SABIR
-Kur’ân-ı Kerîm’de sabır yetmişten fazla âyette zikrolunmuştur. Diğer ahlâki fazîletlere de kaynaklık etmesi sebebiyledir ki Kur’ân’da mü’minlere ısrarla sabırlı olmaları tavsiye olunmuştur. Efendimiz-sallâllâhüaleyhivesellem- hayatı boyunca sabır konusunda ümmetine örnek olmuştur. (Diyânet)
-Sabır, acıya katlanmak, onu geçirmek için sebat-ü mukavemet etmektir ki her ferahın, her muvaffakiyetin anahtarıdır. Baştaki darlığın, sıkıntının geçmesi için Allâh’ın yardımını celbedecek esbabın birincisidir. (Elmalılı Tefsiri)
2/ el-Bakara -45- Bir de sabırla, namazla ALLÂH’dan yardım isteyin. Şüphesiz bu, (ALLÂH'a) saygılı olanlardan başkasına ağır gelir.
153- Ey îmân edenler! Sabır ve namazla ALLÂH’dan yardım isteyin. Şüphe yok ki ALLÂH, sabredenlerle beraberdir.
155- Çâresiz Biz sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme ile imtihan edeceğiz. Sabredenleri müjdele.
156- Onlar başlarına bir musîbet geldiği zaman: "Biz ALLÂH'a aitiz ve sonunda O'na döneceğiz" derler.
157- İşte onlar var ya! Rablerinden, mağfiretler ve rahmet onlaradır. İşte hidâyete erenler de onlardır.
3/ Âl-i İmrân -125- Evet, sabreder ve (ALLÂH’dan) korkarsanız, onlar ansızın üzerinize gelseler, Rabbiniz size nişanlı nişanlı beş bin melekle yardım eder.
7/ el-A’râf -87- Eğer içinizden bir grup benimle gönderilene inanır, bir grup da inanmazsa, ALLÂH aramızda hükmedinceye kadar sabredin. O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.
8/ el-Enfâl -46- ALLÂH'a ve Resûlü'ne itaat edin. Ve birbirinizle çekişmeyin. Sonra içinize korku düşer ve kuvvetiniz elden gider. Sabırlı olun, çünkü ALLÂH sabredenlerle beraberdir.
66- Şimdi ALLÂH sizden yükü hafifletti ve sizde bir za’f olduğunu bildi. O halde sizden sabredecek yüz kişi olursa iki yüz düşmana gâlib gelirler, sizden bin kişi olursa ALLÂH'ın izniyle iki bin düşmana gâlib gelirler. ALLÂH sabredenlerle beraberdir.
10/ Yûnus -109- Sana vahyolunana uy! Ve ALLÂH hükmünü verinceye kadar sabret. Çünkü O, hüküm verenlerin en hayırlısıdır.
11/ Hûd -115- Ve sabret! Çünkü ALLÂH iyilik edenlerin mükâfatını yitirmez.
12/ Yûsuf -83- Babaları dedi ki: "Hayır, sizi nefisleriniz aldatıp bir işe sürüklemiş. Artık bana güzel güzel sabretmek düşüyor. Belki ALLÂH hepsini birden bana geri getirir. Çünkü O, her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir."
90- Onlar "Yoksa sen, sâhiden Yûsuf musun?" dediler. O da "Ben Yûsuf'um, bu da kardeşim" dedi, "Doğrusu ALLÂH, bizi, lütfuyla nimetlendirdi. Gerçekten de kim ALLÂH'dan korkar ve sabrederse, ALLÂH, muhakkak ki, güzel işler yapanların mükâfatını zâyi’ etmez."
13/ el-Ra’d -22- Rablerinin rızasını kazanmak arzusuyla sabrederler ve namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açıkça ALLÂH yolunda harcarlar ve çirkinlikleri güzelliklerle yok ederler. İşte bunlar, bu hayatın âkıbeti kendilerinin olacak olanlardır.
23- Adn cennetlerine girecekler, atalarından, eşlerinden ve zürriyyetlerinden sâlih olanlarla birlikte olacaklar. Melekler de her kapıdan yanlarına girip şöyle diyecekler:
24- "Sabrettiğiniz için size selâm olsun. Âhiret yurdu ne güzeldir!"
14/ İbrâhîm -5- And olsun ki Mûsâ'yı âyetlerimizle gönderdik. Ona şöyle dedik: Kavmini karanlıklardan aydınlığa çıkar, onlara ALLÂH'ın (felâket) günlerini hatırlat. Şüphe yok ki bunda her sabredip şükreden için nice ibretler vardır.
16/ en-Nahl -41- Zulme uğradıktan sonra ALLÂH yolunda hicret edenlere gelince, Biz dünyada mutlaka onları güzel bir yere yerleştiririz. Halbuki bilirlerse âhiretin mükâfatı elbette daha büyüktür.
42- Onlar sadece Rablerine tevekkül ederek sabredenlerdir.
126- Eğer (bir suçtan dolayı) ceza verecek olursanız size yapılan azab ve cezanın misli ile ceza verin. Ama sabrederseniz, elbette o, sabredenler için daha hayırlıdır.
127- (Ey Peygamber!) Sabret! Sabrın da ancak ALLÂH'ın yardımı iledir. Onlardan dolayı üzülme! Kurdukları tuzaklardan telaş edip sıkıntıya düşme!
19/ Meryem -65- O, göklerin, yerin ve aralarındakilerin Rabbidir. O halde, O'na ibâdet et ve O'na ibâdet etmekte sabırlı ve metânetli ol. Hiç sen ALLÂH'ın ismini taşıyan başka birini bilir misin?
20/ Tâ hâ -130- O halde, onların söylediklerine sabret, güneşin doğmasından önce ve batmasından önce Rabbini hamd ile tesbîh et. Gecenin bir kısım vakitlerinde ve gündüzün etrâfında da tesbîh et ki hoşnutluğa eresin.
22/ el-Hac -35- Ki ALLÂH anıldığı vakit onların kalbleri titrer. Onlar başlarına gelene sabreden, namaz kılan kimselerdir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan ALLÂH yolunda harcarlar.
25/ el-Furkân -75- İşte onlar, sabretmelerine karşılık cennetin en yüksek makamları ile mükâfatlandırılacaklar, orada hürmet ve selâmla karşılanacaklardır.
31/ Lokmân -17-"Yavrucuğum! Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten sakındır. Başına gelenlere sabret, çünkü bunlar, azmi gerektiren işlerdendir."
31- Görmedin mi ki ALLÂH, âyetlerinden bir kısmını size göstersin diye gemiler, ALLÂH'ın nimetiyle denizde akıp gidiyor. Şüphesiz bunda çok sabredenler ve çok şükredenler için nice ibretler vardır.
32/ es-Secde -24- Onların içinden, sabrettikleri zaman Bizim emrimizle doğru yola ileten önderler yetiştirmiştik. Onlar, Bizim âyetlerimize kesin bir şekilde inanıyorlardı.
34/ Sebe’ -19- Buna karşı onlar: "Ey Rabbimiz! Seferlerimizin arasını uzaklaştır" dediler ve nefislerine zulmettiler. Biz de onları efsânelere çevirdik ve tamamen didik didik dağıttık. Şüphesiz ki bunda çok şükredecek her sabırlı için elbette ibretler vardır.
37/ es-Sâffât -102- Oğlu, yanında koşacak çağa gelince: "Ey oğlum! Ben seni rüyâmda boğazladığımı görüyorum. Artık bak, ne düşünürsün?" dedi. Çocuk da: "Babacığım sana ne emrediliyorsa yap, İnşâallâh beni sabredenlerden bulacaksın" dedi.
49/ el-Hucurât -5- Eğer onlar, sen yanlarına çıkıncaya kadar sabretselerdi, elbette kendileri için daha iyi olurdu. Bununla beraber ALLÂH çok bağışlayan, çok merhamet edendir.
90/ el-Beled-17- Sonra da îmân edip de sabrı tavsiye eden ve merhamet tavsiye edenlerden olmaktır.
103/ el-Asr -1- Asra yemin olsun ki,
2- İnsan mutlaka hüsrandadır.
3- Ancak îmân edenler, sâlih amel (iyi işler) işleyenler, birbirlerine hakk’kı tavsiye eden ve sabrı tavsiye edenler bunun dışındadır.
2/ el-Bakara -249- Tâlût, ordu ile hareket edince dedi ki: "ALLÂH sizi mutlaka bir nehirle imtihan edecek. Kim ondan içerse, benden değildir. Kim de onu tatmazsa, işte o bendendir. Ancak eliyle bir avuç alan başka (bu kadarına ruhsat vardır)." Derken içlerinden pek azı hariç, hepsi de varır varmaz ondan içtiler. Tâlût ve beraberindeki îmân eden kimseler nehri geçtiklerinde. "Bizim bugün, Câlût ile ordusuna karşı duracak gücümüz yok" dediler. ALLÂH'a kavuşacaklarına inanıp, bilenler ise şu cevâbı verdiler: "Nice az topluluklar, ALLÂH'ın izniyle nice çok topluluklara gâlib gelmişlerdir. ALLÂH, sabırlılarla beraberdir."
250- Câlût ve ordusuna karşı savaş meydanına çıktıkları zaman da şöyle dediler: "Ey Rabbimiz! Üzerlerimize sabır yağdır, ayaklarımızı sabit tut ve kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et!"
3/ Âl-i İmrân -146- Nice Peygamberler vardı ki, kendileriyle beraber birçok ALLÂH dostları çarpıştılar; ALLÂH yolunda başlarına gelenlerden yılgınlık göstermediler, za’f’a düşmediler, boyun eğmediler. ALLÂH sabredenleri sever.
8/ el-Enfâl -46- Ayrıca ALLÂH'a ve Resûlü'ne itaat edin. Ve birbirinizle didişmeyin. Sonra içinize korku düşer ve kuvvetiniz elden gider. Sabırlı olun, çünkü ALLÂH sabredenlerle beraberdir.
66- Şimdi ALLÂH sizden yükü hafifletti ve sizde bir za’f olduğunu bildi. O halde sizden sabredecek yüz kişi olursa iki yüz düşmana gâlib gelirler, sizden bin kişi olursa ALLÂH'ın izniyle iki bin düşmana gâlib gelirler. ALLÂH sabredenlerle beraberdir.
11/ Hûd -9- Ve şâyet insana tarafımızdan bir rahmet tattırır, sonra da onu kendisinden geri alırsak, şüphesiz o ümitsiz ve nankör bir kimse olur.
10- Ve şâyet ona dokunan bir sıkıntıdan sonra bir nimet tattırırsak, "Artık benden bütün kötülükler silinip gitti" der, mutlaka böbürlenir ve şımarır.
11- Ancak (her iki halde de) sabır gösterip iyi ameller işleyenler müstesnâdır. İşte onlara bir mağfiret ve büyük bir mükâfat vardır.
16/ en-Nahl -96- Sizin yanınızdaki dünya malı tükenir, ALLÂH'ın katındakiler ise tükenmez. Muhakkak ki Biz, ALLÂH yolunda sabredenleri, yaptıkları amelin daha güzeliyle mükâfatlandıracağız.
110- Sonra şüphesiz Rabbin, eziyyet edildikten sonra hicret eden, sonra cihad eden ve sabreden kimselerin yardımcısıdır. Bunlardan sonra Rabbin elbette çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.
126- Eğer (bir suçtan dolayı) ceza verecek olursanız size yapılan azab ve cezanın misli ile ceza verin. Ama sabrederseniz, elbette o, sabredenler için daha hayırlıdır.
28/ el-Kasas -79- Derken Kârûn, ihtişâm içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını arzulayanlar, "Keşke Kârûn'a verilenin benzeri bizim de olsaydı. Hakikat şu ki o, çok büyük devlet sahibidir" dediler.
80- Kendilerine ilim verilmiş olanlar ise, şöyle dediler: "Yazıklar olsun size! îmân edip iyi işler yapanlara göre ALLÂH'ın mükâfatı daha üstündür. Ona da ancak sabredenler kavuşabilir."
33/ el-Ahzâb -35- Şüphe yok ki müslüman erkeklerle müslüman kadınlar, mü’min erkeklerle mü’min kadınlar, itaat eden erkeklerle itaat eden kadınlar, sâdık erkeklerle sâdık kadınlar, sabreden erkeklerle sabreden kadınlar, mütevâzi erkeklerle mütevâzi kadınlar, sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkeklerle oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkeklerle ırzlarını koruyan kadınlar, ALLÂH'ı çok zikreden erkeklerle ALLÂH'ı çok zikreden kadınlar var ya, işte onlar için ALLÂH bir mağfiret ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.
39/ ez-Zümer -10- Ey Muhammed! Tarafımdan söyle: "Ey îmân eden kullarım! Rabbinizden korkun. Bu dünyada güzellik yapanlara bir güzellik vardır. ALLÂH'ın yeryüzü geniştir. Ancak sabredenlere mükâfatları hesapsız ödenecektir."
42/ eş-Şûrâ -33- Eğer O dilerse rüzgârı durdurur da yelkenle giden gemiler denizin üzerinde duruverirler. Şüphesiz ki bunda sabırlı olan ve çok şükreden kimseler için nice ibretler vardır.
43- Her kim de sabreder ve kusuru bağışlarsa, işte bu elbette azmedilecek işlerdendir.
*SABIR YARIŞI
3/ Âl-i İmrân -200- Ey îmân edenler! Sabredin. Sabır yarışında düşmanlarınızı geçin. (Cihâd için) hazırlıklı ve uyanık olun ve ALLÂH’a karşı gelmekten sakının ki kurtuluşa eresiniz.