar.
Ayet onları hak ettikleri şekilde tehdit ediyor. "El-Cezaü min cinsil amel" yani "ceza amelin cinsindendir" kaidesi gereğince inkarcı kafirler de böyle bir tehditi hak etmişlerdir.