Hazreti EYYÛB -aleyhisselâm-
4/ en-Nisâ -163- Muhakkak Biz, Nûh'a ve ondan sonra gelen Peygamberlere vahyettiğimiz gibi, sana da vahyettik. İbrâhîm'e, İsmâîl'e, İshâk'a, Ya’kûb'a, torunlarına, Îsâ'ya, Eyyûb'a, Yûnus'a, Hârûn'a ve Süleymân'a da vahyettik. Dâvûd'a da Zebûr'u verdik.
6/ el-En’âm -84- Biz ona İshâk'ı ve Ya’kûb'u da hediye ettik. Hepsine de doğru yolu gösterdik. Nitekim daha önce Nûh'a ve onun soyundan Dâvûd'a, Süleymân'a, Eyyûb'a, Yûsuf 'a, Mûsâ'ya ve Hârûn'a da yol göstermiştik. Biz güzel davrananlara böyle karşılık veririz.
21/ el-Enbiyâ -83- Eyyûb da“Başıma bir belâ geldi, Sana sığındım. Sen ise merhametlilerin en merhametlisisin” diye nidâ etti.
84- Biz de onun duâsını kabul ettik de başına gelenleri kaldırdık. Katımızdan bir rahmet ve kulluk edenlere bir hâtıra olmak üzere, ona tekrar ailesini ve kaybettikleriyle bir mislini daha verdik .
38/ Sâd -41- Kulumuz Eyyûb'u da an. Bir zaman o, Rabbine şöyle nidâ etmişti: "Meşakkat ve acı ile bana şeytan dokundu."
-Nûsb; zahmet ve meşakkat.
42- (Biz ona): "Depren ayağınla, işte serin bir yıkanacak ve içecek" dedik.
43- Ve ona, bütün ailesini ve beraberlerinde bir mislini daha tarafımızdan bir rahmet olarak bahşettik ki, akıl sahipleri için bir ibret olsun.
44- (Bir de dedik ki): "Eline bir demet al da onunla (eşine) vur; yemininde durmamazlık etme." Doğrusu Biz onu sabırlı bulduk. O ne güzel kul! O hakikaten dâima ALLÂH'a yönelmektedir.