AMEL (*)
*Amel (a.i.); 1-iş 2-niyet.
-Amel-i Sâlih (1) & Amel-i Gayri Sâlih (2) & Ameli-ş Şeytan (3)
(1) Amel-i Sâlih; riyâdan ârî niyet-i haliseye mukarrin (yaklaştıran, birlikte bulunan) olarak edâ olunan ibâdettir. Bazıları da ilim, niyet, sabır ve ihlâs üzere edâ olunan taat olduğunu beyân etmişlerdir. (Hulâsat’ül Beyân)
103/ el-Asr -1-2-3- Asra yemin olsun insanlar hüsrandadır. Ancak îmân edip, sâlih amel işleyenler, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesna.
(2) Amel-i Gayri Sâlih; sâlih olmayan amel.
11/ Hûd -46- ALLÂH: "Ey Nûh! O kesinlikle senin ehlin (ailen)den değildir. Çünkü o sâlih olmayan bir amelin sahibidir. Hakkında bilgin olmayan bir şeyi Ben’den isteme! Ben, seni, câhillerden olmaktan sakındırırım."
(3) Ameli-ş Şeytan
5/ el-Mâide -90- Ey îmân edenler! İçki, kumar, dikili taşlar ve fal okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki, kurtuluşa eresiniz.
AMELLERİ BOŞA ÇIKANLAR
2/ el-Bakara -217- Sana haram ay’da savaşmayı soruyorlar. De ki: “O ay’da savaş büyük bir günahtır. ALLÂH’ın yolundan alıkoymak, onu inkâr etmek, Mescid-ül Haram’ın ziyâretine engel olmak ve halkını oradan çıkarmak, ALLÂH katında daha büyük günahtır. Zulüm ve baskı ise adam öldürmekten daha büyüktür. Onlar, güç yetirebilseler, sizi dininizden döndürünceye kadar sizinle savaşmaya devam ederler. Sizden kim dininden döner de kâfir olarak ölürse, öylelerin bütün yapıp ettikleri dünyada da, âhirette de boşa gitmiştir. Bunlar cehennemliklerdir, orada sürekli kalacaklardır.
3/ Âl-i İmrân -21- ALLÂH’ın âyetlerini inkâr edenler, Peygamberleri haksız yere öldürenler, insanlardan adâleti emredenleri öldürenler var ya, onları elem dolu bir azab ile müjdele.
22- Onlar, amelleri, dünyada da, âhirette de boşa gitmiş kimselerdir. Onların hiç yardımcıları da yoktur.
5/ el-Mâide -5- Bugün pâk nimetler sizin için halâl kılındı, hem mü'mîn kadınların hurr olanlariyle sizden evvel kitap verilen ümmetlerin hür kadınları da iffetlerinizi muhafaza ederek, zina etmeksizin, gizli dost tutmaksızın kendilerine mehirlerini verib nikâhladığınız takdirde size helâldır, ve her kim şeriatin ahkâmını tanımazsa her halde bütün işlediği hederdir ve âhirette o, hüsranda kalanlardandır.
6/ el-En’âm -88- İşte bu, ALLÂH’ın hidâyetidir ki, kullarından dilediğini buna iletip yöneltir. Eğer onlar da ALLÂH’a ortak koşsalardı, bütün yaptıkları boşa gitmişti.
7/ el-A’râf -147- Âyetlerimizi ve âhirete kavuşmayı yalanlayanların amelleri boşa çıkmıştır. Onlar ancak yapmakta olduklarının cezasını çekerler
9/ et-Tevbe -17- ALLÂH’a ortak koşanların, inkârlarına bizzat kendileri şâhidlik edip dururken, ALLÂH’ın mescidlerini i’mâr etmeleri düşünülemez. Onların bütün amelleri boşa gitmiştir. Onlar ateşte ebedî kalacaklardır.
69- (Ey münâfıklar!), siz de tıpkı sizden öncekiler gibisiniz: Onlar sizden daha güçlü, malları ve çocukları daha fazlaydı. Onlar paylarına düşenden faydalanmışlardı. Sizden öncekilerin, paylarına düşenden faydalandığı gibi siz de payınıza düşenden öylece faydalandınız ve onların daldığı gibi, siz de (dünya zevkine) daldınız. İşte onların dünyada da âhirette de amelleri boşa gitmiştir. İşte onlar ziyâna uğrayanların tâ kendileridir.
14/ İbrâhîm -18- Rablerini inkâr edenlerin durumu şudur: Onların işleri, fırtınalı bir günde rüzgârın şiddetle savurduğu küle benzer. (Dünyada) kazandıkları hiçbir şeyin (âhirette) yararını görmezler. İşte bu, derin sapıklıktır.
24/ en-Nûr -39- İnkâr edenlere gelince; onların amelleri ıssız bir çöldeki serap gibidir. Susamış kimse onu su sanır. Yanına geldiğinde hiçbir şey bulamaz. (Tıpkı bunun gibi kâfir de hesap günü amellerinden bir şey bulamaz). Ancak ALLÂH’ı yanında bulur da ALLÂH onun hesabını tastamam görür. ALLÂH, hesabı çabuk görendir.
40- Yahud (inkârcıların küfür içindeki hâlleri) derin bir denizdeki karanlıklar gibidir. (Bir deniz ki) onu dalga üstüne dalga kaplıyor, üstünde de bulutlar var. Karanlıklar üstüne karanlıklar. İnsan, elini çıkarsa neredeyse onu bile göremez. Kime ALLÂH nûr vermezse, onun için nûr diye bir şey yoktur.
39/ ez-Zümer -65- Andolsun, sana ve senden önceki Peygamberlere şöyle vahyedildi: “Eğer ALLÂH’a ortak koşarsan elbette amelin boşa çıkar ve elbette ziyâna uğrayanlardan olursun.”
47/ Sûre-i Muhammed -1- İnkâr edenler ve ALLÂH yolundan alıkoyanlar var ya; işte, ALLÂH onların bütün amellerini boşa çıkarmıştır.
8- İnkâr edenlere gelince, yıkım onlara! ALLÂH, onların işlerini boşa çıkarmıştır.
9- Bu, ALLÂH’ın indirdiğini beğenmemeleri, bu sebeple de ALLÂH’ın onların amellerini boşa çıkarmasındandır.
28- Bu, ALLÂH’ı gazablandıran şeylere uydukları ve O’nun hoşnut olduğu şeyleri beğenmedikleri içindir. ALLÂH da onların amellerini boşa çıkarmıştır.
32- İnkâr edenler, ALLÂH yolundan alıkoyanlar ve kendilerine hidâyet yolu belli olduktan sonra Peygamber’e karşı gelenler hiçbir şekilde ALLÂH’a zarar veremezler. ALLÂH, onların amellerini boşa çıkaracaktır.
49/ el-Hucurât -2- Ey îmân edenler! Seslerinizi Peygamberin sesinden fazla yükseltmeyin! Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygambere yüksek sele bağırmayın. Öyle yaparsanız, siz farkına varmadan amelleriniz boşa gider.
(Bkz: Habt-ı A’mâl)
AMEL DEFTERİ
17/ el-İsrâ -71- Kıyamet günü bütün insanları önderleriyle çağıracağız. O gün, kimin amel defteri sağ eline verilirse, işte onlar kitaplarını okuyacaklar ve en küçük bir haksızlığa uğratılmayacaklar.
18/ el-Kehf -49- O gün herkesin amel defteri ortaya konulmuştur. Ey Muhammed! Günahkârların, amel defterlerinden korkarak: "Eyvâh bize! Bu nasıl deftermiş ki, büyük küçük hiçbir şey bırakmadan hepsini saymış dökmüş" dediklerini görürsün. Onlar, bütün yaptıklarını hazır bulmuşlardır. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez.
54/ el-Kamer -52-53- Onların yaptıkları her şey, defterlerde kayıtlıdır. Küçük, büyük her şey, satır satır yazılıdır.
69/ el-Hâkka -19- Hesap defteri sağ tarafından verilen neşelenir ve: “İşte defterim! Buyurun okuyun, inceleyin!”
25- Ama hesap defteri sol tarafından verilen kimse: “Eyvâh! Keşke verilmez olaydı bu defterim!”der.
“Okumaktan utanacağın bir defterle âhirete gitme.” / Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmi (rahmetullâhialeyh)
7/ el-A’râf -8- O gün (amelleri tartacak) terâzi hakk’tır. Kimin (sevap) tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtulanlardır.
9- Kimin (sevap) tartıları hafif gelirse, işte onlar da âyetlerimize haksızlık etmelerinden ötürü kendilerini ziyâna sokanlardır.
21/ el-Enbiyâ -47- Biz kıyamet günü için doğru terâziler kurarız; hiçbir kimse hiçbir haksızlığa uğratılmaz. Yapılan amel, bir hardal tânesi ağırlığınca da olsa, onu getirir (tartıya koyarız). Hesap görenler olarak da Biz kâfiyiz.