Aşılayıcı Rüzgârlar

 

Kur’an-ı Kerim de, Hicr suresi 22. ayette şöyle buyrulmuştur; “Rüzgârları aşılayıcılar olarak gönderdik”

Bu ayet bize rüzgârların aşılayıcı bir özelliğe sahip olduğunu açıkça göstermektedir.

Şimdi, Kur’an’ın bu haberinin doğruluğunu anlamak için ancak bu asırda keşfedilebilen bilimsel gerçeklere bakalım;

a- Rüzgârlar bitkilerin üremesinde, bitki tozlarını taşıyarak onları aşılamaktadır.

b- Aynı zamanda rüzgârlar, yağmur yağabilmesi için yağmur bulutlarını da aşılamaktadır. Şöyle ki; denizlerin ve diğer suların üzerinde köpüklenme nedeniyle "Aerosol" adlı hava kabarcıkları oluşmaktadır. Bunlar rüzgârların karadan sürüklediği tozlarla karışarak Atmosfer'in üst katmanlarına doğru havalanır. Rüzgârların yükselttiği bu parçacıklar su buharı ile birleşir, su buharı bu parçacıkların etrafında yoğunlaşır. Bu parçacıklar olmazsa, yüzde yüz su buharı, bulutu oluşturamaz. Bulutların oluşması, rüzgârların bu şekilde havada serbest şekilde bulunan su buharını, taşıdıkları parçacıklarla aşılamaları ile olmaktadır.

Şimdi size soruyoruz;

Rüzgârların aşılayıcı özelliğe sahip olduğu gerçeği ne zaman keşfedilmiştir?

20. yüzyılda ancak keşfedilen bu gerçeğin 1400 sene evvel okuma yazma bilmeyen bir beşer tarafından keşfi mümkün müdür?

Eğer Kur’an’ın Allah’ın kelamı olduğu kabul edilmezse, bu asırda ancak keşfedilebilen “rüzgârların aşılayıcı olduğu” gerçeğinin Kur’an da haber verilmesi ne ile izah edilebilir?

O halde tüm bu tetkiklerden şu netice çıkar ki; Rüzgâra aşılama vazifesini kim vermişse, bu haberin geçtiği kitap ta onun kitabıdır. Demek Kur’an Allah’ın ezeli kelamıdır.

Yazar:
Sinan Yılmaz
Kategorisi:
Bilimsel Mucizeler
Gönderi tarihi: 27-04-2011
2,074 kez okundu
Block title
Block content