Ancak şu var ki; gözü iyi görmeyen birinin güneşi inkâr etmesi, nezle olan bir kimsenin en tatlı bir suyun tatını bozuk hissetmesi normaldir. Fakat gözü gören ve sağlığı yerinde olan kimseler bilirler ki, gerçekte kabahat güneşin veya suyun değildir. Kabahat güneşin ışığını görmeyen gözün ve suyun tadını tadamayan nezleli ağzındır.
Bu konuda, alimler bin seneden fazladır bu farklı ayetleri düşünmüş ve doğru açıklamayı yapmışlardır. Konuyla ilgili farklı ayetlerin meali şöyledir:
“De ki: “İşte Rabbiniz tarafından gerçek geldi. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin. Şu da bir gerçektir ki Biz o zalimlere, duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmış olan müthiş bir ateş hazırladık. Eğer susuzluktan feryad edecek olurlarsakendilerine erimiş maden gibi yüzleri haşlayan bir su verilir. O ne fena bir içecektir ve cehennem ne fena bir barınaktır! “(Kehf, 18/28)
“Muhakkak ki zakkum ağacı, günahkârların yiyeceğidir. Kaynar su nasıl fokurdarsa, o da erimiş maden gibi karınlarında fokurdar.” (Duhan, 44/43-46)
“Bugün artık burada O’nun bir dostu olmaz. Yiyecek olarak da cehennemliklerinirinden başka bir şey bulunmaz.” (Hakka, 69/35-36)
“Susayınca kaynar su kaynayan bir çeşmeden içerler. Yiyecekleri sadece birdikenden ibarettir.” (Ğaşiye, 88/5-6)
Bu ayetlerde yer alan Arapça kelimeler şöyledir:
- Kehf suresi: “mâin ke’l-muhl= Muhl gibi bir su”
- Duhan suresi: -özetle- “Şeceretu’z-zekkûmi taâmu’l-esîm ke’l-muhl=Zakkum ağacı günahkârların yiyeceğidir; muhl gibidir.”
- Hakka suresi: -özetle-: “Taâmun min ğislin= ğislinden bir yiyecek.”
- Ğaşiye suresi-özetle-: “Taâmun min darî’=Dari’den bir yiyeyecek.”
Bu farklı görüntüler sergileyen kelimelerin arasında bir çelişki olmadığını gösteren açıklamaları şöyle özetleyebiliriz:
a. Cehennemin ayrı ayrı bölümleri vardır. Bir bölümdeki insanların yiyeceği, zakkum, diğer bir bölümdekilerin yiyeyeceği ise, dikenden ibaret olabilir. Bazı bölümlerde içecekler kaynar su, diğer bazı bölümlerde irinli içecekler olabilir. Hülasa, başka başka bölümlerde başka başka yiyecekler ve içecekler olabilir. (bk. Zemahşerî, Razî, İbn Kesir, Ğaşiye: 6. ayetin tefsiri)
b. Bu yiyecek ve içecekler için kullanılan farklı sözcüklerin aynı manayı ifade etmesi de mümkündür. Örneğin; Ğislin denilen irinli yiyeceklerin aynı zamanda dari’/dikenli bir yiyecek olması da mümkündür. Keza, bir içeceğin hem irinli olması hem de kaynar bir sudan olması da mümkündür.” (bk. Razî, İbn Aşur, ilgili ayetin tefsiri)
c. İbn Abbas ve başka alimlerin bildirdiğine göre “Dari’, dikene benzeyen, çok acılı, sancı veren, kokusu çok kötü, ateş gibi sıcak, irinle dolu, cehennem ateşinden meydana gelen bir ağaçtır. (Kurtubî, ilgili ayetin tefsiri)
d. Said b. Cubeyr’e göre, Dari’ bizzat bir zakkum ağacıdır. (bk. İbn Kesir, ilgili ayetin tefsiri)
e. Bunların benzeri dünyada da görülmektedir. Bir aşure, 8-10 maddeden meydana gelmektedir. Keza, bir çorba, pırasa, soğan, sarımsak, yeşil biber, patates, sıvı yağ, yeşil fasülye ve tavuk suyu gibi bir çok maddeden meydana geliyor.