SADR

SADR (*)

94/ el-İnşirâh -1- Şerh etmedik mi seninçün bağrını?

*Sadr; her şeyin ön ve baş tarafı olduğu gibi insanın gövdesinin de belinden başına doğru ön ve içinden kalb ve ciğerleri hâvî bulunan üst kısmı yani sîne, göğüs ve bağır dediğimizdir. Şerh-i sadr ile; nefsin kuvve-i kudsiyye ve envâr-ı ilâhiye ile te’yidi mânâsına murad olunur.

Şerh etmedik mi, açıp genişletmedik mi, senin için, saadetin için sadrını, göğsünü de nefesine genişlik, kalbine ferah, nefsine kuvvet, ve inbisat vermedik mi? Hal ve istikbâlde, dünya ve âhirette bütün muradları izah edip de müşkili yenecek büyük bir rûh ile hayretten hidâyete, gamdan sürura, darlıktan genişliğe erdirmedik mi? Râgıb demişdir ki: Şerh’in aslı; eti ve o kabil şeyleri bast etmek, yani açıp genişletmektir, şerh-i sadr da bundandır ki ilâhi bir nûr ve Allâh tarafından bir sekînet ve bir rûh ile onu genişletmektir. Sürura; bast ve genişlik, zıddına da kabız ve darlık tesmiye eder. (Elmalılı Tefsiri)                                          

Yazar:

Kategorisi:
S - Ş
Gönderi tarihi: 01-04-2011
1,460 kez okundu
Block title
Block content