Kur'an-ı Kerim'in bir çok ismi vardır. Elimizdeki mushafın tertibine göre, Kur'ân-ı Kerim'in kendisi için kullandığı ilk isim "el–Kitab"dır (Bakara, 2/2). "Kitab" kelimesinde, bir araya toplama, meselâ bir cildi iğne ile diğerine tutturma (el–İsfahanî, 423) anlamı vardır. Bu itibarla, sözlerin yazıya geçirilip bir araya getirilmiş hâli de "kitab"dır.
Kitab'da hükmetme ve farz kılma anlamları da bulunur. Dolayısıyla, Allah'ın "Kelâm–ı Zâti"sinde, murad ettiği ve hükme bağladığı şeyler de, bir şey üzerine yazılmış olmasalar dahi, "kitap" diye isimlenirler. Sanki bir şeyin düşünülüp söylendikten sonra yazılması, yani son ve nihaî hükmünün verilmesi, onun "kitap" olması demektir. Buna işaretle Râgıp el–İsfahanî, (v. 502/1108) "Bir şey önce murad edilir, sonra söylenir, sonra da yazılır. Dolayısıyla, murad etme, işin başlangıcı, yazma da sonudur." der. (el–İsfahanî, 423). Binaenaleyh, kitap hâline gelmiş ve yazılmış olan şey artık değişmez. Bu açıdan bakıldığında Kurân–ı Kerim'de "Ketebellahu / Allah yazdı." ya da "Kütibe aleyküm / size yazıldı." gibi ifadelerle başlayan cümleler, kesin ve artık hiç değişmeyecek bir hükmü anlatıyor olmalıdırlar.
"Her ecelin bir kitabı vardır." (Ra'd, 13/38)
demek, olacak olan her şey yazılmıştır / belirlenmiştir; diğer bir ifade ile, yazılan her şey mutlaka olacaktır mânâsına gelir.
"Allah, dilediğini imha, dilediğini ispat eder. Ana Kitab, O'nun katındadır." (Ra'd, 13/39)
âyeti, "Ana Kitab"da olanların değiştirilebileceğini anlatıyor olmamalıdır. Günlük defterlerde yazılan ve silinenler olabilir ama, "Ana Kitab"ın hatırlatılması, Allah'ın ezelî bilgisinde her şeyin değişmeyecek şekilde bulunduğunu iş'âr eder.
Dünya ise, sebepler dünyasıdır ve bu dünyada her şey sebebiyle oluşur. Bu itibarla "Kitabullah", çoğu kez Allah'ın hükmü ve O'nun verdiği karar anlamına gelir ve bu mânâda hadislerde çokça kullanılır.
Kur'ân-ı Kerim'in el-Kitab olması, hem onun yazıya geçirilip, okunan bir kitap olacağına, hem de hükme bağlandığına ve artık hiç değiştirilmeyeceğine işaret taşımalıdır. Zaten daha ilk sayfasında "Zâlike'l-Kitâbu lâ-raybe fîh" denmiş olması da bunu anlatır.(Beşer, Faruk, Prof. Dr, İsimlerinden İşaretle Kur'an-ı Kerim'in Anlaşılması)