Ğaşiye suresi 8-14. ayetlerine göre, insanın sadece yüksek cennette mutlu olacağı anlamına mı gelir?

İlgili ayetlerin mealleri şöyledir:

"0 gün kimi yüzler de mutludur. Yaptıklarından memnun olmuşlardır. Yüksek bir cennettedirler. Orada boş söz işitmezler. Orada akan bir pınar vardır. Orada yüksek tahtlar, ko­nulmuş kadehler, sıra sıra dizilmiş yastıklar, serilmiş değerli halılar vardır." (Ğaşiye, 88/8-16)

Bu ayetlerden önceki âyetlerde cehennemliklerin durumu tasvir edildikten sonra, bu­rada da dünyada Allah'ın buyrukları doğrultusunda yaşayan müminler için hazır­lanmış olan cennet nimetleri tasvir edilmektedir.

8. âyette mutluluktan parıldadığı bildirilen "yüzler"den maksat müminlerdir. Müminler dünyada yaptıkları güzel amellerin karşılığı olarak, Allah'ın kendileri için hazırlamış olduğu cennet nimetle­rine ermeleri sebebiyle sevinçli ve mutlu olurlar. Bu sebeple yüzleri güleç, parlak ve güzeldir. Nitekim başka bir âyette "Yüzlerinde nimetlerin sevincini görürsün," (Mutaffifîn, 83/24) buyurulmuştur.

9. âyet, müminlerin dünyada yaptıktan güzel amellerin karşılığı olarak, âhirette eriştikleri nimetlerden hoşnut olduklarını ifade eder.

10. âyette zikredilen cennetin yüksekliği, maddî anlamda olabileceği gibi, cennetin yüksek değerini de ifade edebilir. Çünkü bir hadîs-i kudsîde belirtildiği gibi "orada canların çektiği, gözlerin zevk aldığı hatta bu dünyada gözlerin görmediği, kulakların işitmediği ve akıllara gelmeyen son derece güzel ve değerli nimet­ler vardır." (Buhârî, Tevhîd, 35; Müslim, İman, 312; Cennet, 2-5)

Müminle­rin cennette duymayacakları belirtilen "boş söz"ü müfessirler "yalan, iftira, inkâr, küfür, yalan yere yapılan yemin, çirkin söz vb." anlamlarda yorumlamışlardır.

12-16. ayetlerde ise, cennete girenlerin mutluluğuna işaret edildikten sonra, burada insanın dünyada tanıdığı maddî zevkler ve nimetler için kullanılan kelimelerle bazı cennet nimetleri sıralanmıştır. Kuşkusuz bunlar birer örnek olup Kur'an'da yeri geldikçe bağlama göre daha birçok cennet nimetinden söz edilmiştir.

Kur'an'a göre, cennet göklerle yer kadar geniş (Âl-i İmrân, 3/133)  yakıcı sıcağın veya dondurucu soğu­ğun söz konusu olmadığı bir mekân (İnsan 76/13) içinde su, süt, şarap ve bal ır­maklarının aktığı bir yurt (Muhammed, 47/15) ve tavsif edilemeyecek kadar güzel­likleri bulunan nimetler ortamıdır. (bk. DİB. Kur'an Yolu, Heyet, ilgili ayetlerin tefsiri)

Mutaffifin suresinde cennet nimetlerinden bazıları da şöyle tarif edilir:

"İyiler elbette nimet içindedirler. Kol­tuklar üzerinde oturup seyrederler.  Yüzlerinde nimetlerin sevincini gö­rürsün. Onlara misk ile mühürlenmiş nefis bir içki sunulur. İşte yarışanlar, bunlar için yarışsınlar. 0 içkinin karışımı yücelerden (tesnîm­den), Allah'a yakın olanların içecekleri bir kaynaktandır." (Mutaffifin, 83/22-28)

Özetle:

"... orada nefislerin arzu ettiği ve gözlerin lezzet (zevk) aldığı her şey var. Ve siz orada süresiz kalacaksınız." (Zuhruf, 43/ 71)

"... Orada nefislerinizin arzuladığı her şey sizindir ve istediğiniz herşey de sizindir." (Fussilet, 41/31)

"... Onlar nefislerinin arzuladığı (sayısız nimet) içinde ebedi kalıcıdırlar." (Enbiya, 21/102)

Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategorisi:
Soru ve Cevaplar
Gönderi tarihi: 01-04-2011
2,719 kez okundu
Bu Kategorideki Diğer Yazılar
  1. Nahl Suresi 32. ayette: "(Onlar,) meleklerin, "Size selâm olsun. Yapmış olduğunuz (iyi) işlere karşılık cennete girin" diyerek tertemiz olarak canlarını aldıkları kimselerdir." buyuruluyor. Burada "melekler" deniyor, can alan melek kaç tanedir?

  2. Fatıma Mushafı nedir? Böyle bir şey var mıdır; varsa da bu nasıl mümkün olabilir?

  3. “(Kurtuluş) ne sizin kuruntularınıza, ne de Ehl-i kitab’ın kuruntularına göre olacaktır” (Nisa 123) ayetinde geçen “siz” den maksat Müslümanlar mıdır?

  4. "Muhakkak ki muttakîler cennetlerde ve ırmakların başındadırlar. Doğruluk makamında güçlü bir hükümdarın katındadırlar" (Kamer 54; 54-55) Ayetlerin manasını açıklar mısınız?

  5. Namaz kaç vakittir? Nur Suresi 58. ayette namazın üç vakit olduğu ifade edilmiyor mu? "Ey inananlar, emriniz altında çalışanlar ve sizden henüz erginliğe ermemiş olanlar üç kez izin almalıdırlar: Sabah namazından önce, öğle vaktinde dinlenmek için..."

  6. “Biz onu mutlaka yakacağız, sonra darmadağın edip denizde savuracağız." (Taha, 97) ayetine göre, Altın buzağının eriyip yok olması ve küllerinin denize savrulması mümkün müdür?

  7. Kur'an-ı Kerim ayetlerinin bir ksımının günümüzde uygulanamayacağı söylenmektedir. Bu konuda nasıl düşünmeliyiz?

  8. Meryem suresinin 71. ayeti kerimesinde cehennem için "içinizden oraya girmeyecek kimse kalmayacak" buyruluyor. Müminler dahi girecek mi?

  9. Madem ki şahit getiremediler, onlar Allah katında yalancılardır (Nur 13), ayetine göre yalancı şahit getirselerdi, doğru mu söylemiş olacaklardı?

  10. Abese suresinin 15-16. ayetlerinde "erdemli katipler"in Kuran'ı yazmasından mı bahsedilmektedir? Ayetlerde kastedilen mana nedir?

Block title
Block content