Hazreti İSHÂK -aleyhisselâm-
-İshâk-aleyhisselâm- Hazreti İbrâhîm-aleyhisselâm-’ın ikinci oğludur. Şam ahâlisine Peygamber olarak gönderildi. Yüz altmış sene yaşadığı rivayet edilir. (Ö.N.Bilmen)
2/ el-Bakara -133- Yoksa siz de olaya şâhid mi oldunuz; Ya’kûb'a ölüm hâli gelip çattığı zaman, oğullarına; "Benden sonra neye ibâdet edeceksiniz?" dediği zaman, oğulları; "Senin ALLÂH'ına ve ataların İbrâhîm, İsmâîl ve İshâk'ın ALLÂH'ına, tek olan o ALLÂH'a ibâdet edeceğiz. Biz ancak O'na boyun eğen müslümanlarız" dediler.
136- Deyiniz ki, "Biz, ALLÂH'a îmân ettik ve bize ne indirildiyse İbrâhîm'e, İsmâîl'e, İshâk'a, Ya’kûb'a ve torunlarına ne indirildiyse, Mûsâ'ya ve Îsâ'ya ne indirildiyse ve bütün Peygamberlere Rablerinden ne verildiyse hepsine îmân ettik. Biz onların arasında fark gözetmeyiz ve biz ancak O'na boyun eğen müslümanlarız."
140- "Yoksa siz, İbrâhîm’de, İsmâîl’de, İshâk’da, Ya’kûb’da ve torunları da hep yahûdî ve hıristiyan idiler mi demek istiyorsunuz?" De ki: "Siz mi daha iyi bilirsiniz, yoksa ALLÂH mı?" ALLÂH'ın şâhidlik ettiği bir hakikatı bile bile inkâr edenden daha zalim kim olabilir? ALLÂH, yaptıklarınızdan gâfil değildir.
3/ Âl-i İmrân -84- De ki: "ALLÂH'a, bize indirilen (Kur'ân)a, İbrâhîm'e, İsmâîl'e, İshâk'a, Ya’kûb'a ve torunlarına indirilene, Mûsâ'ya, Îsâ'ya ve Peygamberlere Rablerinden verilenlere inandık. Onların arasında hiçbir fark gözetmeyiz, biz O'na teslim olmuşlarız".
4/ en-Nisâ -163- Muhakkak Biz, Nûh'a ve ondan sonra gelen Peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. İbrâhîm'e, İsmâîl'e, İshâk'a, Ya’kûb'a, torunlarına, Îsâ'ya, Eyyûb'a, Yûnus'a, Hârûn'a ve Süleymân'a da vahyettik. Dâvûd'a da Zebûr'u verdik.
6/ el-En’âm -84- Biz ona İshâk'ı ve Ya’kûb'u da hediye ettik. Hepsine de doğru yolu gösterdik. Nitekim daha önce Nûh'a ve onun soyundan Dâvûd'a, Süleymân'a, Eyyûb'a, Yûsuf 'a, Mûsâ'ya ve Hârûn'a da yol göstermiştik. Biz güzel davrananlara böyle karşılık veririz.
11/ Hûd -71- İbrâhîm'in karısı ayakta duruyordu bunun üzerine yüzü güldü. Ona İshâk'ı ve İshâk'ın arkasından da Ya’kûb'u müjdeledik.
12/ Yûsuf -6- "Ve işte böyle, Rabbin seni seçecek ve sana rüyâ tâbirinden bilgiler öğretecek. Bundan önce ataların İbrâhîm'e ve İshâk'a tamamladığı gibi, nimetini hem sana, hem de Ya’kûb soyuna tamamlayacaktır. Muhakkak ki, Rabbin Alîm’dir, Hakîm’dir."
38- "Atalarım İbrâhîm, İshâk ve Ya’kûb'un dinine uydum. Bizim, ALLÂH'a hiçbir şeyi ortak tutmamız olmaz. Bu, bize ve insanlara ALLÂH'ın bir lûtfudur. Fakat insanların çoğu şükretmezler."
14/ İbrâhîm -39- "İhtiyarlık halimde bana İsmâîl'i ve İshâk'ı lûtfeden ALLÂH'a hamd olsun. Şüphesiz ki Rabbim duâmı çok iyi işitir.
19/ Meryem -49- İbrâhîm, kavminden ve onların ALLÂH’dan başka ibâdet ettikleri şeylerden uzaklaşınca, Biz ona İshâk'ı ve (İshâk'ın oğlu) Ya’kûb'u ihsân ettik. Ve hepsini de Peygamber yaptık.
50- Biz onlara rahmetimizden lütuflarda bulunduk. Hepsine de dillerde güzel ve yüksek bir övgü verdik.
21/ el-Enbiyâ -72- Ona (İbrâhîm'e) İshâk'ı, üstelik bir de Ya’kûb'u ihsân ettik ve her birini sâlih kimseler kıldık.
37/ es-Sâffât -112- Ona bir de sâlihlerden bir Peygamber olmak üzere İshâk'ı müjdeledik.
113- Hem ona hem İshâk'a bereketler verdik. Her ikisinin neslinden de hem iyilik yapanlar var, hem de açıkça kendi nefsine zulmedenler var.
38/ Sâd -45- Kullarımız İbrâhîm'i, İshâk'ı ve Ya’kûb'u da an. Onlar eller ve gözler sahipleri idiler.
46- Çünkü Biz onları âhiret yurdunu düşünen ihlâslı kimseler kıldık.
47- Çünkü onlar, nezdimizde seçilmiş en hayırlı kimselerdendir.