*İslâm'ı inkâr eden, nimete nankörlük eden, uzak kalan, kaçınan, örten kimse. "Kefere" fiilinin ism-i fâili. Terim olarak, îmânı olmayan kimseye verilen isimdir. Kalbinde îmânı olmadığı halde, dışa karşı mü'min görünene "münâfık *, müslümanlığından sonra dinden dönene “mürted” denir. Allâh'ı inkâr etmek, O'na şirk koşmak, Allâh'ın oğlu(eşi) olduğuna inanmak, O'nun sıfatlarından birini bilerek inkâr etmek, kişiyi küfre düşürür. Allâh'a şirk küfrün en büyüğüdür. Çünkü Allâh'ın eşi ve benzeri yoktur.
Yahûdi ve hıristiyanların ilâh inancının, inkârcıları taklitten ibaret olduğu şöyle belirtilir: " Yahûdiler; "Uzeyr Allâh'ın oğludur" dediler. Hıristiyanlar da: "Mesih (Îsâ) Allâh'ın oğludur" dediler. Bu, onların ağızlarıyla geveledikleri sözler olup, güya bununla, daha önce yaşayan inkârcıların sözlerini taklit ediyorlar" (et- Tevbe, 9/ 30).
Yahûdi ve hıristiyanların bozuk inançları yüzünden îmânsız durumuna düşmeleri hakkında şöyle buyurulur: "Şüphesiz ki: "Allâh ancak Meryemoğlu Îsâ Mesih'tir", diyenler kâfir olmuşlardır. Ey Muhammed! Deki: "Allâh, Meryemoğlu Îsâ Mesih'i, anasını ve bütün yeryüzündekileri helâk etmek istese, O'na kim engel olabilir? Göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin mülkiyeti yalnız Allâh'a aittir. O, dilediğini yaratır. Allâh her şeye kadirdir" (el-Mâide, 5/17) "Şüphesiz, Meryemoğlu Mesih (Îsâ), Allâh'ın kendisidir" diyenler kâfir olmuşlardır. Hâlbuki bizzat Mesih şöyle demiştir: "Ey İsrâiloğulları, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allâh'a kulluk edin. Çünkü kim Allâh'a eş koşarsa, şüphesiz Allâh ona cenneti haram kılar" (el-Mâide, 5/72). "Allâh, şüphesiz üçün (ilâh’ın) biridir" diyenler kâfir olmuştur. Halbuki bir tek ilâhtan başka hiç bir ilâh yoktur" (el-Mâide, 5/73) Ehl-i müslüman olmayan ehli kitapta kâfirdir. (www.sorularlaislamiyet.com)
3/ Âl-i İmrân -28- Mü’minler, mü’minleri bırakıp inkârcıları dost edinmesin. Kim böyle yaparsa ALLÂH ile bir ilişiği kalmaz. Ancak onlardan (gelebilecek tehlikeden) korunmanız başkadır ALLÂH asıl sizi kendisine karşı dikkatli olmanız hakkında uyarmaktadır. Çünkü dönüş ALLÂH’adır.
4/ en-Nisâ -89- Arzu ettiler ki kendilerinin küfre saptıkları gibi siz de sapasınız da beraber olasınız. Bu sebeple, onlar ALLÂH yolunda hicret edinceye kadar içlerinden dost edinmeyin. Eğer bundan yüz çevirirlerse onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün. Onlardan ne bir dost edinin, ne de bir yardımcı.
144- Ey îmân edenler! Mü’minleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin. Kendi aleyhinize ALLÂH’a apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?
5/ el-Mâide -51- Ey inananlar! Yahûdî ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz ALLÂH zalimler topluluğunu doğruya iletmez.
57- Ey îmân edenler! Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden dininizi alaya alıp oyuncak edinenleri ve öteki kâfirleri dost edinmeyin. Eğer mü’minler iseniz ALLÂH’a karşı gelmekten sakının.
9/ et-Tevbe -23- Ey îmân edenler! Eğer küfrü îmâna tercîh ederlerse, babalarınızı ve kardeşlerinizi bile dost edinmeyin. İçinizden kim onları dost edinirse, işte onlar, zalimlerin tâ kendileridir.
24- De ki: “Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, aşîretiniz, kazandığınız mallar, kesâda uğramasından korktuğunuz bir ticâret ve beğendiğiniz meskenler size ALLÂH’dan, Peygamberinden ve onun yolunda cihaddan daha sevgili ise, artık ALLÂH’ın emri gelinceye kadar bekleyin! ALLÂH fâsık topluluğu doğru yola erdirmez.”
58/ el-Mücâdele -22- ALLÂH’a ve âhiret gününe îmân eden hiçbir topluluğun, babaları, oğulları, kardeşleri yahud kendi soy-sopları olsalar bile, ALLÂH’a ve Peygamberine düşman olan kimselere sevgi beslediğini göremezsin. İşte ALLÂH onların kalblerine îmânı yazmış ve onları kendi katından bir rûh ile desteklemiştir. Onları, içlerinden ırmaklar akan ve içlerinde ebedî kalacakları cennetlere sokacaktır. ALLÂH onlardan râzı olmuş, onlar da ALLÂH’dan râzı olmuşlardır. İşte onlar, ALLÂH’ın tarafında olanlardır. İyi bilin ki, ALLÂH’ın tarafında olanlar kurtuluşa erenlerin tâ kendileridir.
60/ el-Mümtehine -8- ALLÂH sizi, din konusunda sizinle savaşmamış, sizi yurtlarınızdan da çıkarmamış kimselere iyilik etmekten, onlara âdil davranmaktan men’etmez. Şüphesiz ALLÂH âdil davrananları sever.
9- ALLÂH, sizi ancak, sizinle din konusunda savaşan, sizi yurtlarınızdan çıkaran ve çıkarılmanız için destek verenleri dost edinmekten men’eder. Kim onları dost edinirse, işte onlar zalimlerin tâ kendileridir
13- Ey îmân edenler! Kendilerine ALLÂH’ın gazab ettiği bir kavmi dost edinmeyin. Zira onlar kâfirlerin kabirlerdekilerden ümit kestikleri gibi tamamen âhiretten ümitlerini kesmişlerdir.
(Bkz: BITANE)
*KÂFİRLERİN HOŞUNA GİTMESEDE İBÂDETE DEVAM
40/ el-Mü’min -14- O halde, kâfirlerin hoşuna gitmese de, siz dini ALLÂH’a has kılarak O’na ibâdet edin.
*KÂFİRLERE İMRENMEMEK
9/ et-Tevbe -55- Onların malları ve çocukları seni imrendirmesin. ALLÂH, bununla ancak onlara dünya hayatında azab etmeyi ve canlarının kâfir olarak çıkmasını istiyor.
*KÂFİR, RABBİNE KARŞI ŞEYTANA ARKA ÇIKAR
25/ el-Furkân -55- Onlar, ALLÂH’ı bırakıp, kendilerine ne faydası ne de zararı dokunan şeylere kulluk ederler. Kâfir, Rabbine karşı (şeytana) arka çıkandır.