413. DERS (İhlas Suresi)

1- قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ “De ki: O Allah Ehad’dir.”

Ayetteki “hüve”, “O” anlamında zamirdir. Hz. Peygambere Allahtan sorulmuştu. Yani “Benden sormuş olduğunuz, o Allahtır.”

Sebeb-i nüzûl

Rivayete göre Kureyş “Bizi kendisine davet ettiğin Allahın vasıflarını anlat.” demişti. Bunun üzerine bu sûre nâzil oldu.

Ehad”, Allah’tan bedeldir veya ikinci bir haberdir. “Allah” lafzı bütün kemâl sıfatlarına delâlet ettiği gibi, “Ehad” de bütün celâl sıfatlarına delâlet eder.

Çünkü Vahid-i hakiki (gerçek bir) olmak,

-Zatının terkip ve taaddüt cihetlerinden münezzeh olmasını,

-Bu ikisinin gerektirdiği cisim olmak ve bir mekânda bulunmak gibi durumlardan yüce olmasını,

-Uluhiyeti iktiza eden Vacibu’l-vücud olmak, zâtî kudrete sahip olmak, tam bir hikmet sahibi olmak gibi özelliklerde şeriki olmamayı gerektirir.

 

2- اللَّهُ الصَّمَدُ “Allah Samed’dir.”

Yani, hiç bir şekilde başkasına muhtaç değildir. Allah dışında ne varsa, her cihetle O’na muhtaçtır.

Allahın “Samed” isminin elif-lâmlı gelmesi, ayetin muhataplarının O’nun Samed oluşunu bilmelerini ifade eder. “Ehad” ismi ise elif-lâmsız gelmiştir, çünkü O’nun ehadiyetini bilmemektedirler.

İlk ayette geçtiği hâlde “Allah” lafzının burada da yer alması, Samed olmayanın ulûhiyete layık olmadığını hissettirmek içindir.

“Allah Ehad’dir, Allah Samed’dir” derken arada atıf yapılmaması, ikinci cümlenin birinciye netice gibi olması veya ona delil olmasındandır.[1>

 

3- لَمْ يَلِدْ “O, baba değildir.”

Çünkü Allahın eşi-benzeri yoktur.

O’nun ihtiyaç duyması veya fâni olması imkânsız olduğundan, yardımcıya veya kendisine halef olacak birisine muhtaç değildir.

Ayet, “melekler Allahın kızlarıdır”, “Hz. İsa Allahın oğludur” diyenlere bir cevaptır.

وَلَمْ يُولَدْ “O, oğul da değildir.”

Çünkü hiçbir şeye ihtiyacı yoktur ve kendisine adem (yokluk) sebkat etmemiştir.[2>

 

4- وَلَمْ يَكُن لَّهُ كُفُوًا أَحَدٌ “O’na denk hiçbir şey yoktur.”

O’na denk, O’na misil olacak ne bir eş vardır, ne de başka bir şey.

“Hiçbir şey o’na denk olmadı” denilebilirdi, ama ayette önce asıl maksat, Allaha denkliği reddetmek olduğundan o cihet öne alınıp “Ona denk hiçbir şey yoktur” denildi. Çünkü asıl vurgulanmak istenen önce söylenir.

Bu sûre kısalığıyla beraber bütün ilâhî marifeti ve Allahın yanlış bilinmesine cevapları içine aldığından hadiste Kur’anın üçte birine denk olduğu ifade edildi. Çünkü Kur’anın asıl maksatları

-Akaid

-Ahkâm

-Ve kıssaları beyan etmektir.

Bazıları da İhlâs suresini Kur’anın tamamına denk saydılar. Bu ise, Kur’andan maksud-u bizzâtın tevhid olması itibarıyladır.

Hz. Peygamber, birinin İhlâs sûresini okuduğunu duydu, “vacib oldu” buyurdu. Dediler: “Ya Rasûlallah, vacib olan nedir?” Dedi ki: “Cennet vacib oldu!”


[1> İhlas suresinin cümleleri birbirine hem delil hem de neticedirler. Mesela, “Allah Ehad’dir” denildikten sonra “Allah Samed’dir” denilmesi Onun tek olmasının bir delilidir. Her şeyin kendisine muhtaç olduğu zat, elbette Ehad’dir, tektir. 

[2> Yani O, ezelidir, dâimidir. Bütün varlıklar O’na dayanır, O’nunla izah edilir. Ama O’nun için böyle bir şey söz konusu olamaz, O daima vardır.

 

Yazar:
Prof.Dr. Şadi Eren
Kategorisi:
112. İhlas
Gönderi tarihi: 17-04-2014
3,277 kez okundu
Bu Kategorideki Diğer Yazılar
Block title
Block content