TEVHİD

TEVHÎD (*)

*Tevhîd (a.i.vahdet’ten.c:tevhîdât); bir kılma, bir etme, birleştirme, birleştirilme. Bir sayma, bir olarak bakma, birliğine inanma. ‘Lâ ilâhe illallâh” sözünü tekrarlama.

*Birleme. Bir Allâh’dan başka İlâh olmadığına inanma. ‘Lâ ilâhe illallâh’ sözünü tekrarlama. Her yerde ve her şeyde Allâh’dan başkasının te'sir hâkimiyeti olmadığını anlamak, bilmek ve bilerek yaşamak.

-Muvahhid (a.s.vahdet’ten); tevhîd eden Allâh’ın birliğine inanan.

3/ Âl-i İmrân -193- Ya Rabbena! Biz, îmâna çağıran ve “Rabbinize inanın” diye tevhîde davet eden bir zâtı duyduk ve icâbet ettik. Artık Sen bizi affet, kusurlarımızı bağışla ve iyilerle birlikte bizim canımızı al.”

4/ en-Nisâ -125- Hep iyiliği şiâr edinmiş olarak, yüzünü ve özünü ALLÂH’a teslim edip bir de İbrâhîm’in tevhîd dinine tâbi’ olan kimsenin dininden daha güzel din olabilir mi? Bundandır ki ALLÂH İbrâhîm’i dost edinmiştir.

6/ el-En’âm -161- De ki: “Rabbim beni doğru yola, İbrâhîm’in dimdik ayakta duran, bâtıldan uzak, tamamen Hakk’ka yönelmiş tevhîd dinine iletti. O, asla müşriklerden olmamıştı.”

9/ et-Tevbe -3- Hac’cın en büyük günü, ALLÂH ve Resûlünden insanlara şunu ilan edin ki: “ALLÂH da, Resûlü de müşriklerden berî’dir. Şâyet şirkten tevbe edip tevhîde yönelirseniz bu, elbette sizin için daha hayırlı olur. İyi biliniz ki siz ALLÂH’ın elinden kurtulamazsınız. Kâfirleri pek acı bir azabla müjdele.

10/ Yûnus -19- İnsanlar aslında tek ümmet idi. Başlangıçta hepsi tevhîd inancına sahip iken sonra aralarında ihtilâf çıktı. Şâyet ALLÂH’dan nihai hükmü kıyamete bırakma şeklinde önceden yapılmış bir vaad olmasaydı, ihtilâf ettikleri konudaki hüküm çoktan verilmiş, azab tepelerine inmiş olurdu.

12/ Yûsuf -37-38- Yûsuf : “Yiyeceğiniz yemek size henüz gelmeden, her birinizin rüyâsının tâbirini size bildirmiş olurum. Bu, Rabbimin bana öğrettiği ilimlerdendir. Ama, önce biraz beni dinleyin: Ben ALLÂH’a îmân etmeyen, âhireti de inkâr eden bir halkın dinini bir tarafa atıp, atalarım İbrâhîm, İshâk ve Ya’kûb’un dinine tâbi’ oldum. ALLÂH’a herhangi bir şeyi şerîk saymak bizim için asla doğru olmaz. Bu tevhid inancı, ALLÂH’ın hem bize, hem de insanlara olan ihsânıdır. Ama ne yazık ki insanların çoğu bu nimete şükretmezler.”

21/ el-Enbiyâ -24- Yine de tuttular, O’nun yanı sıra başka birtakım ilâhlar edindiler. Ey Resûlüm! De ki: “İddianızı ispatlayın, delilinizi getirin görelim!” Böyle bir delil de getiremediklerine göre de ki: “İşte bu tevhîd, benimle beraber olanların ve benden önceki Peygamberlerin öğretisidir.” Hayır, onların çoğu gerçeği bilmiyor ve bu sebeple de ondan yüz çeviriyorlar.

27/ en-Neml -43- Öteden beri ALLÂH’dan başka taptığı putlar, tevhîd dinine girmesini engellemişti. Çünkü o kâfir bir kavme mensup idi.

43/ ez-Zuhruf -45- Senden önce gönderdiğimiz elçilere sor bakalım: Biz, hiç Rahmân’dan başka tapılacak ilâhlar kabul etmiş miyiz? Asla! Bütün Resûller tevhîdi titizlikle uygulamışlardır.

92/ el-Leyl -6- O en güzel kelimeyi (kelime-i tevhîdi) tasdîk eden kimseyi.

9-10- O en güzel kelimeyi (kelime-i tevhîdi) yalan sayanı ise, en güç yola sardırırız.

(Bkz: Hanîf)

Yazar:

Kategorisi:
T
Gönderi tarihi: 02-04-2011
3,319 kez okundu
Block title
Block content