Ahzab 36’da Allah ile Peygamber kararları ortak alıyorlar anlamı çıkıyor, hükmü veren Allah ise, peygamberin adı neden geçiyor?

İslam’da Hz. Peygamberin sünneti ikinci teşri kaynağıdır. Allah’ın elçisi Allah’a muhalif hareket etmediğine göre, onun bütün tasarrufları Allah’ın izin ve himayesindedir.

Bir hüküm, daha karar kılmadan önce, şayet Hz. Peygamberin içtihadında bir hata olursa Allah onu derhal düzletir. Nitekim, Bedir ganimetlerinin taksiminde de böyle bir hadise cereyan etmişti. Fakat, İslam’ın hükümleri tamamen karar kıldıktan sonra, sünnetin hükmü, Kur’an’ın hükmü gibi bağlayıcıdır. 

İslam alimleri, bir çok ayet ve hadislere dayanarak Hz. Peygamberin de hüküm koyma yetkisinin olduğunu belirtmişlerdir. Aşağıda mealleri verilen ayetler, bu konuda misal olarak zikredilebilir:

“Peygamber size her ne getirirse onu alın, sizi neden menederse ondan da sakının.” (Ahzab, 33/21)

“Kim Resûlullah’a itaat ederse Allah'a itaat etmiş olur.” (Nisâ, 4/80)

“Ey iman edenler! Allah'a ve Resûlü'ne itaat edin. Kur’ân’ı ve Resûlullah’ın öğütlerini işitip durduğunuz halde ondan yüz çevirmeyin!” (Enfâl, 8/20)

“Kim Allah'a ve Peygambere itaat ederse işte onlar, Allah'ın kendilerine nimet verdiği peygamberlerle, sıddıklarla, şehidlerle ve salihlerle birliktedir. İşte bunlar ne güzel arkadaştır!” ( Nisâ, 4/69)

“Allah ve Resûlü, herhangi bir meselede hüküm bildirdikten sonra, artık inanmış bir erkek ve kadının, o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Kim Allah'a ve Resûlüne karşı gelirse, apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.” (Ahzab,33/36)

“Hayır, hayır! Senin Rabbin hakkı için, onlar aralarında ihtilâf ettikleri meselelerde seni hakem kabul edip, sonra da verdiğin hükümden ötürü içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın sana tam bir teslimiyetle bağlanmadıkça iman etmiş olmazlar.” (Nisâ, 4/65)

- İslam bilginlerine göre, "aranızda herhangi bir konuda ihtilafa düşerseniz, onu Allah'a ve elçisine götürün" (Nisa, 4/59) mealindeki ayette söz konusu edilen emirden maksat, işi Allah'ın kitabı Kur'an ile, hayatta olduğu müddetçe Hz. Peygamber(asm)'in kendisine, vefatından sonra ise, onun sünnetine göre  çözmek demektir. (Abdulğanî, Abdulhâlık, Hücciyetü's-Sünne, 298)

İmam Şafiî de bu âyetin yorumunda şunları söylemiştir: Ayette geçen "İtaat"kelimesinin Allah için olduğu gibi, Hz. Peygamber (asm) için de ayrıca tekrarlanması, O'nun  Kur'an'ın dışında yaptığı emir ve yasaklarına karşı da itaat etmenin gereğine işaret etmek içindir. "Sizden olan emir sahiplerine de" ifadesinde görüldüğü üzere, emir sahipleri için ayrıca bir "itaat" kelimesinin kullanılmaması, aksine cümle içerisinde (atıf yoluyla) Allah ve Resûlüne karşı yapılması istenen itaate tâbi kılınarak ifade edilmesi, onlara yapılacak itaatin mutlak olmayıp, Allah'ın kitabı ve elçisinin sünnetine uyma şartına bağlı olduğunu göstermek içindir. (Şafiî, er-Risâle, 79-80)

Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategorisi:
Soru ve Cevaplar
Gönderi tarihi: 24-08-2012
1,502 kez okundu
Bu Kategorideki Diğer Yazılar
  1. Nahl Suresi 32. ayette: "(Onlar,) meleklerin, "Size selâm olsun. Yapmış olduğunuz (iyi) işlere karşılık cennete girin" diyerek tertemiz olarak canlarını aldıkları kimselerdir." buyuruluyor. Burada "melekler" deniyor, can alan melek kaç tanedir?

  2. Fatıma Mushafı nedir? Böyle bir şey var mıdır; varsa da bu nasıl mümkün olabilir?

  3. “(Kurtuluş) ne sizin kuruntularınıza, ne de Ehl-i kitab’ın kuruntularına göre olacaktır” (Nisa 123) ayetinde geçen “siz” den maksat Müslümanlar mıdır?

  4. "Muhakkak ki muttakîler cennetlerde ve ırmakların başındadırlar. Doğruluk makamında güçlü bir hükümdarın katındadırlar" (Kamer 54; 54-55) Ayetlerin manasını açıklar mısınız?

  5. Namaz kaç vakittir? Nur Suresi 58. ayette namazın üç vakit olduğu ifade edilmiyor mu? "Ey inananlar, emriniz altında çalışanlar ve sizden henüz erginliğe ermemiş olanlar üç kez izin almalıdırlar: Sabah namazından önce, öğle vaktinde dinlenmek için..."

  6. “Biz onu mutlaka yakacağız, sonra darmadağın edip denizde savuracağız." (Taha, 97) ayetine göre, Altın buzağının eriyip yok olması ve küllerinin denize savrulması mümkün müdür?

  7. Kur'an-ı Kerim ayetlerinin bir ksımının günümüzde uygulanamayacağı söylenmektedir. Bu konuda nasıl düşünmeliyiz?

  8. Meryem suresinin 71. ayeti kerimesinde cehennem için "içinizden oraya girmeyecek kimse kalmayacak" buyruluyor. Müminler dahi girecek mi?

  9. Madem ki şahit getiremediler, onlar Allah katında yalancılardır (Nur 13), ayetine göre yalancı şahit getirselerdi, doğru mu söylemiş olacaklardı?

  10. Abese suresinin 15-16. ayetlerinde "erdemli katipler"in Kuran'ı yazmasından mı bahsedilmektedir? Ayetlerde kastedilen mana nedir?

Block title
Block content