*Adâlet (a.i.); Hakk’ka riayetkârlık. haktanırlık. haklılık. doğruluk.
-Zıddı; Cevr ve Zulüm.
-Âdil; her şeyi mertebesine vaz’etmek, hakkı yerine koymaktır. Adlin başı tevhîd-i ilâhtır. (Elmalılı Tefsiri)
-Muksit (a.s.); İksât eden, doğru hareket eden, iş gören. Allâh.
-İksât (a.i.); Hakkaniyet, doğruluk gösterme.
4/ en-Nisâ -58- ALLÂH size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adâletle hükmetmenizi emrediyor. ALLÂH, bununla size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz ki ALLÂH her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla görendir.
42- Onlar, yalana çok kulak verirler ve çok haram yerler. Eğer sana gelirlerse, ister aralarında hükmet, ister onlardan yüz çevir. Eğer onlardan yüz çevirirsen, sana hiçbir zarar veremezler. Eğer aralarında hükmedersen adâletle hükmet. Şüphesiz ALLÂH, adâletli davrananları sever.
6/ el-En’âm -115- Rabbinin sözü hem doğrulukça, hem de adâletçe tamamlanmıştır. O'nun sözlerini değiştirebilecek hiç kimse yoktur. O, işitendir, bilendir.
7/ el-A’râf -29- De ki: "Rabbim bana adâleti emretti. Her mescidde yüzünüzü O'na doğrultun ve dini yalnız kendisine has kılarak O'na yalvarın. İlkin sizi yarattığı gibi yine O'na döneceksiniz."
159- Mûsâ'nın kavminden doğru yolu gösteren ve doğrulukla adâlet yapan bir topluluk da vardı.
181- Yine Bizim yarattığımız insanlardan öyle bir ümmet var ki, onlar hakk’ka yol gösterirler ve o hakk ile adâleti yerine getirirler.
16/ en-Nahl -90- Şüphesiz ki ALLÂH, size adâleti, iyilik yapmayı ve yakınlara bakmayı emreder. Hayâsızlıktan, fenâlıktan ve azgınlıktan nehyeder. Öğüt almanız için size böyle öğüt verir.
38/ Sâd -26- Ey Dâvûd! Gerçekten Biz seni yeryüzünde bir halîfe yaptık. Artık insanlar arasında hakk ile hüküm ver. Keyfe, arzuya uyma ki, seni ALLÂH yolundan saptırmasın. Çünkü ALLÂH yolundan sapanlar, hesap gününü unuttukları için kendilerine çok şiddetli bir azab vardır.
42/ eş-Şûrâ -15- Ey Muhammed! İşte bunun için insanları tevhîde davet et ve sana emredildiği gibi dosdoğru ol. Onların keyiflerine uyma ve de ki: "Ben ALLÂH'ın kitaptan indirdiğine inandım ve bana aranızda adâleti gerçekleştirmem emredildi. ALLÂH bizim de Rabbimiz sizin de Rabbinizdir. Bizim yaptıklarımız bize, sizin yaptıklarınız da size aittir. Sizinle bizim aramızda hiçbir tartışmaya yer yoktur. ALLÂH hepimizi bir araya toplayacaktır. Dönüş yalnız O'nadır.
60/ el-Mümtehine -8- ALLÂH sizi, din hakkında sizinle savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayan kimselere iyilik etmekten, onlara adâletli davranmaktan men’etmez. Çünkü ALLÂH doğru hareket edenleri sever.
*ADÂLETİ GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN KİTÂBA MÜRÂCAAT
57/ el-Hadîd -25- Andolsun Biz Peygamberlerimizi açık delillerle gönderdik ve insanların adâleti yerine getirmeleri için beraberlerinde kitabı ve mizanı indirdik. Biz demiri de indirdik ki onda büyük bir kuvvet ve insanlar için faydalar vardır. Bu, ALLÂH'ın dinine ve Peygamberlerine görmeden yardım edenleri belirlemesi içindir. Şüphesiz ALLÂH kuvvetlidir, dâima üstündür.
“İ’timâd yalnız nass’sa, ona bağlı Peygamber fermânına.” N. Fâzıl Kısakürek
-Nass (a.i.c:nusûs); 1-sarihlik, açıklık, kat’îlik 2-mânâsında sarihlik, kat’îlik bulunan Kur’ân âyetlerinin delil olarak gösterileni. kesin, tartışılmaz, âyet ya da sahih hadîs.
*ADÂLETİ TİTİZLİKLE AYAKTA TUTMAK
4/ en-Nisâ -135- Ey îmân edenler! Adâleti ayakta tutan ve kendiniz, ana babanız ve yakın akrabanız aleyhine de olsa, yalnız ALLÂH için şâhidlik eden kimseler olunuz. Zira zengin de olsa, fakir de olsa, ALLÂH ikisine de (sizden) daha yakındır. Nefsinizin arzusuna uyarak adâletten uzaklaşmayın. Eğer (şâhidlik ederken) dilinizi bükerseniz veya çekinirseniz, şüphesiz ALLÂH yaptıklarınızdan haberdardır.
-Hakk’kı Hakk bilip, Bâtıl’ı bâtıl bilip mûcibince amel edilmeli.