1- إِذَا زُلْزِلَتِ الْأَرْضُ زِلْزَالَهَا “Arz, o şiddetli sarsıntı ile sarsıldığında.”
Ayette nazara verilen zelzele,
-Sura ilk üfürüldüğünde veya ikinci üfürülüşte olabilir.
-Veya genel anlamda zelzele kastedilmiş olabilir.
-Veya arza layık bir şekilde en büyük zelzele kastedilmiş olabilir.
2- وَأَخْرَجَتِ الْأَرْضُ أَثْقَالَهَا “Ve arz, içindeki ağırlıkları çıkarıp dışarı attığında.”
“Eskal”, ağırlıklar demektir, ev eşyaları için de kullanılır.
“Arzın ağırlıklarını çıkarması”,
-İçinde bulunan defineleri,
-Veya ölüleri çıkarması manasını ifade eder.
3- وَقَالَ الْإِنسَانُ مَا لَهَا “Ve insan: “Ona ne oluyor buna?” dediği zaman.”
İnsan, kendisini dehşete düşüren bu durumdan dolayı “ne oluyor bu arza” der.
“İnsan”dan muradın kâfir kimse olduğu söylenmiştir. Çünkü mü’min, o gün arza ne olduğunu bilmektedir.
4- يَوْمَئِذٍ تُحَدِّثُ أَخْبَارَهَا “O gün arz, haberlerini anlatır.”
O gün arzdaki mahlûklar hâl diliyle niçin bu dehşetli zelzelenin olduğunu, arzın içindeki ağırlıkları niye çıkardığını söylerler.
Denildi ki: Allah arzı konuşturur, o da üzerinde neler yapıldığını anlatır.
5- بِأَنَّ رَبَّكَ أَوْحَى لَهَا “Çünkü Rabbin ona vahyetmiştir.”
6- يَوْمَئِذٍ يَصْدُرُ النَّاسُ أَشْتَاتًا لِّيُرَوْا أَعْمَالَهُمْ “O gün insanlar, amellerinin karşılığı kendilerine gösterilmek üzere bölük bölük çıkarlar.”
O gün insanlar mertebelerine göre farklı farklı gruplar halinde kabirlerinden çıkar, hesap mahalline gelirler.
Bu gelişleri, yaptıkları amellerin karşılığını görmek içindir.
7- فَمَن يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ خَيْرًا يَرَهُ “Artık her kim zerre kadar hayır işlemişse onu görecektir.”
8- وَمَن يَعْمَلْ مِثْقَالَ ذَرَّةٍ شَرًّا يَرَهُ “Kim de zerre kadar şer işlemişse onu görecektir.”
Denildi ki: Ayet amellerin boşa gitmesi ve mağfiret edilmemesi şartına göredir.
Veya “eştaten” yani “bölük bölük çıkarlar” manasından yola çıkarak, zerre mikdar şer işlemişse cezasını çekecek olanlar, şakî kimselerdir.
Hz. Peygamber şöyle buyurur: “Zilzal sûresini dört kere okuyan, Kur’anın tamamını okumuş gibidir.”