İSLÂM (*)
*İslâm, ‘silm’ ve ‘selâm’ kökünden türeyen bir kelimedir. Bu şekliyle Kur’ân’ın 105 yerinde zikrolunmuştur. Silm; barış, güven ve huzur. Selâm; mutluluk, esenlik ve güvenlik, demektir. İslâm; Allâh’a teslim olmak, boyun eğmek ve itaat etmek mânâsınadır. İslâmı benimseyen erkeğe ‘Müslim’, kadına da ‘Müslime’ denir. (Diyânet)
2/ el-Bakara -208- Ey îmân edenler! Hepiniz topluca barış ve güvenliğe (İslâm’a) girin. Şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, size apaçık bir düşmandır.
5/ el-Mâide -3- Bugün kâfirler, dininize karşı ümitsizliğe düşmüşlerdir. Onlardan korkmayın, Ben’den korkun. Bugün dininizi kemâle erdirdim, size nimetimi tamamladım. Size din olarak İslâmı beğendim. Kim açlıktan daralır, günaha istekle yönelmeden bunlardan yemek zorunda kalırsa, ona günah yoktur. Çünkü ALLÂH bağışlayan, merhamet edendir.
39/ ez-Zümer -22- ALLÂH, kimin bağrını İslâm'a açmış ise işte o, Rabbinden bir nûr üzerinde değil midir? Artık ALLÂH'ın zikri hususunda kalbleri katılaşmış olanların vay haline! İşte bunlar, apaçık bir sapıklık içindedirler.
61/ es-Saff -7- İslâm'a davet olunduğu halde ALLÂH üzerine yalan uydurandan daha zalim kim olabilir? ALLÂH zalim toplumu doğru yola iletmez.
*İSLÂM’DAN BAŞKA DİN ARAMAMAK
3/ Âl-i İmrân -85- Kim İslâm'dan başka bir din ararsa ondan asla kabul edilmeyecek ve o âhirette de hüsrâna uğrayacaklardır.
(Bkz: Hüsrân)
*DOSDOĞRU DİN İSLÂM’DIR
30/ er-Rûm -30- O halde yüzünü, hanîf olarak dine, ALLÂH'ın fıtrî dinine çevir ki ALLÂH insanları bu din üzere yaratmıştır. ALLÂH’ın yaratışında hiçbir değişiklik bulunmaz. Dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.
(Bkz: Fıtratullâh)
*İSLÂM BÜTÜN DİNLERDEN ÜSTÜNDÜR
48/ el-Fetih -28- Bütün dinlerden üstün kılmak üzere, Peygamberini hidâyet ve hakk din ile gönderen O'dur. Şâhid olarak ALLÂH yeter.
*İSLÂM BÜTÜN PEYGAMBERLERİN DİNİDİR!
2/ el-Bakara -132- Bu dini İbrâhîm, kendi oğullarına vasiyyet etti, Ya’kûb da öyle yaptı: "Ey oğullarım! Muhakkak ki, bu dini size ALLÂH seçti, başka dinlerden uzak durun, yalnızca müslüman olarak can verin!" dedi.
133- Yoksa siz de olaya şâhid mi oldunuz; Ya’kûb'a ölüm hâli gelip çattığı zaman, oğullarına; "Benden sonra neye ibâdet edeceksiniz?" dediği zaman, oğulları; "Senin ALLÂH'ına ve ataların İbrâhîm, İsmâîl ve İshâk'ın ALLÂH'ına, tek olan o ALLÂH'a ibâdet edeceğiz. Biz ancak O'na boyun eğen müslümanlarız" dediler.
3/ Âl-i İmrân -81- ALLÂH Peygamberlerden şöyle söz almıştı: "Andolsun ki size kitap ve hikmet verdim, sonra yanı- nızda bulunan (kitaplar)ı doğrulayıcı bir Peygamber geldiğinde ona muhakkak inanacak ve ona yardım edeceksiniz! Bunu kabul ettiniz mi? Ve bu hususta ağır ahdimi üzerinize aldınız mı?" demişti. Onlar: "Kabul ettik" dediler. (ALLÂH da) dedi ki: "Öyleyse şâhid olun, Ben de sizinle beraber şâhid olanlardanım".
82- Artık bundan sonra her kim dönerse, işte onlar yoldan çıkmışların tâ kendileridir.
83- Onlar, ALLÂH'ın dininden başkasını mı arıyorlar? Halbuki göklerde ve yerde ne varsa hepsi, ister istemez O'na boyun eğmiştir ve O'na döndürülüp götürüleceklerdir.