2/ el-Bakara -29- O’dur ki yeryüzünde bulunan her şeyi sizin için yarattı. Sonra irâdesi yukarıya yönelip orayı da yedi gök hâlinde sağlamca nizâma koydu. O her şeyi hakkıyla bilir.
189- Sana hilâlleri sorarlar. De ki: Onlar insanlar için; özellikle hac için vakit ölçüleridir. Evlere arka taraftan girmeniz fazîlet değildir. Asıl fazîlet, haramlardan sakınan insanın gösterdiği fazîlettir. Öyleyse evlere kapılardan girin. ALLÂH’a karşı gelmekten sakının ki umduğunuza kavuşasınız.
6/ el-En’âm -96- Karanlığı yarıp sabahı ortaya çıkaran O’dur. Geceyi dinlenmeniz, güneş ve ay’ı da vakitlerinizi hesaplamak için O yarattı. İşte bütün bunlar, Azîz ve Alîm (mutlak gâlib ve her şeyi hakkıyla bilen) ALLÂH’ın takdîridir.
7/ el-A’râf -54- Rabbiniz o ALLÂH’dır ki gökleri ve yeri altı günde yarattı. Sonra da Arş’a istivâ’ buyurdu. O ALLÂH ki geceyi, durmadan onu kovalayan gündüze bürür. Güneş, ay ve bütün yıldızlar hep O’nun buyruğu ile hareket ederler. İyi bilesiniz ki yaratmak da, emretmek yetkisi de O’na mahsûstur. Evet o Rabbülâlemin olan ALLÂH ne yücedir!
10/ Yûnus -3- Sizin Rabbiniz gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra da Arşı üzerinde hükümrân olan, her işi yerli yerince çekip çeviren ALLÂH’dır. Kendisinden izin çıkmadıkça, O’nun katında hiçbir şefâatçi iş bitiremez. İşte Rabbiniz, bu vasıflara sahib olan ALLÂH’dır. Öyleyse O’nu bir tanıyarak, yalnız O’na ibâdet ediniz. Hâlâ gerçekleri düşünmeyecek misiniz?
5- O’dur ki güneş’i bir ışık yaptı. Ay’ı da bir nûr kılıp, ona birtakım konaklar ta’yîn etti ki yılların sayısını ve vakitlerin hesabını bilesiniz. ALLÂH, bunları boş yere değil, ancak hikmeti mûcibince, sabit bir gerçek olarak yaratmıştır. Bilip anlayacak kimselere ALLÂH âyetleri böylece açıklar.
6- Gece ve gündüzün sürelerinin değişerek peş peşe gelmesinde, ALLÂH’ın göklerde ve yerde yarattığı bunca varlıklarda, elbette ALLÂH’ı sayıp kötülüklerden sakınacak kimseler için nice deliller vardır.
13/ el-Ra’d -2- ALLÂH O’dur ki gökleri, sizin de görüp durduğunuz gibi, direksiz yükseltti. Sonra da Arş’a istivâ’ etti. Güneş’i ve ay’ı hizmet etmeleri için sizin emrinize âmâde kıldı. Bunlardan her biri belirli bir vakte kadar dolaşmaktadır. Bütün işleri O yönetir. Âyetleri size açıklar ki Rabbinize kavuşacağınıza îmân edesiniz.
15/ el-Hicr -16-17-18- Gerçekten Biz, gökte burçlar yarattık ve onları seyredenler için yıldızlarla süsledik. Hem onu kovulmuş her şeytandan koruduk. Ancak kulak hırsızlığı edenler olursa, onu da parlak bir ışık kovalar.
16/ en-Nahl -16- Yol bulmada yararlanacağınız daha birçok alâmetler, işâretler koydu. Yıldızlarla da bir kısım insanlar yol bulurlar.
21/ el-Enbiyâ -32- Göğü de dengesizliğe düşmekten korunmuş bir tavan durumunda yarattık. Onlarsa hâlâ gökteki delillerden yüz çevirmektedirler.
33- Geceyi ve gündüzü, güneş’i ve ay’ı yaratan O’dur. Her biri bir yörüngede yüzmektedir.
22/ el-Hac -61- Bu böyle çünkü ALLÂH öyle sınırsız kudret sahibidir ki gâh gündüzü kısaltarak geceyi uzatır, gâh geceyi kısaltarak gündüzü uzatır ve çünkü ALLÂH Semî’dir, Basîr’dir (her şeyi hakkıyla işitip görmektedir).
23/ el-Mü’minûn -17- Yine şu da bir gerçektir ki Biz sizin üstünüzde yedi tabaka yarattık. Biz yaratmadan da, yarattıklarımızdan da habersiz değiliz.
25/ el-Furkân -59- Gökleri, yeri ve ikisinin arasında olan şeyleri altı günde yaratan, sonra da arşı üzerine hükümrân olan O’dur. O Rahmândır, sen O’nu, o her şeyi bilene sor.
35/ Fâtır -13- O gâh gündüzü kısaltarak geceyi uzatır, gâh geceyi kısaltarak gündüzü uzatır. Güneş ve ay’ı emri altında hizmete koşturan da O’dur. Bunlardan her biri belirlenmiş bir vâdeye kadar akıp gider. İşte bütün bunları yapan, Rabbiniz olan ALLÂH’dır. Hâkimiyet O’nundur. Ey müşrikler sizin O’ndan başka yalvardığınız putlar ise bir çekirdek zarına bile hükmedemezler.
36/ Yâsîn -37- Onlara bir delil de gecedir ki, Biz ondan gündüzü sıyırıp soyarız, birden karanlığa gömülürler.
38- Güneş de bir delildir onlara, akar gider yörüngesinde. O Azîz ve Alîm’in (o üstün kudret sahibinin ve her şeyi bilenin), yaratması böyle olur işte!
39- Ay için de birtakım safhalar, duraklar ta’yîn ettik; dolaşa dolaşa, Nihayet eski hurma salkımının çöpü gibi kuru, sarı, kavisli bir hâle gelir.
40- Ne güneş ay’a kavuşabilir, ne gece gündüzün önüne geçebilir. O gök cisimlerinden her biri, birer yörüngede akar, durur..
37/ es-Sâffât -6- Biz dünyaya en yakın semâyı yıldızlarla süsledik.
41/ Fussilet -10- O, yerin üstünde yüce dağlar yarattı, orayı bereketli kıldı ve orada arayıp soranlar için gıdalarını, bitkilerini ve ağaçlarını tam dört günde takdîr etti, düzenledi.
11- Sonra irâdesi bir gaz hâlinde olan göğe yöneldi. Ona ve yere şöyle buyurdu: “İsteyerek de olsa, istemeyerek de olsa emrime gelin!” onlar da: “Gönüllü olarak geldik” dediler.
12- Derken, iki gün içinde, gökleri yedi kat olarak şekillendirdi ve her bir göğe kendisine ait işi vahyetti. Biz dünya semâsını kandillerle, yıldızlarla süsledik, bozulup yıkılmaktan koruduk. İşte bu, Azîz ve Alîm (üstün kudret sahibi, her şeyi en mükemmel tarzda bilen) ALLÂH’ın takdîridir.
51/ ez-Zâriyât -47- Göğü Biz çok sağlam bir şekilde bina ettik, onu genişleten Biziz. Çünkü Biz geniş kudret ve hâkimiyet sahibiyiz.
65/ et-Talâk -12- ALLÂH O yüce yaratıcıdır ki yedi kat göğü ve yerden de onların benzerini yaratmıştır. ALLÂH’ın emri ve hükmü bunlar arasında inip durur ki, ALLÂH’ın her şeye kadîr olduğunu ve ALLÂH’ın her şeyi ilmiyle ihâta ettiğini, O’nun ilmi dışında hiçbir şey olmayacağını siz de bilesiniz.
67/ el-Mülk -5- Biz yere en yakın göğü lambalarla donattık. Onları şeytanlara atılan mermiler yaptık. Hem onlara alevli ateş hazırladık.
71/ Nûh -15- Görmez misiniz ki ALLÂH yedi kat göğü tam birbiri ile uyum içinde yarattı?
16- Gökte ay’ı bir nûr, güneş’i ise lâmba yaptı.
79/ en-Nâzi’ât -28- ALLÂH onu direksiz yükseltti ve kusursuz işleyen bir sisteme bağladı.
29- Gecesini karanlık, gündüzünü parlak şekilde açığa çıkardı.
30- Sonra da yeri döşeyip yerleşmeye hazırladı.
86/ et-Târık -1- Göğe ve târıka andolsun.
2- Târıkın ne olduğunu sen ne bileceksin?
3- O, (ışığıyla karanlığı) delen yıldızdır.