ASHÂB

*Ashâb (a.i.sahib’in cem’i); 1-arkadaşlar 2-niteliği, ünü olan 3-Mekke de Efendimize uyan (Ensar) ve Medine de davet eden (Muhacirin) (Mustafa Nihat Özön / Osmanlıca – Türkçe lûgat)

1- Ashâb-ı A’raf

7/ el-A’râf -48- A’râf’takiler simalarından tanıdıkları bir takım adamlara da seslenir ve şöyle derler: “Ne çokluğunuz, ne de taslamakta olduğunuz kibir size bir yarar sağladı!”

2- Ashâb-ı Cahîm

2/ el-Bakara -119- Şüphesiz Biz seni hakk ile; müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Sen cehennemlik olanlardan sorumlu tutulacak değilsin.

3- Ashâb-ı Cehennem

9/ et-Tevbe -113- Cehennem ehli oldukları açıkça kendilerine belli olduktan sonra, -yakınları da olsalar- Allâh’a ortak koşanlar için af dilemek ne Peygambere yaraşır ne de mü’minlere.

 4- Ashâb-ı Cennet

 2/ el-Bakara -82-İman edip salih ameller işleyenler ise cennetliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır.

5- Ashâb-ı Fil

105/ el-Fil -1- Rabbinin, fil sahiplerine ne yaptığını görmedin mi?

6- Ashâb-ı Gubür

60/ el-Mümtehine -13- Ey îmân edenler! Kendilerine ALLÂH’ın gazab ettiği, kabirlerdeki kâfirlerin ümit kestikleri gibi tamamen âhiretten ümitlerini kesmiş bir toplumu dost edinmeyin.

7- Ashâb-ı Hicr

15/ el-Hicr -80- Andolsun, Hicr halkı da peygamberleri yalanlamıştı.

8- Ashâb-ı Karye

36/ Yâsîn -13- (Ey Muhammed!) Onlara, o memleket halkını örnek ver. Hani oraya elçiler gelmişti.

-O halde ashâb-ı karye, zikrolunan kavm, Romalılar olduğu anlaşılır. (Elmalılı Tefsiri)

(Bkz: Kent Halkı kıssası)

9- Ashâb-ı Kehf ve Ashâb-ı Rakîm

18/ el-Kehf -9- Yoksa sen, (sadece) Ashâb-ı Kehf ve Ashâb-ı Rakîm’i mi Bizim ibret verici delillerimizden sandın?

10- Ashâb-ı Meyden

22/ el-Hac -42- (Ey Muhammed!) Eğer seni (müşrikler) yalanlıyorlarsa bil ki onlardan önce Nûh kavmi, Âd ve Semûd (kavimleri de kendi Peygamberlerini) yalancı saydılar.

43- İbrâhîm'in kavmi de, Lût'un kavmi de (Peygamberlerini) yalancı saydılar.

44- (Şu’ayb'ın kavmi olan) Medyen halkı da (Şûayb'ı) yalanladı. Mûsâ da (Firavun tarafından) yalanlandı. Ben de o kâfirlere bir süre verdim. Sonra da onları yakalayıverdim. Beni tanımamak nasılmış görsünler.

11- Ashâb-ı Meymene / Ashâb-ı Meş’eme

56/ el-Vâkı’a -8-9- Âhiret mutluluğuna erenler var ya; ne mutlu kimselerdir! Kötülüğe batanlara gelince; ne mutsuz kimselerdir!

12- Ashâb-ı Mûsâ

26/ eş-Şu’arâ -61- İki topluluk birbirini görünce Mûsâ’nın arkadaşları, “Eyvah yakalandık!” dediler.

13- Ashâb-ı Nar

59/ el-Haşr -20- Cehennemliklerle cennetlikler bir olmaz. Cennetlikler kurtuluşa erenlerin tâ kendileridir.

14- Ashâb-ı Res / Semud / Eyke

50/ Kâf -12-13-14- Onlardan önce Nûh kavmi, Res halkı ve Semûd kavmi, Âd ve Firavun, Lût’un kardeşleri, Eykeliler, Tübba’ın kavmi de yalanlamıştı. Bütün bunlar (kendilerine gönderilen) peygamberleri yalanladılar, böylece kendilerini uyardığım şey gerçekleşti.

15- Ashâb-ı Saîr

67/ el-Mülk -10- Yine şöyle derler: “Eğer kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, şu alevli ateştekilerden olmazdık.”

16- Ashâb-ı Sebt (*)

*Cumartesi halkı” ifadesi ile, Hz. Mûsâ’nın dinine göre, cumartesi günü ile ilgili bazı yasakları çiğneyenler  kastedilmektedir. (Diyânet)                                                                                                                                                                                                               

4/ en-Nisâ -47- Ey kendilerine kitap verilenler! Bir takım yüzleri silip de tersine çevirmeden, yahud Cumartesi halkını lânetlediğimiz gibi onları lanetlemeden, yanınızda bulunanı (Tevrât’ı) doğrulayıcı olarak indirdiğimiz bu kitaba (Kur’an’a) iman edin. ALLÂH’ın emri mutlaka yerine gelecektir.

17- Ashâb-ı Sefîne

29/ el-Ankebût -15- Biz de onu (Nûh’u) ve gemide bulunanları kurtardık ve bunu âlemlere bir ibret kıldık.

18- Ashâb-ı Sırâtı’s-Seviyy

20/ Tâ hâ -135- De ki; herkes beklemekte, bekleyin bakalım. Doğru yolun sahiplerinin kimler olduğunu, doğru yolda kimin gittiğini yakında bileceksiniz.”

19- Ashâb-ı Şimâl

56/ el-Vâkı’a -41- Kötülüğe batanlar ise ne mutsuz kimselerdir!

20- Ashâb-ı Uhdûd (*)

*Rivayete göre Necrân halkı Hıristiyanlığı kabul edince Himyer Kralı Yahûdî Zû Nuvâs onlara savaş açmış, dinlerinden dönmeyenleri açtığı hendeklerde yaktığı ateşlere atmıştı. Tefsir kaynaklarında bu âyetler başka olaylarla da açıklanmaktadırlar. Bu âyetler Mekke müşriklerinin işkencesine maruz kalan müslümanlara, geçmişte de inananların nasıl baskı altında kaldığını, ancak Allâh’ın yardımının onlarla beraber olduğunu hatırlatmaktadır. (Diyânet)

85/ el-Büruc 3-4-5- Şâhitlik edene ve şâhitlik edilene andolsun ki, (mü’minleri yakmak için) hendek kazıp (içinde) alevli ateş yakanlar lanetlenmiştir.

21- Ashâb-ı Yemin

56/ el-Vâkı’a -27- Âhiret mutluluğuna erenler, ne mutlu kimselerdir!

Yazar:

Kategorisi:
A
Gönderi tarihi: 31-03-2011
2,482 kez okundu
Block title
Block content