EY O BÜTÜN ÎMÂN EDENLER

EY O BÜTÜN ÎMÂN EDENLER

2/ el-Bakara -153- Ey o bütün îmân edenler sabr-ü salât ile yardım isteyin, şüphe yok ki ALLÂH sabredenlerle beraberdir.

172- Ey o bütün îmân edenler! Size kısmet ettiğimiz rızıkların hoşlarından yiyin ve ALLÂH’a şükreyleyin eğer ancak O’na tapıyorsanız.

178- Ey o bütün îmân edenler! Maktuller hakkında üzerinize kısas yazıldı: hürre hür, köleye köle, dişiye dişi, bunun üzerine her kim kardeşinden cüz'î bir afve mazhar olursa o vakit vazife birinin o marufu takip etmesi birinin de ona borcunu güzellikle ödemesidir bu, rabbınızdan bir tahfif ve bir rahmettir, her kim bunun arkasından yine tecavüz ederse artık ona elîm bir azab vardır.

183- Ey o bütün îmân edenler! Üzerlerinize oruç yazıldı, nitekim sizden evvelkilere yazılmıştı gerek ki korunursunuz.

208- Ey o bütün îmân edenler! Kâffeten silme girin de şeytan adımlarına uymayın çünkü o sizin aranızı açan belli bir düşmandır.

254- Ey o bütün îmân edenler size merzuk kıldığımız şeylerden infak edin: gelmeden evvel bir gün ki onda alım satım yok, dostluk da yok şefaat de yok kâfirler ise hep o zalimlerdir.

264- Ey o bütün îmân edenler! Sadakalarınızı başa kakmak, gönül kırmakla boşa gidermeyin: O herif gibi ki nasa gösteriş için malını dağıtır da ne ALLÂH’a inanır ne âhiret gününe, artık onun meseli bir kaya meseline benzer ki üzerinde bir az toprak varmış, derken şiddetli bir sağanak inmişte onu yap yalçın etmiş bırakıvermiş: Öyleler kesiblerinden hiç bir şey istifade edemezler, ALLÂH kâfirler güruhunu doğru yola çıkarmaz.

267- Ey o bütün îmân edenler! İnfâkı gerek kazandıklarınızın ve gerek sizin için Yerden çıkardıklarımızın temizlerinden yapın, kendinizin göz yummadan alıcısı olmadığınız fenasını vermeye yeltenmeyin ve ALLÂH’ın gani, hamîd olduğunu bilin.

278- Ey o bütün îmân edenler! ALLÂH’dan korkun ve riba hesabından kalan bakayayı bırakın eğer gerçekten müminlerseniz.

282- Ey o bütün îmân edenler! Muayyen bir vade ile borclaştığınız vakıt onu yazın, hem aranızda doğrulukla tanınmış bir yazı bilen yazsın, bir yazı bilen de kendisine ALLÂH’ın öğrettiği gibi yazmaktan kaçınmasın da yazsın; bir de hak kendi üzerinde olan adama söyleyip yazdırsın ve her biri Rabbı ALLÂH-ı zülcelâlden korkun da haktan bir şey eksiltmesin; Şâyet borçlu bir sefih veya küçük veya kendisi söyleyip yazdıramayacak ise velisi dosdoğru söyleyip yazdırsın, erkelerinizden iki hazırı şâhit de yapın, şayet ikisi de erkek olamıyorsa o zaman doğruluğuna emin olduğunuz şahitlerden bir erkekle iki kadın ki biri unutunca diğeri hatırlatsın, şâhitler de çağırıldıklarında kaçınmasınlar, siz yazanlar da az olmuş çok olmuş onu vadesine kadar yazmaktan usanmayın, bu, ALLÂH yanında adalete daha muvafık olduğu gibi hem şahadet için daha sağlam, hem şüpheye düşmemeniz için daha elverişlidir, meğer ki aranızda hemen devredeceğiniz bir ticaret olsun, o zaman bunu yazmamanızda size bir beis yoktur, alım satım yaptığınız vakit de şahit tutun, bir de ne yazan ne şahadet eden zararlandırılmasın, eğer ederseniz o mutlak kendinize dokunacak bir fısk olur, hem ALLÂH’dan korkun ALLÂH size ilim öğretiyor ve ALLÂH her şeyi bilir.

3/ Âl-i İmrân -100- ey o bütün îmân edenler! eğer o kitap verilenlerden her hangi bir fırkaya uyarsanız sizi îmânınızdan sonra çevirirler kâfir ederler.

102- Ey o bütün îmân edenler! ALLÂH’a nasıl korunmak gerekse öyle korunun, hakk ile müttaki olun ve her halde müslim olarak can verin.

118- Ey o bütün îmân edenler! Ağyarınızdan yar tutmayın, sizi şaşırtmakta kusur etmezler, sarpa sarmanızı arzu ederler, görmüyor musunuz buğzları ağızlarından taşmakta, sinelerinin gizlediği ise daha büyüktür, işte size âyetleri sarih bildirdik aklederseniz.

130- Ey o bütün îmân edenler! öyle kat kat katlayarak riba yemeyin, ALLÂH’dan korkun ki felâh bulasınız.

149- Ey o bütün îmân edenler! eğer kâfirlere itaat edecek olursanız sizi tersinize çevirirler de öyle bir inkılâba uğrarsınız ki bütün hüsrân içinde kalırsınız.

156- Ey o bütün îmân edenler! Sakın şunlar gibi olmayın ki küfrettiler de ihvanları Arzda bir seyahat ettikleri veya gazaya gittikleri vakit haklarında şöyle dediler «yanımızda olsalar ne ölürlerdi ne katlolurlardı» ALLÂH bunu kalplerinde bir hasret olarak bıraksın diye, halbuki hayatı veren de ALLÂH mematı veren de ve ALLÂH her ne yaparsanız görüp duruyor.

200- Ey o bütün îmân edenler! Sabredin ve sabır yarışında düşmanlarınızı geçin ve cihad için hazır ve rabıtalı bulunun ve ALLÂH’a korunun ki felâh bulasınız.

4/ en-Nisâ -19- Ey o bütün îmân edenler! Kadınlara zorla varis olmanız size helâl olmadığı gibi verdiğiniz mehrin birazını kurtaracaksınız diye onları tazyik etmeniz de helâl olmaz, meğer ki arayı açacak bir fuhş irtikâb eylemiş olsunlar, haydin onlarla güzel geçinin, şayet kendilerini hoşlanmadınızsa olabilir ki siz bir şeyi hoşlanmazsınız da ALLÂH onda bir çok hayırlar takdir etmiş bulunur.

29- Ey o bütün îmân edenler! Mallarınız aranızda batıl bahanelerle yemeyin, kendiliğinizden rızalaşarak akdettiğiniz bir ticaret olmak başka, kendilerinizi öldürmeyin de, ALLÂH size cidden bir rahîm bulunuyor.

43- Ey o bütün îmân edenler! Sarhoş iken namaza yaklaşmayın: Söylediğinizi bilinceye kadar, cünüb iken de -yoldan geçmeniz başka- guslünüzü edinceye kadar ve eğer hasta olur veya seferde bulunursanız veya biriniz hacet yerinden gelir veya kadınlara dokunursanız da suya güç yetiremezseniz o zaman temiz bir toprağa teyemmüm edin: Niyetle yüzünüze ve ellerinize mesh eyleyin, cidden ALLÂH afvi çok bir gafur bulunuyor.

59- Ey o bütün îmân edenler! ALLÂH’a itaat edin, Peygambere de itaat edin sizden olan ülülemre de, sonra bir şeyde nizaa düştünüz mü hemen onu ALLÂH’a ve Resulüne arz ediniz: ALLÂH’a ve âhıret gününe gerçekten inanır mü'minlerseniz.. O hem hayırlı hem de netice i'tibarile daha güzeldir.

71- Ey o bütün îmân edenler! Hazırlığınızı görün de müfrezeler hâlinde harekete gelin yâhud toplu olarak seferber olun.

94- Ey o bütün îmân edenler! ALLÂH yolunda adım attığınız vakit iyi anlayın dinleyin size İslâm selâmı veren kimseye -Dünya hayatının geçici metaına göz dikerek- sen mü'min değilsin demeyin, ALLÂH yanında çok ganimetler var, önce siz de öyle idiniz, ALLÂH kerem buyurdu da sizleri îmân  ile tanıttı onun için iyi anlayın dinleyin, muhakkak ki ALLÂH ne yaparsanız habîr bulunuyor.

135- Ey o bütün îmân edenler! Hakkaniyyetle durup adaleti yerine getirmeğe uğraşır hâkimler, ALLÂH için şahitler olunuz, gerekse nefislerinizin veya ebeveyninizin veya en yakınlarınızın aleyhine olsun, gerek zengin ve gerek fakır bulunsun, çünkü ALLÂH ikisinden de akdemdir, onun için haktan udul edib de nefsin arzusuna tabi' olmayın ve eğer dilinizi eğer veya çekinirseniz şüphe yok ki ALLÂH her ne yaparsanız habîr bulunur.

136- Ey o bütün îmân edenler! ALLÂH’a ve Resulüne de, Resulüne tenzil buyurduğu kitaba da, daha evvel inzâl buyurduğu kitaba da îmân getirin, her kim ALLÂH’a ve Meleklerine ve kitaplarına ve Resullerine ve Âhıret gününe kâfirlik ederse uzak pek uzak bir dalâl ile sapmış, sapmış gitmiştir.

144- Ey o bütün îmân edenler! mü'minleri bırakıp da kâfirleri başlarınıza geçirmeyin, ister misiniz ki ALLÂH için aleyhinizde açık bir saltanat husule getiresiniz.

5/ el-Mâide -1- Ey îmân edenler! Bağlandığınız ahidleri yerine getiriniz. Haram kılındığı size bildirilenler dışında, davarların eti size helâl edilmiştir. Şu kadar var ki, ihram hâlinde iken de av avlamak helâl değildir. ALLÂH dilediği şekilde hükmeder.

2- Ey o bütün îmân edenler! Ne ALLÂH’ın şeâirine, ne şehri harama, ne kurbanlık hediyelere, ne gerdanlıklarına ne de mevlâlarının gerek fazlını ve gerek rızasını arayarak beyti harâma doğru gelenlere sakın hürmetsizlik etmeyin, ihramdan çıktığınız zaman isterseniz avlanın, sizi Mescidi haramdan menettiler diye bir takımlarına karşı beslediğiniz kin sakın sizi tecavüze sevk etmesin, birr-ü takvâ üzere yardımlaşın, günah-ü taaddi üzere yardımlaşmayın, ALLÂH’dan korkun çünkü ALLÂHın ıkabı çok şiddetlidir.

6- Ey o bütün îmân edenler! Namaza kalkacağınız vakit yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi ve başlarınıza mesh edip her iki topuğa kadar ayaklarınızı yıkayın, cünüpseniz tas tamam yıkanın, eğer hasta veya seferde olursunuz veya biriniz hacet yerinden gelir veya kadınlara dokunursunuz da suya gücünüz yetmezse o vakit de temiz bir toprağa teyemmüm edin: niyetle ondan yüzlerinize ve ellerinize mesh eyleyin, ALLÂH’ın muradı sizi sıkıntıya koşmak değil ve lâkin o sizi pam pâk etmek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor ki şükredesiniz.

8- Ey o bütün îmân edenler! ALLÂH için duran hâkimler, adâlet numûnesi şahitler olunuz ve sakın bir kavme buğzunuz sizi adaletsizliğe sevk etmesin, adâlet edin takvaya en yakın olan odur, ALLÂHdan korkun müttekı olun çünkü ALLÂH her ne yaparsanız habîrdir.

11- Ey o bütün îmân edenler! Anın ALLÂHın üzerinizdeki o nimetini ki bir vakit size bir kavim el uzatmayı kurmuştu da o bunların ellerini size dokunmaktan men'etmişti, siz hep ALLÂH’a korunun ve mü'minler yalnız ALLÂH’a dayansınlar.

35- Ey o bütün îmân edenler! ALLÂH’dan korkun ve ona yaklaşmağa vesile arayın ve onun yolunda mücahede edin ki felâha irebilesiniz.

51- Ey o bütün îmân edenler! Yehud ile Nesârâyı yar tutmayın, onlar ancak birbirlerinin yaranıdırlar, içinizden her kim onlara yardaklık ederse muhakkak onlardan ma'duddur, ALLÂH ise zulm edenleri doğru yola çıkarmaz.

54- Ey o bütün îmân edenler! İçinizden kim dininden dönerse duysun: ALLÂH onun yerine öyle bir kavim getirecek ki ALLÂH onları sever, onlar ALLÂH’ı severler, mü'minlere karşı boyunları aşağıda, kâfirlere karşı başları yukarıda, ALLÂH yolunda mücahede ederler, dil uzatanın levminden korkmazlar, işte o ALLÂH’ın fazlıdır, onu dilediğine verir ve ALLÂH vasi'dir, alîmdir.

57- Ey o bütün îmân edenler! Ne o sizden evvel kitap verilenlerden dininize eğlence ve oyuncak yerine tutanları ne de diğer kâfirleri dost tutmayın, ALLÂH’dan korkun eğer mü'minlerseniz.

87- Ey o bütün îmân edenler, ALLÂHın size halâl kıldığı ni'metlerin hoşlarını kendinize haram etmeyin, aşırı da gitmeyin, çünkü ALLÂH aşırı gidenleri sevmez.

90- Ey o bütün îmân edenler! İçki, kumar, putlar, kısmet çekilen zarlar hep şeytan işi murdar bir şeydir, onun için siz ondan kaçının ki yakayı kurtarasınız.

94- Ey o bütün îmân edenler! Haberiniz olsun ALLÂH gaybda kendisinden korkanları meydana çıkarmak için muhakkak ki sizleri av gibi bir şeyle imtihan edecek, bir av bolluğu ki isteseniz elleriniz de yetişebilecek, mızraklarınız da, kim bunun üzerine tecavüzde bulunursa işte ona elîm bir azab var.

95- Ey o bütün îmân edenler sizler ihramda iken avı öldürmeyin, içinizden her kim onu amden öldürürse ona mevaşîden öldürdüğünün misli bir ceza vardır ki Kâ'be’ye vasıl olmuş bir kurbanlık olmak üzere buna aranızdan adâlet sahibi iki adam hukmeder veya bir keffaret vardır ki o nisbette fukarayı doyurmak veya onun dengi oruç tutmaktır, tâ ki bu suretle ettiğinin vebalini tatsın, ALLÂH geçmişi afiv buyurdu, fakat kim bir daha yaparsa ALLÂH ondan onun intikamını alacak, ALLÂH azizdir, intikamı vardır.

101- Ey o bütün îmân edenler; öyle şeylerden sual etmeyin ki size açılırsa fenanıza gidecektir, halbuki Kur'ân indirilmekte iken sorarsanız onlar size açılır, ALLÂH onlardan şimdilik afiv buyurdu, ALLÂH gafur, halîmdir.

105- Ey o bütün îmân edenler! Sizler kendinizi düzeltmeğe bakın, siz doğru gittikten sonra öte taraftan sapanlar size bir ziyan dokunduramaz, hepsinizin varacağı nihayet ALLÂH, o vakıt haber verecek o size neler yapıyordunuz.

106- Ey o bütün îmân edenler! her hangi birinize ölüm hali geldiği o vasıyyet zamanı aranızdaki şehadet ya kendinizden adalet sahibi iki adam, veya yolculuk ediyordunuz da ölüm musıybeti başınıza geldi ise sizin gayrinizden iki diğeridir, bunları namazdan sonra alıkorsunuz, şüphelendiğiniz takdirde şöyle yemin ederler, «billâhi hısım da olsa yeminimizi hiç bir bedele değişmeyiz, ALLÂH’ın şehadetini ketm de etmeyiz» biz o takdirde şüphesiz vebale girenlerden oluruz.

8/ el-Enfâl -15- Ey o bütün îmân edenler! Ordu halinde kâfirlere çattığınız vakit artık onlara arkalarınızı dönmeyin.

20- Ey o bütün îmân edenler! ALLÂH’a ve Resulüne itaat edin ve işidip durduğunuz halde ondan yan bükmeyin.

24- Ey o bütün îmân edenler! Sizi kendinize hayat verecek şeylere davet ettiği zaman Resulüyle ALLÂHa icabet edin ve bilin ki ALLÂH hakikaten kişi ile kalbinin arasını girer ve siz hakikaten hep ona haşrolunacaksınız.

27- Ey o bütün îmân edenler! ALLÂH’a ve Resulüne hıyanet etmeyin ki bile bile emanetlerinize hıyanet etmeyesiniz.

45- Ey o bütün îmân edenler bir düşman kümesiyle karşılaştığınız vakit sebat edin ve ALLÂH’ı çok zikreyleyin ki felâha irebilesiniz.

9/ et-Tevbe -23- Ey o bütün îmân edenler: babalarınız ve ihvanınız eğer îmân a karşı küfrü hoşlanıyorlarsa onları evliya ittihaz etmeyiniz, sizden her kim onları velî tanıyacak olursa işte onlar nefislerine zulmedenlerdir.

28- Ey o bütün îmân edenler, müşrikler bir pislikten ibarettirler, artık bu yıllarından sonra Mescidi harama yaklaşmasınlar eğer yoksulluktan korkarsanız ALLÂH sizi fadlından zenginleştirecektir inşaallâh, her halde ALLÂH alîmdir hakîmdir.

34- Ey o bütün îmân edenler! Haberiniz olsun ki Ahbar ve Ruhbandan bir çoğu nâsın mallarını haksızlıkla yerler ve ALLÂH yolundan çevirirler, altını, gümüşü hasineye tıkıp da onu ALLÂH yolunda sarfetmeyenler ise işte onları elîm bir azab ile müjdele.

38- Ey o bütün îmân edenler! Ne oldu ki size ALLÂH yolunda seferber olun denilince yerinize yığıldınız kaldınız yoksa âhıretten geçib Dünya hayata razı mı oldunuz? Fakat o Dünya hayatın zevkı Âhıretin yanında ancak pek az bir şey.

119- Ey o bütün îmân edenler! ALLÂHtan korkun ve sadıklarla beraber olun.

123- Ey o bütün îmân edenler! Kâfirlerin size yakın olanlarıyla çarpışın, hem onlar sizde kalın bir kuvvet görsünler ve bilin ki ALLÂH korunanlarla beraberdir.

22/ el-Hac -1- Ey o bütün insanlar! Rabbınıza korunun, çünkü o saat zelzelesi çok büyük bir şeydir.

77- Ey o bütün îmân edenler, rüku edin, secde edin, rabbınıza kulluk edin, hayır işleyin ki felâh bulabilesiniz.

24/ en-Nûr -21- Ey o bütün îmân edenler şeytanın adımlarına uymayın, her kim şeytan adımlarına uyarsa şübhe yok ki o çirkin ve merdud şeyler emreder, eğer üzerinizde ALLÂH’ın fadl-ü rahmeti olmasa idi içinizden hiç biri ebedâ temize çıkamazdı ve lâkin ALLÂH, dilediğini temize çıkarır ve ALLÂH, semi'dir alîmdir.

27- Ey o bütün îmân edenler! Kendi odalarınızın gayrı odalara sahiplerine istinas edip selâm vermeden girmeyiniz, bu sizin için hayırlıdır, gerek ki düşünürsünüz.

58- Ey o bütün îmân edenler! Ellerinizdeki memlûkleriniz ve sizden henüz bülûğa ermeyenler üç vakit size istiyzan etsinler: sabah namazından evvel ve öğle sıcağından elbisenizi çıkardığınız sırada, bir de yatsı namazından sonra ki sizin üç eksikli vaktinizdir, bunların maadasında ne size ne onlara günah yoktur, üzerinize dolaşırlar, birbirinize bakarsınız, işte böyle size ALLÂH âyetleri beyan ediyor ve ALLÂH alîmdir, hakîmdir.

33/ el-Ahzâb -9- Ey o bütün îmân edenler! ALLÂH’ın üzerinizdeki ni'metini anın: O vakıt ki size ordular gelmişti de üzerlerine bir rüzgâr ve görmediğiniz ordular salıvermiştik ve ne yapıyordunuz ALLÂH görüyordu.

41- Ey o bütün îmân edenler! ALLÂH’ı çok zikredin.

49- Ey o bütün îmân edenler! Mü'minleri nikâh ettiğiniz, sonra onlara dokunmadan talâk verdiğiniz vakit üzerlerinde sayacağınız bir iddet hakkınız yoktur, derhal müt'alarını verib onları güzel bir surette salıverin.

53- Ey o bütün îmân edenler! Vaktine bakmaksızın yemeğe izin verilmedikçe size Peygamberin evlerine girmeyin ve lâkin çağırıldığınız vakit da girin, yemeği yediğinizde de hemen dağılın, söz, sohbet için de izinsiz girmeyin, çünkü o, Peygambere eza veriyor, üzerine de sizden utanıyor, fakat ALLÂH hakkı söylemekten sıkılmaz, hem haremlerine gerekli bir şey soracağınız vakit da bir perde arkasından sorun, öyle yapmanız, hem sizin kalpleriniz ve hem onların kalpleri için daha temizdir ve sizin Resulullaha ezâ etmeniz olamaz, arkasından zevcelerini nikâh eylemeniz de olamaz. Çünkü o günah, ALLÂH ındinde çok büyük bulunuyor.

69- Ey o bütün îmân edenler! Sizler o, Mûsâ’ya ezâ edenler gibi olmayıp, ezâ ettiler de ALLÂH, onu onların dediklerinden tebrie etti temize çıkardı, o, ALLÂH yanında yüzlü idi.

70- Ey o bütün îmân edenler ALLÂHdan korkun ve sağlam söz söyleyin.

47/ Sûre-i Muhammed -7- Ey o bütün îmân edenler! eğer siz ALLÂH’a yardım ederseniz o size nusrat verir ve ayaklarınızı kaydırmaz.

33- Ey o bütün îmân edenler! ALLÂH’a itaat edin ve Resule itaat edin de amellerinizi ibtal eylemeyin.

49/ el-Hucurât -1- Ey o bütün îmân edenler! ALLÂH’ın ve Resulünün önüne geçmeyin ve ALLÂH’dan korkun, çünkü ALLÂH işitir bilir.

2- Ey o bütün îmân edenler! Seslerinizi Peygamberin sesinden üstün kaldırmayın ve ona birbirinize bağırır gibi iri söylemeyin! Haberiniz olmadan amelleriniz hiçe iniverir.

6- Ey o bütün îmân edenler! eğer size bir fâsık bir haberle gelirse onu tahkik edin ki cehaletle bir kavme sataşırsınız da yaptığınıza peş îmân olursunuz.

11- Ey o bütün îmân edenler! Alay etmesin Bir kavim bir kavim ile belki kendilerinden daha hayırlı olurlar, ne de bir takım kadınlar diğer kadınlarla, belki onlardan daha hayırlı olurlar, hem kendilerinizi ayıplamayın ve kötü lâkablarla atışmayın,  îmândan sonra fâsıklık ne kötü isimdir, her kim de tevbe etmezse artık onlar kendilerine zulmedenlerdir.

12- Ey o bütün îmân edenler! Zannın birçoğundan çekinin çünkü zannın bazısı vebaldir, tecessüs de etmeyin, bazınız bazınızı gıybet de etmesin, hiç arzu eder mi ki biriniz kardeşinin ölü halinde etini yesin? Demek tiksindiniz! O halde ALLÂH’a korunun, çünkü ALLÂH tevvabdır, rahîmdir.

57/ el-Hadîd -28- Ey o bütün îmân edenler! ALLÂH’dan korkun ve Resulüne  îmân  edin ki sizlere rahmetinden iki nasip versin ve size bir nur bahşeylesin ki onunla yürüyesiniz hem de size mağfiret buyursun. ALLÂH gafurdur rahîmdir.

58/ el-Mücâdele -9- Ey o bütün îmân edenler! Sizler fısıldaştığınız vakıt günah, udvan ve Peygambere isyan fısıldaşmayın iyilik ve takva fısıldaşın ve ALLÂH’dan korkun ki ona haşrolunacaksınız.

11- Ey o bütün îmân edenler! Sizlere meclislerde genişleyin denildiği vakit genişleyiverin ALLÂH’da size genişlik versin, kalkın denildiği zaman da kalkıverin ki ALLÂH  îmân edenlerinizi yükseltsin, ılim verilenleri ise derecat ile, ve ALLÂH her ne yaparsanız haberdardır.

12- Ey o bütün îmân edenler! Peygambere gizli ma'ruzatta bulunmak istediğiniz zaman fısıltınızdan önce bir sadaka takdim ediniz, bu sizin için hem bir hayır hem daha ziyade bir temizliktir, fakat gücünüz yetmezse şüphe yok ki ALLÂH gafurdur rahîmdir.

59/ el-Haşr -18- Ey o bütün îmân edenler! Hep ALLÂHa korunun ve baksın bir nefis yarın için ne takdim etmiş, hem ALLÂH’dan korkun, çünkü ALLÂH her ne yaparsanız şübhesiz habîrdir.

60/ el-Mümtehine -1- Ey o bütün îmân edenler! Düşmanımı ve düşmanınızı dostlar yerine tutmayın, siz onlara meveddet ilka ediyorsunuz, onlar ise haktan size gelene küfrettiler, rabbınız ALLÂH’a  îmân  ediyorsunuz diye sizi ve Peygamberi çıkarıyorlardı, eğer sizler benim yolumda ve rızam uğurunda cihad için çıktınızsa... Siz meveddetle onlara sır veriyorsunuz, halbuki Ben sizin gizlediklerinizi de açıkladıklarınızı da hepsini bilirim ve içinizden her kim onu yaparsa artık düz yolun ortasında şaşırmış olur.

10- Ey o bütün îmân edenler! Size mü'mine kadınlar muhacir olarak geldikleri zaman kendilerini imtihan edin,  îmânlarını ALLÂH bilir, imtihan üzerine onları mü'mine bilirseniz artık kendilerini kâfirlere geri çevirmeyin, mü'mineler hâfirlere halâl değil, kâfirler de mü'minelere halâl olmazlar: Maamafih sarf ettikleri mehri o kâfirlere verin, sizin o mü'mineleri nikâh etmenizide de, kendilerine mehirlerini verdiğiniz takdirde, üzerinize bir günah yoktur, kâfirlerin ise ismetlerine yapışmayın ve sarf ettiğinizi isteyin, kâfirler de sarf ettiklerini istesinler, bunlar, size ALLÂH’ın hukmüdür, aranızda hükmediyor ve ALLÂH alîmdir hakîmdir.

13- Ey o bütün îmân edenler! Öyle bir kavmi dost tanımayın ki ALLÂH kendilerine gazabetmiş, Âhıretten ümidi kesmişler, eshabı kuburdan olan kâfirlerin me'yusiyyetleri gibi ye'se düşmüşlerdir..

61/ es-Saff -10- Ey o bütün îmân edenler! Size öyle bir ticaret göstereyim mi ki sizleri elîm bir azabdan kurtarır.

14- Ey o bütün îmân edenler! ALLÂH yardımcıları olunuz, nitekim Meryemin oğlu Isâ: «kim benim yardımcılarım ALLÂHa doğru?» dedi, Havâriyyun «biz ALLÂH yardımcılarıyız» dediler. Bunun üzerine Beni İsrâîlden bir taife îmân etti, bir taife de küfre gitti de biz  îmân edenleri düşmanlarına karşı te'yid eyledik, o suretle onlar üstün olup yüze çıktılar.

62/ el-Cum’a -9- Ey o bütün îmân edenler! Cum'a günü namaz için nida olunduğunda hemen ALLÂH’ın zikrine koşun ve alım satımı bırakın, o sizin için daha hayırlıdır, eğer bilirseniz.

63/ el-Münâfikûn -9- Ey o bütün îmân edenler! Sizleri ne mallarınız, ne evlatlarınız ALLÂH’ın zikrinden alıkoymasın ve her kim öyle yaparsa işte onlar hüsrana düşenlerdir.

64/ et-Teğâbün -14- Ey o bütün îmân edenler! Haberiniz olsun ki çiftleriniz ve evlatlarınızdan size düşman vardır, onun için onların mahzurlarından sakının, bununla beraber afveder, kusurlarına bakmaz, örterseniz şüphe yok ki ALLÂH gafurdur rahîmdir.

66/ et-Tahrîm -6- Ey o bütün îmân edenler! Kendilerinizi ve ailelerinizi koruyun bir ateşten ki yakacağı o insanlar, o taşlardır, üzerinde öyle Melekler vardır ki yoğunmu yoğun, çetinmi çetin, ALLÂH kendilerine ne emrettiyse ona isyan etmezler ve her neye memur iseler yaparlar.

8- Ey o bütün îmân edenler! ALLÂH’a öyle tevbe edin ki nasuh (gayet ciddî, müessir, öğütcü) bir tevbe olsun, gerek ki rabbınız sizden kabahatlerinizi keffaretle örter de sizleri altından ırmaklar akar Cennetlere koyar,.

Yazar:

Kategorisi:
E
Gönderi tarihi: 04-04-2011
1,564 kez okundu
Block title
Block content