Kur’an’da Eski Mısır hakkında verilen bilgilerin bazıları yakın zamana kadar gizli kalmış bazı tarihsel gerçekleri açığa çıkarmaktadır. Bu gerçekler, Kur’an’daki her kelimenin belirli bir hikmete göre kullanıldığını da bize göstermektedir.
Kur’an’da Firavun’la birlikte adı geçen kişilerden birisi “Haman”dır. Haman, Kur’an’ın 6 ayetinde, Firavun’un en yakın adamlarından biri olarak zikredilir.
Kur’an’ın verdiği bu haberin doğruluğu Bir Mısır hiyeroglifinin bundan yaklaşık 200 yıl önce çözülüp, eski Mısır yazıtlarında “Haman” isminin bulunmasıyla ortaya çıktı.
Eski Mısır hiyeroglifi 1799 yılında, Rosetta Stone adı verilen, MÖ 196 tarihine ait bir kitabenin bulunmasıyla çözüldü. Bu sayede eski Mısır uygarlığı, onların dinleri ve sosyal yaşantıları hakkında birçok şey öğrenildi.
Hiyeroglifin çözümüyle konumuzu da ilgilendiren çok önemli bir bilgiye daha erişilmiş oldu: “Haman” ismi gerçekten de Mısır yazıtlarında geçiyordu. Viyana’daki Hof Müzesi’nde bulunan bir anıt üzerinde bu isimden söz ediliyordu. Aynı yazıtta Haman’ın Firavun’a olan yakınlığı da vurgulanıyordu.
Tüm yazıtlara dayanılarak hazırlanan “Yeni Krallıktaki Kişiler” sözlüğünde ise, Haman’dan “Taş ocaklarında çalışanların başı” olarak bahsediliyordu.
Ortaya çıkan sonuç önemli bir gerçeği ifade ediyordu. Haman, aynen Kur’an’da geçtiği gibi Hz. Musa zamanında Mısır’da yaşayan bir kişiydi. Kur’an’da bahsedildiği gibi, Firavun’a çok yakındı ve inşaat işleriyle ilgileniyordu.
Kur’an’da, Firavun’un kule yapma işini Haman’dan istemesini haber veren ayet, bu arkeolojik bulguyla tam bir uyum içindedir:
Firavun dedi ki: “Ey önde gelenler, sizin için benden başka İlah olduğunu bilmiyorum. Ey Haman, çamurun üstünde bir ateş yak da, bana yüksekçe bir kule inşa et, belki Musa’nın İlahına çıkarım çünkü gerçekten ben onu yalancılardan (biri) sanıyorum.” (Kasas Suresi:38)
Sonuç olarak, Eski Mısır yazıtlarında Haman’ın adının bulunması, Kur’an’ın, gayba hâkim olan Allah katından indirilmiş olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Zira Kur’an’da Peygamber Efendimizin yaşadığı devirde ulaşılması ve çözülmesi mümkün olmayan bu tarihi bilgi mucizevî bir şekilde bizlere aktarılmıştır.