*Dost (Farsça.isim.cem'i:dostân); Sevilen insan, muhîb, yâr. 2-Erkek veyâ kadın sevgili, mâşuk, mahbûb, mâşuka, mahbûbe. 3-Hakîki dost ve âşıkların ve âriflerin âşık oldukları ALLÂH.
5/ EL-MÂİDE -55- Sizin asıl dostunuz ALLÂH'dır, O'nun Resûlüdür ve ALLÂH'a tam boyun eğerek namazlarını kılan, zekâtlarını veren ve rükû' eden mü'minlerdir.
57- Ey îmân edenler! Ne dîninizi alay ve eğlence konusu yapan sizden önce kendilerine kitap verilenleri, ne de diğer kâfirleri dost (ve üzerinize yönetici) edinmeyin. Mü'min iseniz, ALLÂH'ın bu buyruklarına karşı gelmekten sakının!
DOST VE YARDIMCI OLARAK 'ALLÂH' YETER
4/ EN-NİSÂ -45- ALLÂH sizin düşmanlarınızı çok iyi bilir. Gerçek bir dost olarak ALLÂH yeter. Ve yardımcı olarak da ALLÂH yeter.
*DOST EDİNİRKEN DİKKAT EDİLECEK HUSUS
25/ EL-FURKÂN -27- O gün zâlim kimse ellerini ısıracak: "Eyvâh!" diyecek, "keşke Peygamberin yanında bir yol tutsaydım!"
28- "Eyvâh !Keşke falancayı dost edinmeseydim' diyecek.
53/ EN-NECM -29- Öyle ise Bizim zikrimizden (Kur'ân'dan) yüz çeviren ve dünyâ hayâtından başka bir şey istemeyen kimselerden yüz çevir.
37/ ES-SÂFFÂT -50- (Cennetlikler)Derken birbirine dönüp sorarlar:
51- İçlerinden bir sözcü der ki: "Gerçekten benim bir arkadaşım vardı."
52- Derdi ki: "Sen gerçekten inananlardan mısın?"
53- "Öldüğümüz ve bir toprakla bir yığın kemik olduğumuz zaman biz hakikaten cezâlanacak mıyız?"
54- "Siz onu tanır mısınız?" der.
55- Derken bakınır ve onu cehennemin tâ ortasında görür.
56- Ona şöyle der: "ALLÂH'a yemîn ederim ki, doğrusu sen az daha beni helâk edecektin."
57- "Rabbimin ni'meti olmasaydı, ben de bu tutuklananlardan olacaktım."
58-59- "Nasılmış bak! Biz ilk ölümümüzden başka bir daha ölmeyecek miymişiz? Biz azâba uğratılmayacak mıymışız?
60- İşte bu büyük kurtuluştur.
61- Çalışanlar işte böyle bir kurtuluş için çalışsınlar.