(1) Kudret (a.i.); 1-kuvvet. takât. güç. 2-Allâh’ın ezelî gücü. 3-varlık. zenginlik. 4-ehliyyet. kabiliyyet.
(2) Kuvvet (a.i.c:kuva-y-); güç. kudret. takât. sıhhat. sağlamlık. bir hükümetin askerî gücü.
(3) Güç (isim); yapabilme hâl ve iktidârı. kuvvet. kudret. takât. derman. hareket doğuran kuvvet. zor. çetin. müşkül. cebir. şiddet. fiil. meşguliyyet.
Kuvvet de sınır vardır. Cüz’idir. Ama Allâh’ın kudretinde sınır yoktur. Küllîdir.
2/ el-Bakara -259- Yahud o kimse gibisini (görmedin mi) ki, bir şehre uğramıştı, altı üstüne gelmiş, ıpıssız yatıyordu. "Bunu bu ölümünden sonra ALLÂH, nerden diriltecek?" dedi. Bunun üzerine ALLÂH onu yüz sene öldürdü, sonra diriltti, "Ne kadar kaldın?" diye sordu. O da: "Bir gün, yahud bir günden eksik kaldım" dedi. ALLÂH buyurdu ki: "Hayır, yüz sene kaldın, öyle iken bak yiyeceğine, içeceğine henüz bozulmamış, hele eşeğine bak, hem bunlar, seni insanlara karşı kudretimizin bir işâreti kılalım diyedir. Hele o kemiklere bak, onları nasıl birbirinin üzerine kaldırıyoruz? Sonra onlara nasıl et giydiriyoruz?" Böylece gerçek ona açıkça belli olunca: "Şimdi biliyorum ki, ALLÂH her şeye kadîr’dir" dedi.
22/ el-Hac -61- Bu böyle. Çünkü ALLÂH öyle sınırsız kudret sahibidir ki gâh gündüzü kısaltarak geceyi uzatır, gâh geceyi kısaltarak gündüzü uzatır ve çünkü ALLÂH Semî’dir, Basîr’dir (her şeyi hakkıyla işitip görmektedir).