TEFRİKA

(*)Tefrika (arapça.isim); İki şey arasını ayırmak, yol çatallanmak anlamındaki "f-r-k" kökünden türeyen tefrika, parçalara ve bölüklere ayırmak, bölücülük ve ayrıcalık yapmak demektir. Kur'ân'da ferreka (ayırdı) fiili 17 defâ kullanılmıştır. Dînde tefrika şiddetle reddedilmiştir. Tefrika, İslâm'ın temel ilkesi olan tevhîd (birlik) ilkesi ile ters düşmektedir. Şirk (ALLÂH'a ortaklar koşmak), îmân esâslarının, âyetlerin, dînî hükümlerin arasını ayırmak, birini kabûl edip ötekini etmemek, İslâm'dan başka yollara uymak tefrikadır. ALLÂH ve elçilerinin arasını ayırmak isteyenler, "Bir kısmına inanır, bir kısmına inanmayız." diyenler hakiki kâfirler olarak nitelenmiştir. Ayrılığa düşen Hıristiyan ve Yahûdîler gibi olunmamasını tavsiye eden ALLÂH, mü'minlere" Topluca/hepiniz ALLÂH'ın ipine (Kur'ân'a / İslâm'a) sarılın, ayrılığa düşmeyin..." buyurmuştur. Birlikte rahmet, ayrılıkta azâb vardır. (Diyânet)
2/ EL-BAKARA -213- Bütün insanlar bir tek ümmet teşkîl ediyorlardı. Aralarında ihtilâflar başlayınca, ALLÂH onlara içlerinden müjdeleyici ve uyarıcı olarak Peygamberler gönderdi. Onların berâberinde, insanlar arasında hükmetmek için, kitap ve hikmeti gönderdi ki, ihtilâf ettikleri konularda aralarında hükmetsin. Hâlbûki, o mes'elelerde anlaşmazlığa düşenler, kendilerine apaçık âyetlerimiz geldikten sonra, sırf aralarındaki hased yüzünden ihtilâfa düşen ehl-i kitaptan başkası değildi. ALLÂH da, onların hakkında ihtilâf ettikleri gerçeği, Kendi izni ile bu îmân edenlere bildirdi. Öyle ya, ALLÂH dilediğini doğru yola eriştirir.
3/ ÂL-İ İMRÂN -103- Hepiniz toptan, ALLÂH'ın ipine (dînine) sımsıkı sarılın, bölünüp ayrılmayın. ALLÂH'ın sizin üzerinizdeki ni'metini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşmân idiniz de ALLÂH kalplerinizi birbirine ısındırmış ve onun lûtfu ile kardeş oluvermiştiniz. Siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oraya düşmekten de sizi O kurtarmıştı. ALLÂH size âyetlerini böylece açıklıyor, tâ ki doğru yola eresiniz.
105- Kendilerine kesin delillerin gelmesinden sonra bölünüp ihtilâfa düşenler gibi olmayın. Onlar için büyük bir azâb vardır.
7/ EL-A'RÂF -150- Mûsâ pek öfkeli ve üzgün olarak halkına dönünce: 'Benden sonra arkamdan ne kötü işler yapmışsınız! Rabbinizin emrini çarçabuk terk mi ettiniz!' dedi ve... levhaları yere bırakıverdi. Kardeşini başından tuttu, kendisine doğru çekiyordu. Hârûn ise ona: 'Ey annemin oğlu!' dedi: 'İnan ki bu millet beni fenâ hâlde hırpaladı, nerdeyse beni linç edip öldüreceklerdi. Ne olur, düşmanlarımı üstüme güldürme, beni bu zâlim milletle bir tutma!'
8/ EL-ENFÂL -46- ALLÂH'a ve Resûlüne itâat edin, sakın birbirinizle ihtilâf etmeyin; sonra korkuya kapılıp za'fa düşersiniz, rüzgârınız (kuvvetiniz) gider. Bir de tam mânasıyla sabredin. Çünkü ALLÂH sabredenlerle berâberdir.

TEFRİKADAN KURTULMANIN YOLU

42/ EŞ-ŞÛRÂ -13- ALLÂH dîn'den Nûh'a tavsiye buyurduğu şeyi sizin için de bir kanûn yaptı ve (Ey Muhammed!) sana vahyettiğimizi, İbrâhîm'e, Mûsâ'ya ve Îsâ'ya tavsiye buyurduğumuzu da şerîat kıldı. Şöyle ki: Dîni doğru tutun ve onda ayrılığa düşmeyin. Fakat senin kendilerini da'vet ettiğin şey, müşriklere ağır geldi. ALLÂH dilediğini kendine seçer ve kendisine yöneleni de doğru yola iletir.

Yazar:
Kuranikerim.org
Kategorisi:
T
Gönderi tarihi: 20-11-2008
1,979 kez okundu
Block title
Block content