Döndükçe Kutuplardan Basıklaşma

 

Rad Suresi 41. ayette şöyle buyrulmuş:

  “Onlar görmüyorlar mı ki, gerçekten Yeryüzü'ne yönelip onu uçlarından eksiltiyoruz. ”

Ve Enbiya Suresi 44. ayette de şöyle buyrulmuş:

 “Onlar görmüyorlar mı ki, biz yeryüzüne gelip, uçlarından noksanlaştırıyoruz.”

Bu iki ayette de Yeryüzü'nün uçlarından eksildiğinden bahsedilmektedir.  Kendi ekseni etrafında dönen bir küremsinin zamanla uçlarından (kutuplardan) basıklaşacağı, son asırda öğrenilmiş bir bilgidir.

Nasa’nın verilerine göre, Dünyanın ekvator yarıçapı 6378,5 km iken, kutuplardan yarıçapı 6357 km.dir. Bu, yaklaşık 0,3%’lük bir fark demektir. Ayette "eksilttik" ifadesi yerine "eksiltiyoruz" denmesiyle devam eden bir süreçle Dünyanın uçlarından eksilme olduğu anlaşılmaktadır. Ayette eğer "eksilttik" denseydi, Dünyanın ilk günden itibaren bugünkü şeklinde yaratıldığını anlayabilirdik. "Eksiltiyoruz" ifadesi bize bir süreç sonunda oluşumu anlatmaktadır. Yani eksiltilme hala devam etmektedir.

Kur’an'ın bu ayetinden çıkan şu iki nokta, Dünyanın yaratılışıyla ilgili bulgularla tam uyumludur:

1- Dünyanın uçlarından eksilme olmuştur. Gerçekten de Dünya kutuplardan basık, ekvatorda şişkindir. Ve bu eksilme ayette ifade edildiği gibi hala devam etmektedir.

2- Dünya ilk oluşum anında şu andan farklıydı. Zamanla, bir süreç sonunda, uçlarından eksilme olmuştur. Bu Dünyanın kendi ekseni etrafında dönmesiyle olmuştur. Kur’an'ın incelediğimiz ayetinden çıkan bu sonuç da bilimsel bulgularla tam uyumludur.

Peygamberimizin (S.a.v.) yaşadığı dönemdeki insanlar bu ayetin anlamındaki inceliği anlayacak bilimsel seviyeden yoksundular. Hatta günümüzde fizikle ciddi bir şekilde ilgilenmeyen kişilere bile kendi ekseni etrafında dönen bir cismin kutuplardan basıklaşıp basıklaşmayacağını sorun, cevap alamadığınızı göreceksiniz. Bu bilgi günümüzde bile fiziğe veya Dünyanın oluşumuna özel ilgisi olanlarca ancak bilinmektedir.

 Dünyanın kendi ekseni etrafında dönüşündeki merkezkaç kuvveti ve bu kuvvete bağlı olarak oluşan fiziki oluşumlar, Dünyanın kutuplardan basıklaşmasının Sebebidir.

Ayette ki bu noktanın dışında, Dünyanın dönüşü ile beraber Dünyanın etrafından az da olsa sürekli bir madde kaybı oluştuğuna da işaret edilmiştir.

Hem bun eksilme sadece dünyanın kutuplarında gerçekleşmemekte atmosfer ve dış katmanlarda da gerçekleşmektedir. Şöyle ki; Araştırmacılar Güneş’teki enerji patlamalarının, atmosferi Dünya’dan ayıracak kadar güçlü olduğunu ifade etmişlerdir. Bilim adamları dünya atmosferinin dış tabakasından oksijen ve diğer gazların uzaya yayılmasına Sebep olduğuna dair ilk somut delilleri, Nasa’nın uzay araçları sayesinde elde ettiler. Böylece Dünyanın dış katmanlarından madde kaybına uğradığını, ilk defa 1998 yılında görmüş oldular.

Yine bu ayetler, bir başka yönden de yeryüzündeki karaların azalmasına bakabilir. Manhattan’da bir Nasa araştırma merkezi olan Goddard Uzay Bilimleri Enstitüsü’ndeki bilim adamları Günümüzde kutuplardaki buz tabakalarının erimekte ve okyanuslardaki deniz suyu seviyesinin yükselmekte olduğunu bildirdiler. Artan su miktarı da daha fazla karayı kaplamaktadır. Deniz kıyıları sular altında kaldıkça, yeryüzünün toplam yüzölçümü veya kara miktarı da azalmaktadır.

Ayetlerde geçen “onu çevresinden eksiltiyoruz” ve “etrafından eksiltmekte olduğumuz” ifadelerinin de, deniz kıyılarının sularla kaplanmasına işaret ediyor olması muhtemeldir.

Kur’an'ın, Uzay ve Dünya'mızın oluşumuyla ilgili ayetleri 21. yüzyılda daha iyi anlaşılmaktadır.

Allah'ın son asırlarda dine karşı saldırıların yoğunlaşmasına karşın, Kur’an'ın mucizelerini bu asırlarda ortaya çıkartması; Allah'ın bu saldırılara karşı, inananlara bir yardımı ve desteğidir. Günümüzde Uzay'ın ve Dünyanın sırları zamanla daha çok anlaşılmakta, böylece hem Allah'ın sanatı, hem de Kur’an'ın mucizevî beyanı kendilerini daha da çok göstermektedir.

Yazar:
Yusuf Sıddık
Kategorisi:
Bilimsel Mucizeler
Gönderi tarihi: 27-04-2011
3,261 kez okundu
Block title
Block content