MESCİDLER (*)
*Sözlükte; “secde edilen yer” anlamına gelen mescid, Müslümanların ma’bedlerine verilen bir isim olup, câmi’ kelimesi ile eş anlamlıdır. Kur’ân’da mescid kelimesi, çoğul şekli olan mesâcid ile birlikte 28 defa zikrolunmuştur. Yeryüzünde ilk yapılan mescid, Mekke’deki, ortasında Kâbenin de bulunduğu Mescid-ül-Haram’dır. İslâm tarihinde ilk mescid, Milâdi 622 tarihinde Mekke’den Medîne’ye hicret sırasında Medîne yakınlarındaki Kuba köyünde yapılan Mescid-i Kuba, daha sonra Medîne’de yapılan Mescid-i Nebevî’dir. (Diyânet)
2/ el-Bakara -114- ALLÂH'ın mescidlerini, içlerinde ALLÂH'ın isminin anılmasından men’eden ve onların harâb olmalarına çalışan kimselerden daha zalim kim olabilir! İşte bunlar, oralara korka korka girmekten başka bir şey yapmazlar. Bunlara dünyada perîşânlık, âhirette de büyük bir azab vardır.
22/ el-Hac -39- Kendilerine savaş açılan müslümanlara, zulme uğramaları sebebiyle cihad için izin verildi. Şüphe yok ki ALLÂH’ın onlara yardım etmeğe gücü yeter.
40- Onlar, haksız yere, sırf, “Rabbimiz ALLÂH’dır” demelerinden dolayı yurtlarından çıkarılmış kimselerdir. Eğer ALLÂH’ın, insanların bir kısmını bir kısmıyla defetmesi olmasaydı, içlerinde ALLÂH’ın adı çok anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescidler muhakkak yerle bir edilirdi. Şüphesiz ki ALLÂH, kendi dinine yardım edene mutlaka yardım eder. Şüphesiz ki ALLÂH, çok kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.
24/ en-Nûr -36- (Bu kandil) birtakım evlerdedir ki, ALLÂH (o evlerin) yücelmesine ve içlerinde isminin okunmasına izin vermiştir. Orada sabah akşam O'nu tesbîh ederler.
37- Birtakım insanlar (ALLÂH’ı tesbîh ederler) ki, ne ticâret ne de alış veriş onları ALLÂH'ı anmaktan, namaz kılmaktan ve zekât vermekten alıkoymaz. Onlar, kalblerin ve gözlerin allak bullak olduğu bir günden korkarlar.
38- Çünkü ALLÂH, kendilerine işledikleri amellerin en güzeli ile ecir verecek, lütfundan fazlasını da bahşedecektir ve ALLÂH, dilediğine hesapsız rızık verir.
72/ el-Cin -18- Mescidler kuşkusuz ALLÂH'ındır. O halde ALLÂH ile birlikte kimseye yalvarmayın.
(Bkz: MİHRÂB & İBÂDET & İBÂDETHANELER )
*MESCİD-İ AKSÂ (*)
*En uzak mescid demektir. Mescid-i Aksâ, Kudüs’tedir. Beyt-i Makdis(kutsal ev)ismiyle de zikrolunan ve Mescid-ül-Haramdan sonra yeryüzünde ilk yapılan mesciddir. Mescid-i Aksâ, Müslümanların ilk kıblesidir. Peygamberimiz-aleyhisselâm-’ın İsrâ hâdisesinde geldiği mi’râcın başladığı, Hazreti Îsâ-aleyhisselâm-’a kadar birçok peygamberin namaz kıldığı ve Allâh’dan vahiy aldığı bir mesciddir. Peygamberimiz-aleyhisselâm-ibâdet amacıyla ziyâret edilebilecek üç mescidden birinin Mescid-i Aksâ olduğunu bildirmiştir. Diğerleri; Mescid-ül-Haram ve Mescid-i Nebevî’dir. (Diyânet)
17/ el-İsrâ -1- Kulu Muhammed'i geceleyin, Mescid-ül Haram'dan kendisine bazı âyetlerimizi göstermek için, etrâfını mübârek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya götüren ALLÂH, her türlü noksan sıfatlardan münezzehtir. Şüphesiz ki her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla gören O'dur.
7- Eğer iyilik ederseniz, kendinize iyilik etmiş olursunuz ve eğer kötülük ederseniz yine kendinizedir. Artık diğer fesâdınızın zamanı gelince, yüzlerinizi üzüntüye sokmaları, kötülük yapmaları ve ilk kez girdikleri gibi yine Beyt-i Makdis'e girmeleri, ele geçirdikleri yerleri mahvetmeleri için onları tekrar göndereceğiz.
*MESCİD-İ DIRAR (*)
*Amr İbn Avf oğulları Kuba’da bir mescid yaptılar ve Efendimiz-aleyhisselâm-ı davet edip namaz kılmasını istediler. Efendimiz-aleyhisselâm-da Kuba’ya gitti ve bu câmide namaz kıldı. Bunların amcazâdeleri olan Ganem İbn Avf oğulları da Kuba mescidinin yanına bir mescid yaptılar. Amaçları, câhiliyye döneminde Hıristiyan olup rahipliğe yükselen, Efendimiz-aleyhisselâm-’ın Peygamber olması üzerine kabîle reisliğini kaybeden, bu yüzden İslâma düşman olan, Uhud’dan Huneyn’e kadar bütün savaşlarda müşrikleri Müslümanlara karşı kışkırtan, Huneny’de Havazin kabîlesinin yenilmesi üzerine Şam’a kaçan fâsık ve kâfir Ebû Âmir’in liderliğinde bu mescidde fesat planları kurmaktı. Tebük Savaşı öncesi gelip Efendimiz-aleyhisselâm-dan gelip burada namaz kılmasını istediler. Efendimiz-aleyhisselâm-da “savaş sonrası gelirim”dedi. Savaştan sonra yine davet ettiler. Bunun üzerine (et-Tevbe -107-108) âyetleri nâzil oldu. Efendimiz-aleyhisselâm-da bu mescidi yıktırdı, yeri çöplük oldu. (Diyânet)
9/ et-Tevbe -107- Bir de müslümanlara zarar vermek, kâfirlik etmek ve müslümanların arasına ayrılık sokmak ve daha önce ALLÂH ve Resûlü'ne karşı savaş açmış olanı beklemek için mescid yapanlar var. "İyilikten başka bir maksadımız yoktu" diye yemin de edecekler. Fakat bunların kesinlikle yalancı olduklarına ALLÂH şâhiddir.
108- O Mescid-i dırarda hiç bir zaman namaz kılma! Tâ ilk günden, temeli takvâ üzere kurulan mescidde namaza durman daha münâsibtir. Orada, maddî ve mânevî kirlerden arınmayı seven kimseler vardır. ALLÂH da temizlenenleri sever.
(Bkz: FİTNE & FESÂD & MÜNÂFIKLAR)
7/ el-A’râf -31- Ey Âdemoğulları! Her mescide gidişinizde güzel giysilerinizi giyin. Yiyin, için, fakat isrâf etmeyin, çünkü ALLÂH isrâf edenleri sevmez.
*MESCİD-İ HARAM
(Bkz: İBÂDET & İBÂDETHANELER )
9/ et-Tevbe -18- ALLÂH'ın mescidlerini, ancak ALLÂH'a ve âhiret gününe inanan, namazı kılan, zekâtı veren ve ALLÂH'dan başkasından korkmayan kimseler i’mâr ederler. İşte hidâyet üzere oldukları umulanlar bunlardır.
*MESCİDLERİN TERTEMİZ OLMASI GEREĞİ
2/ el-Bakara -125- Biz tâ o zaman bu Beyt'i, insanlar için bir sevap kazanma ve bir güven yeri kıldık. Siz de Makam-ı İbrâhîm'den kendinize bir namazgâh edinin. Ayrıca İbrâhîm ile İsmâîl'e şöyle ahid verdik: "Beytimi, hem tavâf edenler için, hem ibâdete kapananlar için, hem de rükû ve secde edenler için tertemiz tutun!"